ELİF ŞAFAK, LA REPUBLİCA'YA KONUŞTU: "ADALET BAKANI BİZLERİ 'HAİN' DİYE ETİKETLEDİ"
Türklüğe hakaret suçundan beraat eden Elif Şafak,İtalya'da yayımlanan La Repubblica gazetesine konuştu.Şafak,301.konusunda hükümet içinde bölünmüşlük olduğunu belirterek Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i suçladı:"Bizleri açıkca 'hain' diye etiketledi"
Yazar Elif Şafak, TCK'nın 301'inci maddesini destekleyenlerin, Türkiye'nin AB'yle bütünleşme sürecinin raydan çıkmasını sağlama peşinde olduğunu söyledi.
Türklüğe hakaret suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk celsesinde beraat eden Şafak, bu konudaki tartışmaları İtalya'da yayımlanan La Repubblica gazetesine değerlendirdi.
Şafak, La Repubblica'daki demecinde, "301. maddeyi destekleyenler, Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle bütünleşme sürecinin raydan çıkmasını sağlama peşindeler. Farklı düşünenler karşısında kendini dışa vuran bir linç kültürü var" dedi.
Elif Şafak, kendisi beraat etmekle birlikte daha pek çok kişinin aynı maddeden yargılandığını da hatırlatarak, "Ortada altmışa yakın dava var. Diğer insanlar da benzer suçlamalardan kurtulmadıkça kendimi rahat hissedemem" diye konuştu.
Şafak, La Repubblica'daki söyleşide, 301. maddenin Büyük Hukukçular Birliği Başkanı avukat Kemal Kerinç'in önderliğindeki küçük bir grup tarafından desteklendiğini savundu. Şafak, "301. maddeyi kimler destekliyor?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Aşırı milliyetçilerden oluşan bir grup avukat. Başlarını Kemal Kerinçsiz çekiyor. Siyasi retoriği büyük bir malzeme olarak kullanıp, ülkenin enerjisini heba ediyorlar. İyi Türkiye buna layık değil."
Şafak, "iyi Türkiye" tanımlamasıyla neyi kastettiğine ilişkin soruya karşılık olaraksa "Sivil toplum. Medyanın, mesleki kuruluşların büyük kesimi, okullar... Tüm bunlar, ilerlemeyi mümkün kılan bir rol oynayarak, Avrupa'ya eklemlenmiş daha iyi bir ülke için mücadele veriyorlar" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün 301. maddenin gözden geçirilebileceği veya kaldırılabileceği yönündeki beyanatlarını "olumlu" diye niteleyen Şafak, "Hükümetin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Bu türden olumlu tavırlar var. Ama hükümet içinde de bölünmüşlük söz konusu. Örneğin Adalet Bakanı Cemil Çiçek var. Bizleri açıkça 'hain' diye etiketledi."
Şafak, Türkiye'de aydınlar, yazarlar, gazeteciler, yayıncılardan oluşan yaklaşık altmış kişinin 301. maddeye istinaden yargılandığını hatırlatarak, "Ermeni sorununa değinme gerekçesiyle çevirmenler dahi hapis cezasıyla karşı karşıya bulunuyorlar" dedi.
Şafak, Ermeni sorunu konusunda kendisinin "soykırım" nitelemesini kullanıp kullanmadığına ilişkin bir soruya karşılık olarak ise şunları söyledi:
"Bu terimi, her ne kadar kitabımdaki kahramanlardan biri kullansa da şahsen ben kullanmıyorum. Bu, siyasi bir tartışmadır. Ben, önemli olan düşünce özgürlüğüdür diye düşünüyorum. Kimileri tehcir diyor, kimileri kıyım. Tanım o kadar da önemli değil. Ben tarihçi değilim, sadece bir yazarım. Yapmamız gereken iş, konuyu Ermenilerle tartışmak, onların acılarını paylaşmaktır."
Elif Şafak, 301. maddeden yargılanması sırasında ve beraat süresi sonrasında, aynı maddeden yargılanmış Orhan Pamuk'un kendisini arayıp aramadığına ilişkin soruyuysa "Şu ana dek, (Pamuk) beni aramış değil. Ama çok sayıda insan bana destek verdi. Pek çok sıradan vatandaş, okurlar, hatta muhafazakar çevreler, başörtülü kadınlar dahi bana destek verdiler. Bu beni rahatlattı" diye yanıtladı.
Türklüğe hakaret suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk celsesinde beraat eden Şafak, bu konudaki tartışmaları İtalya'da yayımlanan La Repubblica gazetesine değerlendirdi.
Şafak, La Repubblica'daki demecinde, "301. maddeyi destekleyenler, Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle bütünleşme sürecinin raydan çıkmasını sağlama peşindeler. Farklı düşünenler karşısında kendini dışa vuran bir linç kültürü var" dedi.
Elif Şafak, kendisi beraat etmekle birlikte daha pek çok kişinin aynı maddeden yargılandığını da hatırlatarak, "Ortada altmışa yakın dava var. Diğer insanlar da benzer suçlamalardan kurtulmadıkça kendimi rahat hissedemem" diye konuştu.
Şafak, La Repubblica'daki söyleşide, 301. maddenin Büyük Hukukçular Birliği Başkanı avukat Kemal Kerinç'in önderliğindeki küçük bir grup tarafından desteklendiğini savundu. Şafak, "301. maddeyi kimler destekliyor?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Aşırı milliyetçilerden oluşan bir grup avukat. Başlarını Kemal Kerinçsiz çekiyor. Siyasi retoriği büyük bir malzeme olarak kullanıp, ülkenin enerjisini heba ediyorlar. İyi Türkiye buna layık değil."
Şafak, "iyi Türkiye" tanımlamasıyla neyi kastettiğine ilişkin soruya karşılık olaraksa "Sivil toplum. Medyanın, mesleki kuruluşların büyük kesimi, okullar... Tüm bunlar, ilerlemeyi mümkün kılan bir rol oynayarak, Avrupa'ya eklemlenmiş daha iyi bir ülke için mücadele veriyorlar" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün 301. maddenin gözden geçirilebileceği veya kaldırılabileceği yönündeki beyanatlarını "olumlu" diye niteleyen Şafak, "Hükümetin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Bu türden olumlu tavırlar var. Ama hükümet içinde de bölünmüşlük söz konusu. Örneğin Adalet Bakanı Cemil Çiçek var. Bizleri açıkça 'hain' diye etiketledi."
Şafak, Türkiye'de aydınlar, yazarlar, gazeteciler, yayıncılardan oluşan yaklaşık altmış kişinin 301. maddeye istinaden yargılandığını hatırlatarak, "Ermeni sorununa değinme gerekçesiyle çevirmenler dahi hapis cezasıyla karşı karşıya bulunuyorlar" dedi.
Şafak, Ermeni sorunu konusunda kendisinin "soykırım" nitelemesini kullanıp kullanmadığına ilişkin bir soruya karşılık olarak ise şunları söyledi:
"Bu terimi, her ne kadar kitabımdaki kahramanlardan biri kullansa da şahsen ben kullanmıyorum. Bu, siyasi bir tartışmadır. Ben, önemli olan düşünce özgürlüğüdür diye düşünüyorum. Kimileri tehcir diyor, kimileri kıyım. Tanım o kadar da önemli değil. Ben tarihçi değilim, sadece bir yazarım. Yapmamız gereken iş, konuyu Ermenilerle tartışmak, onların acılarını paylaşmaktır."
Elif Şafak, 301. maddeden yargılanması sırasında ve beraat süresi sonrasında, aynı maddeden yargılanmış Orhan Pamuk'un kendisini arayıp aramadığına ilişkin soruyuysa "Şu ana dek, (Pamuk) beni aramış değil. Ama çok sayıda insan bana destek verdi. Pek çok sıradan vatandaş, okurlar, hatta muhafazakar çevreler, başörtülü kadınlar dahi bana destek verdiler. Bu beni rahatlattı" diye yanıtladı.