EMİN ÇÖLAŞAN; "VALİ TAYYİP'İN ARKADAŞI, HİÇ GÖREVDEN ALIR MI?"

Radikal muhabiri İsmail Saymaz'a tehdit içerikli e-mail gönderen Eskişehir Valisi yazarların tepkisini çekti..

Vali Bey “İyi Arkadaşı” imiş!

Sevgili okuyucularım, devletin bir valisi bir gazeteci arkadaşımıza kendi adresinden e-posta gönderiyor, “Adi, şerefsiz” gibi sözlerle saldırıyor, mezarda görüşmekten dem vuruyor.
Bu arkadaş gazeteci değil de sıradan bir vatandaş olabilirdi.
Üstelik Vali Bey bu e-postayı gönderdiğini önce inkar ediyor, “Ben göndermedim ama içinde yazılanlarla aynı fikirdeyim” diyor, olay büyüyünce 180 derece çark edip gönderdiğini kabul etmek zorunda kalıyor.
İçişleri Bakanı açıklama yaptı:
“İnceleme başlattık!”
Bu olayın incelenecek bir tarafı yok.
Her şey açık, kabak gibi ortada.
Devletin valisi bir vatandaşa açıkça hakaret ediyor, tehditler savuruyor ve suçunu kabul etmek zorunda kalıyor.
O halde neyin “İncelemesi” yapılıyor?
Bu marifetleri sergileyen Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna halen görevinin başında.
İstifa etmesini zaten beklemem de, görevden alınmadı.

* * *
Biz bu iktidar döneminde ne valiler gördük. Geçmişte Tayyip’e destek verdiği için vali yapılanları gördük.
Şimdi Adana Valisi olan Hüseyin Avni Coş, geçmişte Mülkiye müfettişi idi. Tayyip’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken yaptığı iddia edilen büyük yolsuzlukları inceledi, hakkında olumlu raporlar yazdı.
AKP döneminde Tayyip tarafından ödüllendirildi, vali yapıldı!
Bir de yine mülkiye müfettişi olan Candan Eren vardı. Aynı yolsuzlukları inceledi, belgeledi ve olumsuz raporlar yazdı.
Raporda Tayyip’in mutlaka yargılanması gerektiği vurgulanıyordu.
AKP iktidar olduktan sonra Candan Eren’e neler yaşatıldığını burada uzun uzun yazmak istemiyorum, üç yazıya ancak sığar.
Başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi, sürüm sürüm süründürüldü.
İçişleri Bakanlığı tarafından sicil notu düşürüldü, başka yerlere sürgün edildi, maaş kesimi cezaları aldı, ismi yandaş gazeteler tarafından Ergenekon davasına bulaştırılmak istendi, nice hakaretlere uğradı…
Bu konularda 100’e yakın dava açtı ve hepsini kazandı.
Tek suçu 1990’lı yıllarda Tayyip aleyhine yolsuzluk raporu düzenlemiş olmasıydı!
İşte size iki örnek.
Tayyip’i aklayan vali oluyor, aklamayanın hayatı kaydırılıyor.

* * *
Evet, biz bunların döneminde ne valiler gördük!.. Seçim öncesinde AKP adına kamyona binip propaganda malzemesi olarak evlere yatak yorgan, kanepe, buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtanlar…
Özel uçağa binip Kayseri’ye giden, orada bir AKP’li tarafından kurulan güzellik salonunun açılışına katılıp nutuk atan Isparta Valisi!..
Tayyip’in yanında ezilip büzülen, esas duruşa geçen, türbe ziyaretine giden valiler…
Azar işiten, herkesin önünde fırça yiyenler…
Bu gibi valileri görünce hep rahmetli Naim Cömertoğlu aklıma gelir.
Malatya Valisi idi, Başbakan Özal Malatya’ya gelmiş, otobüsün üzerinde nutuk atacaktı. Özal onu da ısrarla otobüsün üzerine çıkarmıştı… Otobüsün üzeri kalabalıktı, halk Özal’ı göremiyordu…
Kalabalıktan “Çök çök” sesleri yükseldi, Özal dahil herkes çöktü.
Özal valiye döndü. Mikrofon elinde, sesi duyuluyor:
“Vali Bey sen de çök!..”
Cömertoğlu seslendi:
“Efendim devletin valisi çökerse devlet çökmüş olur…”
Ve çökmedi.

* * *
Bundan iki üç ay kadar önce gazetelerde Naim Cömertoğlu’nun ölüm ilanını gördüm. Hiç tanımadığım, yüzünü görmediğim o insanın ruhuna bir Fatiha okudum. İlanda şöyle yazıyordu:
“Devletin Valisi Naim Cömertoğlu…”
Bir onlara bak, bir de şimdikilere!
Tayyip’in “Benim Bakanım, Benim Genelkurmay Başkanım” dediği gibi “Benim valim” diye hitap ettiği günümüzün valileri!..
Bazıları resmi binalardan “T.C.”yi bile sildirmekten utanmayan valiler.
Gazeteci olsun veya olmasın herhangi bir vatandaşımıza “Adi, şerefsiz” diye mesaj atabilen, attığı mesajı bile önce inkar etmeye yeltenen Eskişehir Valisi halen görevinin başında.
Tayyip onun için televizyonda “İyi bir arkadaşımızdır” dedi!
Böyle birinin o makamda bir gün bile oturuyor olmaması gerekir.
Aksi takdirde, yakında yanağından makas almaya başlarlar.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN