ENGİN ARDIÇ: "AKŞAM'IN SON DÖNEMDE HAVASI DEĞİŞTİ,ULUSALCI GAZETE HAVASINA GİRDİ"!..

Sabah gazetesine transfer olan "sivri dilli'" yazar Engin Ardıç, Akşam'dan niye ayrıldığını, neden bu kadar çok küfür ettiğini anlattı...

- Hoş geldiniz! Kaç yıl aradan sonra SABAH'a geri dönmüş oldunuz?
- 31 Aralık 1991 günü helalleşip çıktım SABAH'ın kapısından. Demek ki 16 yıl.

- Ayıp olmazsa sorabilir miyim; niye gittiniz, niye geri geldiniz?
- Geçen gün Mehmet Barlas'la da konuşuyorduk, "Abi madem biz dönüp dolaşıp SABAH'a gelecektik, bu haltı niye yedik?" dedim. (gülüyor) Niye gittim? Televizyondan bir teklif almıştım, Star yeni kurulmuştu, tek tabancaydı, Tele On diye bir kanal açıyorlardı, beni oraya istediler, maaş da cazip geldi. Türkiye'de denenmemiş bir şeydi televizyon yorumculuğu, biraz da sıkılmıştım SABAH gazetesinden, çok mutlu değildim. Hepsi bir araya gelince oraya geçtim.

- Yuvaya dönüş gibi hissediyor musunuz bu gelişi, tanıdık mı her şey, çok mu değişmiş bu kadar badireler atlattıktan sonra özellikle?
- Eski dostlarımı gördüğüme çok sevindim, herkes biraz yaşlanmış tabii. Bir de bina farklı, iki arada bir deredeyim o yüzden; hem eskiye dönmüş, hem farklı bir yere gelmiş gibiyim. SABAH'ın bütün bu değişimlerden sonra ayakta kalması ise büyük başarı! Demek ki müesseseleşmiş, kolay kolay yıkılacak bir gazete değil. Başına gelenlere rağmen ikinci gazete olması büyük başarı; kimsenin ciddiye almadığı Posta'yı saymazsak!

- Herkesin merakı transfer ücretiniz; iyi para aldınız mı?
- Rakam söylenmez, bereketi kaçar ama iyi para aldım! Akşam'dan da iyi para alıyordum ama burada belirleyici olan biraz da Akşam gazetesinin, son dönemlerde havasının değişmesiydi. Kendimi orada rahatsız hissetmeye başlamıştım. Arkadaşları suçlamıyorum, yanlış anlamasınlar ama ulusalcı gazete havasına çok fazla girmeye başladı Akşam; birkaç aydır bir başkalaşım içinde.

- Akşam yazarı Güler Kömürcü adının Ergenekon haberlerinin içinde geçmesinin sizi rahatsız ettiği de konuşuluyor...
- Güler Kömürcü'yü severim, bir sorunum yok, Güler'in şahsıyla da ilgili değil bu söylediğim. Ama Akşam gazetesinin Ergenekon olayını izlememesi, gazetecilik tabiriyle görmemesi ya da mümkün olduğu kadar az görmesi açıkçası bende bir rahatsızlık yarattı. Bunu Serdar'ın (Turgut) kendisine de söyledim, hatta Oray Eğin de şahittir. Ama benim yazılarıma kimse karışmadığı için ben de gazetenin politikasına karışmam.

- SABAH'ın yaşadıkları ortada! Buraya gelmeniz dolayısıyla şöyle iddialar var...
- Hükümete satıldı diyecekler...

- Aynen öyle! İyi para da aldığınıza göre AKP yanlısı yazılar yazarsınız artık. Öyle bakılıyor?
- Böyle diyenlere şunu söyleyeyim; benim daha önceki yazılarıma da 'AKP yanlısı' diyebilirsiniz. Yazı politikamda bir değişiklik olmaz Akşam'dan SABAH'a geçtim diye. Ben orada ne yazıyorsam burada da onu yazarım. Ama ben AKP yanlısı değilim! İçkiyi bırakacak, namaz kılmaya başlayacak, eşine türban taktıracak bir adam değilim.

- Elbette bunlar değil beklenen, 'Acaba eleştirel olabilecek mi?' sorusu var kafalarda?
- AKP'yle koalisyon kurmuşlardı, şimdi koalisyon çatladı, ikinci cumhuriyetçi liberallerden falan da değilim. Eleştirinin dozu yüksek olacak elbette.

- 'Yazılarıma dokunulmayacak' şartınız oldu mu buraya gelirken?
- Hayır, onu medya sitelerinden biri uydurmuş, öyle bir pazarlık yapmadım çünkü karışacaklarını sanmıyorum, ayrıca bir taahhüt alma gereği hissetmedim.

- Siz her zamanki Engin Ard