Engin Ardıç'tan akıllara ziyan iddia! Cemaat uçak kaçırabilir, köprüyü uçurabilir!
Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç, AKP cemaat savaşının İstanbul ayağında yaşanabilecek olası gelişmeleri yorumladığı yazısında akıllara ziyan bir iddiaya yer verdi.
Gülen Cemaati ile CHP'nin Mustafa Sarıgül'ün adaylığında güç birliği yaptığını vurgulayan Ardıç, İstanbul seçimlerini kazanmak için bazı sabotaj girişimlerine girebileceklerini yazdı. Özellikle Marmaray'a dönük bir sabotaj olabileceğini iddia eden Ardıç "köprünün ayağına bomba da koyarlar, cami inşaatını da çökertirler, uçak da kaçırırlar, herşey mümkündür." dedi.
İşte Engin Ardıç'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Dün sevgili kardeşim Emre Aköz konuya yeni bir boyut kattı: İstanbul'da başka türlü, beklenmedik bir namussuzluk yaparak oyları etkilemeye çalışabilirler mi?
Hani 1977 yılında Taksim'de halka ateş açarak darbeye iklim hazırlamak gibi canım...
Yapabilirler.
Bunun, "İstanbul seçmeninin anlamlı bir kısmını AKP'den soğutacak" bir eylem olması gerekir.
Emre Aköz, "gurur duyulan bazı eserlerin patlayıp çatladığını düşünün" diyor...
Benim aklıma hemen Marmaray geliyor.
"Binmem bunların yaptığı trene" diyecek kadar sapıtan gözüdönmüşler vardı.
Bunu kitlelere de söyletmenin yolu nedir?
Sabotaj tabii.
Marmaray'da bir çatlak, bir sızıntı, "yüzergezer oyları" AKP'den kaçırır mı?
Yoksa bu karanlık güçler, sırf başbakana vurmak adına binlerce insanın hayatını çöpe atacak kadar ileri giderler mi?
Darbe yapılabilmesi için beş bin kişinin ölümüne yol açanlar, bu hükümetin düşmesi için de birkaç bin kişiyi niçin ölüme göndermesinler? Olur mu olur!
Bunun ötesinde köprünün ayağına bomba da koyarlar, cami inşaatını da çökertirler, uçak da kaçırırlar, herşey mümkündür.
Görelim bakalım, Kavafis'in ünlü şiirinde "Tanrı'nın Antonius'u bırakması" gibi Amerikan gizli servisi ve onun yerli taşeronları da Tayyip'i bırakmak için nereye kadar gidebiliyorlar?
Alman gizli servisi Taksim'e bir fit attı çekildi, yalnızca birkaç kişi öldü, bakalım kim daha katil?
İşte Engin Ardıç'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Dün sevgili kardeşim Emre Aköz konuya yeni bir boyut kattı: İstanbul'da başka türlü, beklenmedik bir namussuzluk yaparak oyları etkilemeye çalışabilirler mi?
Hani 1977 yılında Taksim'de halka ateş açarak darbeye iklim hazırlamak gibi canım...
Yapabilirler.
Bunun, "İstanbul seçmeninin anlamlı bir kısmını AKP'den soğutacak" bir eylem olması gerekir.
Emre Aköz, "gurur duyulan bazı eserlerin patlayıp çatladığını düşünün" diyor...
Benim aklıma hemen Marmaray geliyor.
"Binmem bunların yaptığı trene" diyecek kadar sapıtan gözüdönmüşler vardı.
Bunu kitlelere de söyletmenin yolu nedir?
Sabotaj tabii.
Marmaray'da bir çatlak, bir sızıntı, "yüzergezer oyları" AKP'den kaçırır mı?
Yoksa bu karanlık güçler, sırf başbakana vurmak adına binlerce insanın hayatını çöpe atacak kadar ileri giderler mi?
Darbe yapılabilmesi için beş bin kişinin ölümüne yol açanlar, bu hükümetin düşmesi için de birkaç bin kişiyi niçin ölüme göndermesinler? Olur mu olur!
Bunun ötesinde köprünün ayağına bomba da koyarlar, cami inşaatını da çökertirler, uçak da kaçırırlar, herşey mümkündür.
Görelim bakalım, Kavafis'in ünlü şiirinde "Tanrı'nın Antonius'u bırakması" gibi Amerikan gizli servisi ve onun yerli taşeronları da Tayyip'i bırakmak için nereye kadar gidebiliyorlar?
Alman gizli servisi Taksim'e bir fit attı çekildi, yalnızca birkaç kişi öldü, bakalım kim daha katil?