"EN ZOR KAMU GÖREVLERİNDEN BİRİ TRT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'DÜR!"

Bazı kamu görevleri var ki, bu görevleri üstlenenler ağızlarıyla kuş tutsalar bile kimseye yaranamazlar. Hangi Sabah yazarı böyle yazdı?

En zor kamu görevlerinden biri TRT Genel Müdürlüğü'dür...

Bazı kamu görevleri var ki, bu görevleri üstlenenler ağızlarıyla kuş tutsalar bile kimseye yaranamazlar.
Bu görevlerden biri de TRT Genel Müdürlüğüdür.
Çok kanallı ve özel televizyonlu şimdiki dönemde TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'in işi eskisine oranla daha kolay.
Ben tek kanallı dönemde TRT Haber Dairesi'ni yönettim.
Ecevit-Erbakan koalisyonu sırasında 1974'te İsmail Cem TRT Genel Müdürü olunca, beni de Haber Dairesi'nin başına getirmişti.
O dönemde Süleyman Demirel'in Adalet Partisi ana muhalefeti temsil ediyordu.
Ve ben iki günde bir savcılığa gidip "Görevi kötüye kullandığım ve taraflı yayın yaptığım" içerikli suç duyuruları nedeniyle ifade verirdim.
Bir cumartesi günü Demirel'i aradım.
Bir muhabir göndereceğimi ve kendisinin hazırladığı üç soruya vereceği cevapları aynen ana haber bülteninde yayınlayacağımı söyledim.
Demirel bu üç soruya verdiği üç cevapta da erken seçim istiyor ve ülkenin kötü yönetildiğini söylüyordu. Oysa genel seçimin üzerinden henüz altı ay geçmemişti.
Akşam ana haber "AP lideri Demirel TRT'ye özel demeç verdi" denilerek açıldı.
Yarım saatlik haberin 20 dakikasında Demirel neden erken seçimin şart olduğunu anlattı.

Değişmek kolay değil
Tabii özellikle CHP kanadında kıyamet koptu. Hem İsmail Cem'e beni görevden alması için baskılar yapıldı, hem de Ecevit'in bana karşı tavrı değişti.
Ne var ki üç gün sonra yine savcılıkta Adalet Partisi'nin hakkımdaki suç duyurusuna karşı savunma yapmaktaydım.
Tek kanallı televizyon olduğu dönemde sabahtan akşama o ekranın karşısında oturulur hemen her program ağır biçimde eleştirilirdi. Bir yaşlı köşe yazarının "Çocuk programları çok çocukça" diye yazmasını hiç unutmam mesela.
İbrahim Şahin Genel Müdür olarak bana göre çok başarılı.
Kürtçe, Arapça yayın yapan kanallar var TRT'de. Hemen her gün yeni bir atılım gerçekleşiyor.
Ama TRT çok geniş kadrolu bir KİT aslında.
İşi yapanla yapmayanın ayırt edilemediği, bürokratik bütün reflekslerin anında sergilendiği bir kurum.
İsmail Cem ve biz ilk dönemde TRT kadrolarından büyük destek gördük. Yayın saatleri uzadı, programcılık anlayışı değiştirildi.
Ancak CHP-MSP koalisyonunun biteceği ve Milliyetçi Cephe koalisyonlarının yaklaştığı hissedildikçe, birden kendimizi izole edilmiş bulduk. Sadi Irmak'ın azınlık hükümetinde bu durumu biraz erteleyebildik.

Bürokratik refleksler
Ama işin sonunda haber bültenlerinin altına imza atmamaya başlamıştı bölüm şefleri.
Çünkü yeni iktidarda da görevlerinde kalmak istiyorlardı.
Haber dairesinin eski başkanının çekmecelerde bıraktığı eşyalar arasında, 12 Mart darbesi döneminde haber dairesi mensuplarının birbirlerini jurnalleyen notları da vardı.
Örneğin "Sayın Başkan, yanımdaki masada çalışan kişinin Sovyetler Birliği hakkındaki bu kitabı okuduğunu arz ederim" notunun iliştirildiği Sovyetler hakkındaki ansiklopedik bir kitap da vardı çekmecede.
Zaman değişti ama TRT'ye bakış açısı değişmedi.
Sanki CHP TRT yüzünden mi seçim kazanamıyor?
Sanki Adalet Partisi 1973 seçimlerinde CHP karşısında TRT yüzünden mi seçimi kaybetmişti?
İleride bir gün AK Parti muhalefet olursa onlar da TRT'nin o günkü yönetimini mutlaka taraflı bulacaklardır.
O güne kadar İbrahim Şahin'e sabırlı ve dirençli olmasını öneririm.

Mehmet Barlas /Sabah