Engin Ardıç Taraf yazarına çattı; Bu da iktisatçının paraleli...

Sabah yazarı Engin Ardıç ile Taraf yazarı Süleyman Yaşar arasındaki polemik sürüyor.

İşte Engin Ardıç'ın o yazısı...

İktisattan anlamadığım için bugünkü haberi muhalif basından derledim.
Mektep medrese görmediğim için aklım ermiyor, doğrusunu bilse bilse muhalefet bilir diyerekten oraya bakıyorum.
Bildiğiniz gibi, Amerikan doları 2 lira 30 kuruşa vurdu.
Yolda yürürken ayağı taşa takılsa hükümetten bilenler, dolar yükseldiği için elbette "Tayyip'i" suçluyorlar.
Oysa, muhalif gazeteler, doların "dünyanın tüm para birimlerini de ezip geçtiğini" söylüyorlar.
Örneğin ruble geçen ay yüzde 6 değer kaybetmiş.
Bunun nedeni, Amerikan Merkez Bankası'nın "dolar faizini hızla arttıracağını" bildirmesi, daha doğrusu bunun işaretini vermesi.
En yüksek getiri orada olunca para yatırımcıları dolara koşuyorlar.
Elbette Türkler de.
Bir diğer nedeni, Amerikan ekonomisinin "düzelme sinyalleri" vermesi...
Buna karşılık Avrupa ekonomisi berbat durumda.
Fransa'da büyüme sıfır.
Nitekim "kriz dönemlerinde faşizm güçlenir" görüşü bir kere daha doğrulandı, Fransız aşırı sağcı FN partisi senatoya da girdi.
Türkiye'de korkacak bir şey yok.
"Menkul stratejisi uzmanları", doların bizim paramıza karşı 2.25-
2.30 düzeylerinde olmasını "makul" karşılıyorlar.
Ayrıca bunun Türkiye'ye özgü değil, "global bir hareket" olduğunu hatırlatıyorlar.
Bunları da muhalif basın yazıyor ha...
Demek ki Tayyip yapmıyormuş, bu bir, ikincisi de paniklemeye gerek yokmuş.
Ne dersin Süleyman, senin salladığın gibi, bu yazımla Ankara'ya danışman olabilir miyim?
Bir milyar doları, kendi maaşıyla karşılaştırınca, devlet için çok büyük bir para sanan iktisatçı Süleyman...

Bu da iktisatçının paraleli
Evet, Süleyman diye bir adam var piyasada.
Arkasında Fethullah, önünde profesör yazar. Bu adamın hassas yerine bir dokununca üç hafta bağırır.
Eleştiriye yanıt veremeyince lafazanlığa sığınır. Örneğin bana "hem ateist hem İslamcı" diyebilecek kadar zırvalar. "Cizvit ahlakının" tipik bir örneği olarak her türlü yalanı, her türlü karalamayı "mubah" sayıyor.
Son olarak, "Rodos'ta herkes donla dolaşıyor" cümlemin alt tarafı bir "espri" olduğunu hınzır gibi anlayarak ama anlamaz görünerek birtakım sakil senaryolar yazmış.
Uydurduğu çirkinlikler ona bile yakışmıyor.
Anlattıklarının "tamamen hayal mahsulü" olduğunu belirtmek bile abes ama çamurun içine balıklama atlayan bazı Internet teresleri için gerekli galiba...
Süleyman... Hem sözü hem kendini bu kadar aşağı düşürmeye utanmıyor musun?
Desene, "AKP 2105 seçimlerini yaptırmayabilir" yazmaya utanmadıktan sonra...

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

SÜLEYMAN YAŞAR NELER YAZMIŞTI?