EMEĞİNE SAHİP ÇIKAN GAZETECİ İBRAHİM GÜNEL RADİKAL GAZETESİ'NDEN HANGİ UTANÇ VERİCİ YÖNTEMLERLE İŞTEN ÇIKARILDI!.. İBRAHİM GÜNEL BAŞINA GELENLERİ YAZDI!..
10 yıldır gece gündüz çalıştığım, İstihbarat Şefliği yaptığım bir işyerinden tabir yerinde ise "beş parasız" kapı önüne konuldum. Yazıişleri Müdürü Erdal Güven, odasına çağırıp küçülmeye gittiklerini söyleyip istifamı istedi. Kabul etmedim!..
Radikal´den tebligat oyunu
10 Haziran 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Yasası ve akabinde çıkarılan Basın İş Yasası, medya sektöründe yıllardır yaşanan işten çıkarmaları bir süre olsun durdurmuştu. Yalnız yeni yasanın açıklarını öğrenen medya patronları, şimdi de eski alışkanlıklarını yineleyerek işçi çıkarmaya başladı. Yeni yasaya göre işçi, kısaca üç nedenle işten çıkarılabiliyor. Bunlar da şöyle:
- Ekonomik nedenler,
- Performans düşüklüğü,
- Eski yasadaki 17. madde ve yenisindeki 25/2...
Yani, ya işyeri iflas edecek ya işçinin performansı düşecek ya da hırsızlık, ursuzluk, taciz tecavüz, iki gün bildirimsiz işe gelmeme gibi nedenler oluşacak.
Son dönemde Doğan Grubu´nda yaşanan işten çıkarmaların en ilginçlerinden birini yaşadım. Gazetenin kuruluşundan beri, yani tam 10 yıldır gecemi gündüzüme vererek çalıştığım, hatta 1998-2000 yıllarında İstanbul İstihbarat Şefliği yaptığım bir işyerinden tabir yerinde ise "beş parasız" kapının önüne konuldum. Yaşanan olaylar ise şöyle gelişti:
10 Temmuz 2006 tarihinde Radikal Gazetesi Yazıişleri Müdürü Erdal Güven, odasına çağırarak istifamı istedi. Nedenini sorduğumda da küçülmeye gittiklerini söyledi. Ben de istifa etmeyeceğimi onların çıkarmasını istedim. Akşam evime giderken yine Erdal Güven, tazminatımı atılmış gibi hesaplattırdığını söyleyerek, "Ama istifa" dedi. Ben de önüme bir şey konmasını, ancak ondan sonra kendisiyle konuşacağımı belirttim.
Aradan bir hafta geçti ve ben işime düzenli olarak gidip geldim. Benimle hiçbir şekilde konuşulmadığı için İnsan Kaynakları Müdürü Bora Araz´a çıkarak, durumumu sordum. Kendisi yeni evlendiği ve balayından 17 Temmuz 2006 tarihinde yeni döndüğü için olayı bilmediğini, gerekli kişileri arayıp bana döneceğini söyledi.
Ertesi gün, yani 18 Temmuz 2006 tarihinde bizzat gazetenin Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan´ın sekreteri gelerek Doğan Medya Center´ın İcra Kurulu üyesi Mehmet Münir Cankurtaran ile görüşmem gerektiğini söyledi. Münir Bey´in sekreterini aradım, hastanede olduğunu ve ertesi günü ameliyat olacağını söyledi. Tekrar Bora Araz´a çıkarak durumu sordum. Kendisi Münir Bey ile hastaneden konuşacağını ve İsmet Berkan´la da görüşeceğini söyleyerek, ertesi gün gelmemi istedi.
19 Temmuz 2006 günü tekrar işe gelerek Bora Araz ile görüştüm. Tazminatımı hesaplayacağını ve akşam 17.30 da kendisini aramamı istedi. Ben de tazminatımın ayrıntılı dökümünü istedim. Bu arada hukuki yardım almak için çeşitli avukatlarla görüştüm. Belirlenen saatte kendisini aradım bir rakam söyledi. Ben de yolda olduğumu ertesi gün görüşmek istediğimi söyledim.
20 Temmuz 2006 Perşembe günü, kendisiyle telefonda görüşerek tazminatımın ayrıntılı dökümünü istedim. Bora Araz telefonda acele etmemi, Cuma günü işi bitirmemiz gerektiğin söyledi. Ben de hesaplatarak, tekrar Bora Araz´ı aradım ve kendisine istifa etmeyeceğimi, ancak yasalardan doğan hakkım olan fazla çalışma ücretlerimin ve diğer tüm işçilik haklarımın ödenmesi şartı ile talep ettikleri istifa dilekçesini verebileceğimi belirttim.. Bu konuşmadan yarım saat sonra, İsmet Berkan´ın sekreteri tekrar arayarak Erdal Güven´in ertesi gün benimle konuşmak istediğini söyledi.
21 Temmuz Cuma günü işe gidip Erdal Güven ile konuştum. Güven, benim istediklerimin hakkım olduğunu ama bunu alırsam Doğan Grubu dahil hiçbir medya kuruluşunda iş bulamayacağımı söyledi. Ona karşılık,
10 Haziran 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Yasası ve akabinde çıkarılan Basın İş Yasası, medya sektöründe yıllardır yaşanan işten çıkarmaları bir süre olsun durdurmuştu. Yalnız yeni yasanın açıklarını öğrenen medya patronları, şimdi de eski alışkanlıklarını yineleyerek işçi çıkarmaya başladı. Yeni yasaya göre işçi, kısaca üç nedenle işten çıkarılabiliyor. Bunlar da şöyle:
- Ekonomik nedenler,
- Performans düşüklüğü,
- Eski yasadaki 17. madde ve yenisindeki 25/2...
Yani, ya işyeri iflas edecek ya işçinin performansı düşecek ya da hırsızlık, ursuzluk, taciz tecavüz, iki gün bildirimsiz işe gelmeme gibi nedenler oluşacak.
Son dönemde Doğan Grubu´nda yaşanan işten çıkarmaların en ilginçlerinden birini yaşadım. Gazetenin kuruluşundan beri, yani tam 10 yıldır gecemi gündüzüme vererek çalıştığım, hatta 1998-2000 yıllarında İstanbul İstihbarat Şefliği yaptığım bir işyerinden tabir yerinde ise "beş parasız" kapının önüne konuldum. Yaşanan olaylar ise şöyle gelişti:
10 Temmuz 2006 tarihinde Radikal Gazetesi Yazıişleri Müdürü Erdal Güven, odasına çağırarak istifamı istedi. Nedenini sorduğumda da küçülmeye gittiklerini söyledi. Ben de istifa etmeyeceğimi onların çıkarmasını istedim. Akşam evime giderken yine Erdal Güven, tazminatımı atılmış gibi hesaplattırdığını söyleyerek, "Ama istifa" dedi. Ben de önüme bir şey konmasını, ancak ondan sonra kendisiyle konuşacağımı belirttim.
Aradan bir hafta geçti ve ben işime düzenli olarak gidip geldim. Benimle hiçbir şekilde konuşulmadığı için İnsan Kaynakları Müdürü Bora Araz´a çıkarak, durumumu sordum. Kendisi yeni evlendiği ve balayından 17 Temmuz 2006 tarihinde yeni döndüğü için olayı bilmediğini, gerekli kişileri arayıp bana döneceğini söyledi.
Ertesi gün, yani 18 Temmuz 2006 tarihinde bizzat gazetenin Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan´ın sekreteri gelerek Doğan Medya Center´ın İcra Kurulu üyesi Mehmet Münir Cankurtaran ile görüşmem gerektiğini söyledi. Münir Bey´in sekreterini aradım, hastanede olduğunu ve ertesi günü ameliyat olacağını söyledi. Tekrar Bora Araz´a çıkarak durumu sordum. Kendisi Münir Bey ile hastaneden konuşacağını ve İsmet Berkan´la da görüşeceğini söyleyerek, ertesi gün gelmemi istedi.
19 Temmuz 2006 günü tekrar işe gelerek Bora Araz ile görüştüm. Tazminatımı hesaplayacağını ve akşam 17.30 da kendisini aramamı istedi. Ben de tazminatımın ayrıntılı dökümünü istedim. Bu arada hukuki yardım almak için çeşitli avukatlarla görüştüm. Belirlenen saatte kendisini aradım bir rakam söyledi. Ben de yolda olduğumu ertesi gün görüşmek istediğimi söyledim.
20 Temmuz 2006 Perşembe günü, kendisiyle telefonda görüşerek tazminatımın ayrıntılı dökümünü istedim. Bora Araz telefonda acele etmemi, Cuma günü işi bitirmemiz gerektiğin söyledi. Ben de hesaplatarak, tekrar Bora Araz´ı aradım ve kendisine istifa etmeyeceğimi, ancak yasalardan doğan hakkım olan fazla çalışma ücretlerimin ve diğer tüm işçilik haklarımın ödenmesi şartı ile talep ettikleri istifa dilekçesini verebileceğimi belirttim.. Bu konuşmadan yarım saat sonra, İsmet Berkan´ın sekreteri tekrar arayarak Erdal Güven´in ertesi gün benimle konuşmak istediğini söyledi.
21 Temmuz Cuma günü işe gidip Erdal Güven ile konuştum. Güven, benim istediklerimin hakkım olduğunu ama bunu alırsam Doğan Grubu dahil hiçbir medya kuruluşunda iş bulamayacağımı söyledi. Ona karşılık,