EMİN ÇÖLAŞAN: "HÜRRİYET'TE ÇALIŞANLARIN YÜZDE 99'U AKP KARŞITIDIR"!..

Hürriyet Gazetesi eski Yazarı Emin Çölaşan, GAZETEPORT'tan Emin Özgönül'e konuştu. Çölaşan, röportajın ikinci bölümünde "Hürriyet'in yüzde 99'u AKP karşıtıdır" dedi.İşte Çölaşan'ın açıklamalarının bir bölümü:


"HÜRRİYET AKP KARŞITIDIR"

GAZETEPORT- Patronların iktidar ile olan bu ilişkileri, gazete yönetimi ve çalışanlarını da mı iktidar yanlısı yapıyor?

- İster istemez. Bir otokontrol başlıyor. Muhabir arkadaşım ya da yazar için "Şu haberi yazarsam başım derde girer" kaygısı oluyor. Aslında bugün Hürriyet´te çalışan insanların yüzde 99´u AKP karşıtıdır. Bu partiye ve iktidara sempati beslemezler. Ama üstte oluşan hava alta yansıyor ve böyle oluyor.

GAZETEPORT- Sizin AKP karşıtı yazılarınız sayfaya konulmuyor ya da tırpanlanıyordu. Muhabirlerin bu tür haberinin akıbeti ne oluyordu?

- Ben yazımı yazar geçerdim. Sonra Ertuğrul Özkök arayıp şurası sıkıntıya neden olur, çıkaralım falan derdi. Bazen de benden habersiz bir-iki cümleyi tırpanlarlardı. Kimi zaman tüm yazımı veto ederler, yeni bir yazı yazardım. Muhabir arkadaşlarım ise ya bu tür bir haberi, nasıl olsa çıkmaz diye yazmaz ya da her şeye rağmen gazetecilik tutkusu ile belgeleri ile birlikte yazardı. Biz o gün geçilen haberlerin değerlendirmesini de yapardık. Hangi haber ertesi günkü gazetede yer alacak, hangisi çıkmayacak diye. Çıkmaz dediklerimizde hiç yanılmadık. Bu konuda haber sarrafı olduk. İktidar aleyhinde bir şey varsa o haber çöp tenekesine giderdi.

"MERTÇE OLMADI"

GAZETEPORT- Şimdi kitap çalışmasıyla ilgileniyorsunuz ve hergün Bilgi Yayınevi'ne yürüyerek gelip gidiyorsunuz. Yolda karşılaştığınız insanlar ne diyorlar?

- Büyük bölümü geçmiş olsun diyerek hal hatır soruyor. Binlerce mail geldi. Telefonlardan Hürriyet´in santrali kilitlendi. Yanınızdayız diyorlar. Ama beni geçenlerde çok etkileyen bir durum oldu. Filistin Caddesi'nde bir arkadaşımla buluştum ve yürürken bir kadın yanımıza geldi. "Emin Bey sizi göğsünüzden öpmek istiyorum" dedi. Hiç böyle bir şey duymamıştım. Nedenini sordum ve "Çünkü senin göğsünde görünmese de şeref madalyası var. Şerefli, haysiyetli bir gazetecisin. Hep öyle oldun" dedi ve göğsümden öptü.