Engin Polat sessizliğini ilk kez bozdu! ‘Bütün vebal üzerinize olacaktır’
4 Kasım’da İstanbul merkezli 6 şehirde düzenlenen operasyonda Dilan Polat ile eşi Engin Polat da tutuklanmıştı. 75 sayfalık iddianame sonucunda Dilan ve Engin Polat için 20 yıldan 40 yıla kadar hapis talep edilmişti. Tutukluluğu devam eden Engin Polat, avukatı aracığıyla kamuoyuna açıklamada bulundu. Polat, ‘Bütün vebal üzerinize olacaktır’ diyerek, sessizliğini bozdu.
İhtişamlı yaşamını gözler önünde yaşayan ve yapılan araştırma sonucunda kara para aklama başta olmak üzere farklı suçlarla yargılana Dilan ve Engin Polat’ın tutuklukları devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde mahkeme Dilan Polat’ın kardeşleri Sıla ve Can Doğu’nun tahliye karar vermişti.
''DAĞ FARE DOĞURMUŞTUR'’
Uzun süredir sessizliğini koruyan Engin Polat kamuoyuna avukatı aracılığıyla bir açık mektup yayınladı. Polat, "Eşim Dilan'ın bu hukuksuzluğa dayanacak gücü kalmamıştır. Bütün vebal üzerinize olacaktır. Özetle bir kumpas hukuksuz bir soruşturma çökmüş ve dağ fare doğurmuştur" dedi.
ENGİN POLAT’IN AÇIKLAMASI
Engin Polat’ın avukatı aracılığıyla paylaşıldığı açık mektupta şunları ifade etti:
Saygıdeğer Kamuoyu,
Yaklaşık dokuz aydır ben ve ailemin çoğu bireyi, "Polatlar Davası" nedeniyle tutukluyuz. Bugüne kadar şahsım herhangi bir açıklama yapmamıştım. Dosya gizli soruşturma, özel ve örgütlü bir soruşturmaydı. Avukatlarım dosyanın içinin boş ve delilsiz olduğunu öngörseler ve söyleseler de iddianamenin açılıp gerçeğin ortaya çıkmasına kadar sabrettim, iftiralara göğüs gerdim. Bütün ticari, şahsi ve ailevi itibarımı ayaklar altına aldılar. Linç mantığıyla, hevesiyle ve hırsıyla saldırdılar.
Şimdi iddianame açıklandı ve mahkeme, çok haklı gerekçelerle iade etti. Özetle dedi ki suçlamalar delilsizdir. İddialar netleştirilip somutlaştırılmamıştır. Bir başka deyişle böyle iddianame olmaz. Gerçekten de, hukukçu olmayan biri olarak olayları birebir yaşayan ve örgüt lideri olmakla suçlanan ben, ortada büyük bir hukuksuzluk olduğunu görüyorum.
Bir taraftan devlet kurum ve uzmanlarının hazırlamış olduğu MASAK ve Aklanma Raporları, vergi müfettişlerinin raporları, emniyet gibi kurumların çalışmaları ve hazırlıkları, bu kesin ve bağlayıcı deliller dosyada herhangi bir bahis ve kara para suçu olmadığını söylüyor. Diğer tarafta, iftira ve uydurma olduğu en basit mantıkla ve her türlü aksine ulaşacak delillerle çürütülecek gizli tanık ifadeleri var. Doğru olmadıkları bir hukukçu veya savcı olmadan anlaşılacak uydurmalar ve iftiralar.
İddianamede en yakın aile bireylerimle bir örgüt kurduğum iddiası artık komik ve gülünç bir iddia olarak kalmıştır. Soruşturma boyunca dosyanın oluşmasında hukuksuzluklar, gizliliğin ihlali, anayasal hakların kısıtlanması telafisi güç zulümlere ve kayıplara sebep olmuştur.
Ben ve tüm ailem, bu haksız ve hukuksuz işlem nedeniyle yaklaşık dokuz aydır yaşayamaz hale gelmiş, bütün ekonomik varlıklarımıza tedbir konulmuş, en zaruri ihtiyaçların karşılanması güçleşmiştir. Diğer yandan, haksız yere atanan kayyumlar vasıtasıyla tüm ticari birikimimiz bitme aşamasına getirilmiştir. Bir taraftan anneannemin emekli maaşı verilmezken bizim şirketlerimiz üzerinden yüzbinlerce lira maaş alıp şirketleri bitirme aşamasına getiren bir anlayış. Okul hayatları biten çocuklarımız. Devletimizden ve adaletten umudunu kesen bizler ve sevenlerimiz. Korkutulan bir millet. Ticareti yapmaya isteksiz hale getirilmiş bir toplum. Başıma ne gelir korkusuyla esnaflıktan uzaklaşan birçok insan.
Sokaktan çevirip şikayetçi yapılan, hiçbir delil olmayan uyduruk davalarla yargılanmaya çalışıyoruz. Özellikle eşimin bu haksızlığa isyan ve dayanamayan ana yüreği. Gün be gün işkence gibi bir tutukluluk süresi. En nihayetinde, konuyu en iyi bilen savcının tahliye isteğine yarım saatlik incelemeyle hayır diyen bir hakimlik tutumu. İddianame sakattır, iade edilsin diyen bir mahkemenin bu sakatlığa rağmen tutukluluğa devam demesi. Ve burada ifade etmeye imkan olmayan nice hukuksuzluk ve haksızlıklar.
Devlet ve yargı karşısında gücümüz, ancak avukatlarımızın isabetli, öngörülü savunmaları ve bizim de çaresiz bir çığlık gibi sözlerimizdir. Evet, karar verenler biz değiliz. Mühür bizim elimizde değil; bizi sevenlerin ve bu durumu açıkça görenlerin de üzülmekten başka ellerinden gelen bir şey yok gibi görünüyor.
Sadece Allah'ın adaletinin gerçekleşeceğine inanıyoruz. Nasıl bu kadar iftiradan sonra böyle boş bir iddianame ortaya çıktıysa beraat edeceğimiz de ortaya çıkacaktır. Bize bu haksızlığı ve zulmü yapanları Allah'a havale ediyorum. Aynılarını yaşasınlar. Çoluk ve çocuklarından ayrı düşsünler. Eşim Dilan'ın bu hukuksuzluğa dayanacak gücü kalmamıştır. Bütün vebal üzerinize olacaktır.
Özetle, bir kumpas ve hukuksuz bir soruşturma çökmüş ve "dağ fare doğurmuştur". Bir an evvel adaletin tecellisi temennisiyle herkese en derin saygı ve selamlarımla.