Emrah Serbes'le ilgili flaş gelişme!
3 kişinin ölümüne neden olan yazar Emrah Serbes'in neden olduğu kazaya ilişkin hazırlanan iddianame, 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İzmir-Aydın Otoyolu'nda 22 Eylül'deki kazaya ilişkin Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekeyi inceleyen İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı tamamladı.
İzmir Cumhuriyet Savcısı Mehmet Oğur tarafından hazırlanan iddianame, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Serbes hakında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ilgili maddesi gereğince "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Kaza sırasında Serbes'in yanında bulunan ve ilk aşamada aracı kendisinin kullandığını iddia eden arkadaşı Kenan Doğru için de TCK'nın 270. maddesi gereğince "suç üstlenmek"ten 2 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, İzmir Adli Tıp Kurumundan gelen raporlar, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünün cevabi yazısı, olay yeri tespit tutanakları, bilirkişi raporu, Serbes'in olaydan sonra giderek tedavi gördüğü Yedikule Surp Pirgiç Ermeni Hastanesinin evraklar ile olay yerindeki sağlık ekipleri ve görgü tanığı beyanlarına yer verildi.
Emrah Serbes'in tam ve asli kusurlu olduğunun vurgulandığı iddianamede, "Şüphelinin mevcut alkollü ve psikolojik ilaçların tesiri altındayken araç kullanma, bilinçli taksir ile 3 kişinin ölümüne sebebiyet verme eylemini gizlemeye, başkasının üzerine atmaya çalışma şeklinde hareketlerinin bulunduğu, şüphelinin hakkında genetik inceleme, emniyet kemeri izi, 112 ses kaydı, karayollları kayıtları, BTK telefon kayıtları araştırılmasına başlandıktan sonra, daha doğrusu olayın açıklığa kavuşacağının anlaşılmasından ve alkolün kandan atılmasından sonra suçunu ikrar ettiği anlaşıldı." ifadeleri kullanıldı.
İddianamede, Serbes'in kazadan bir gün sonra İstanbul'da gittiği Yedikule Surp Pirgiç Ermeni Hastanesine girişi yapıldığında 125 promil alkollü olduğu ve bu hastanede daha öncede 4 kez alkol tedavisi gördüğü belirtildi.
"Soruşturma kapsamında bulunan maddi deliller ve tanık beyanlarından kaza sırasında Emrah Serbes'in alkollü olduğunun açıkça anlaşıldığı" görüşünün öne çıkarıldığı iddianamede, Serbes'in olaydan sonra kaçtığı ve delil karartma faaliyetlerine girdiği iddia edildi.
Kaza
İzmir-Aydın Otoyolu'nda 22 Eylül'de Emrah Serbes'in kullandığı 34 NT 5005 plakalı otomobil, Torbalı kavşağı yakınlarında, Ayhan Özçelik (59) idaresindeki 34 TV 9335 plakalı otomobile arkadan çarpmıştı. Kazada sürücü Özçelik ile 16 yaşındaki kızı Zeynep olay yeri, eşi Nilgün Özçelik ise kaldırıldığı hastanede olaydan 12 gün sonra yaşamını yitirmişti.
Kazadan sonra 34 NT 5005 plakalı otomobili kendisinin kullandığını söyleyen Kenan Doğru tutuklanmıştı.
Emrah Serbes, Torbalı Cumhuriyet Savcılığının Doğru'nun emniyet kemeri izi tespiti için aldığı karar ve Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünden araçların ortalama hızının tespiti için gişelere giriş saatleri ve sürücülerinin kim olduğunun belirlenmesi için güvenlik kamera görüntülerini istemesi üzerine otomobili kendisinin kullandığını söyleyerek 28 Eylül'de teslim olmuş, ardından tutuklanmıştı.
İzmir Cumhuriyet Savcısı Mehmet Oğur tarafından hazırlanan iddianame, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Serbes hakında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ilgili maddesi gereğince "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Kaza sırasında Serbes'in yanında bulunan ve ilk aşamada aracı kendisinin kullandığını iddia eden arkadaşı Kenan Doğru için de TCK'nın 270. maddesi gereğince "suç üstlenmek"ten 2 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, İzmir Adli Tıp Kurumundan gelen raporlar, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünün cevabi yazısı, olay yeri tespit tutanakları, bilirkişi raporu, Serbes'in olaydan sonra giderek tedavi gördüğü Yedikule Surp Pirgiç Ermeni Hastanesinin evraklar ile olay yerindeki sağlık ekipleri ve görgü tanığı beyanlarına yer verildi.
Emrah Serbes'in tam ve asli kusurlu olduğunun vurgulandığı iddianamede, "Şüphelinin mevcut alkollü ve psikolojik ilaçların tesiri altındayken araç kullanma, bilinçli taksir ile 3 kişinin ölümüne sebebiyet verme eylemini gizlemeye, başkasının üzerine atmaya çalışma şeklinde hareketlerinin bulunduğu, şüphelinin hakkında genetik inceleme, emniyet kemeri izi, 112 ses kaydı, karayollları kayıtları, BTK telefon kayıtları araştırılmasına başlandıktan sonra, daha doğrusu olayın açıklığa kavuşacağının anlaşılmasından ve alkolün kandan atılmasından sonra suçunu ikrar ettiği anlaşıldı." ifadeleri kullanıldı.
İddianamede, Serbes'in kazadan bir gün sonra İstanbul'da gittiği Yedikule Surp Pirgiç Ermeni Hastanesine girişi yapıldığında 125 promil alkollü olduğu ve bu hastanede daha öncede 4 kez alkol tedavisi gördüğü belirtildi.
"Soruşturma kapsamında bulunan maddi deliller ve tanık beyanlarından kaza sırasında Emrah Serbes'in alkollü olduğunun açıkça anlaşıldığı" görüşünün öne çıkarıldığı iddianamede, Serbes'in olaydan sonra kaçtığı ve delil karartma faaliyetlerine girdiği iddia edildi.
Kaza
İzmir-Aydın Otoyolu'nda 22 Eylül'de Emrah Serbes'in kullandığı 34 NT 5005 plakalı otomobil, Torbalı kavşağı yakınlarında, Ayhan Özçelik (59) idaresindeki 34 TV 9335 plakalı otomobile arkadan çarpmıştı. Kazada sürücü Özçelik ile 16 yaşındaki kızı Zeynep olay yeri, eşi Nilgün Özçelik ise kaldırıldığı hastanede olaydan 12 gün sonra yaşamını yitirmişti.
Kazadan sonra 34 NT 5005 plakalı otomobili kendisinin kullandığını söyleyen Kenan Doğru tutuklanmıştı.
Emrah Serbes, Torbalı Cumhuriyet Savcılığının Doğru'nun emniyet kemeri izi tespiti için aldığı karar ve Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünden araçların ortalama hızının tespiti için gişelere giriş saatleri ve sürücülerinin kim olduğunun belirlenmesi için güvenlik kamera görüntülerini istemesi üzerine otomobili kendisinin kullandığını söyleyerek 28 Eylül'de teslim olmuş, ardından tutuklanmıştı.