Elif Şafak Financial Times'a yazdı: "Türk siyaseti hiç bu kadar bölücü olmamıştı"
Yazar Elif Şafak, İngiliz Financial Times'ta yayımlanan bir yazısında Türkiye'nin daha önce hiç bu kadar kutuplaşmamış olduğuna dikkat çekti.
Yazar Elif Şafak, İngiliz Financial Times'da yayımlanan bir yazısında Türkiye'nin daha önce hiç bu kadar kutuplaşmamış olduğuna dikkat çekti.Şafak yazısındaTürklerin bilinçaltında siyaset ile tehlike, kavga ve kan dökme gibi kavramların ayrılmaz bir bütün olduğunu belirtiyor.
AK Parti'nin geçen ayki seçimlerden önce televizyon reklamında kullandığı görüntü ve verdiği mesajları da eleştiren Şafak, İstiklal Marşı'ndan alıntı yapılarak kullanılan bu tür söylemlerin her Türk vatandaşının etkilediğini vurguluyor.
Bakan Ayşenur İslam'ın daha da ileriye giderek parti görevlilerine, "Hazreti Muhammed'in Uhud Savaşı'nda savaşan okçuları kadar önemli" olduklarını söylediğini de hatırlatan Şafak, "Türk siyaseti hiç bu kadar bölücü olmamıştı" diyor.
Türk halkının ataerkil bir toplum olduğunu aktaran Şafak, bunun siyasete de yansıdığını vurguluyor.
Şafak, "Geçtiğimiz yılın Gezi ayaklanmasının ardından 8 bin kişiden fazla yaralı vardı, Erdoğan ise gazetecilere şöyle dedi: 'Merak etmeyin. Sorumluluları odama getirttim ve bağırdım. Ağlattım onları.' Hiçbir kamu yetkilisi milletin Babası'nın azarlamasından sakınacak kadar büyük değildir" diye yazdı.
Elif Şafak, AK Parti'nin sürekli olarak seçmene "baba" olmanın tehlikelerini hatırlattığını ve buna 1961'de asılan Adnan Menderes ve daha sonra zehirlendiği iddia edilen Turgut Özal'ı örnek göstererek karanlık güçlerin bu defa da sevilen bir başbakanı tehdit ettiğini ima ederek halkı etkilediğini vurguluyor.
Şafak yazısında, "Batı demokrasilerinde bireylerin ve azınlıkların haklarının devlet tarafından olası bir şekilde kötüye kullanılmasına karşı kuvvetler ayrılığına dayalı sistemler vardır. Türkiye'de ise bunun tersi var: devlet ve yöneten elit kesimin korumaya ihtiyacı olduğu düşünülüyor" ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin savaş dilinin yüzde 45 üzerinde başarılı olduğunu belirten Şafak, geri kalan yüzde 55'i ise daha da uzaklaştırdığına dikkat çekiyor.
Şafak yazısını şu satırlarla bitiriyor:
"Bu parti yetkililerinin görmek istemediği bir tehlike. Erdoğan, zafer konuşmasında destekçilerine 'yeni Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesini korudukları' için teşekkür etti ve bir kez daha seçimleri savaşa benzetti. Ağustos'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Türkiye daha önce hiç olmadığı kadar kutuplaşmış durumda."
AK Parti'nin geçen ayki seçimlerden önce televizyon reklamında kullandığı görüntü ve verdiği mesajları da eleştiren Şafak, İstiklal Marşı'ndan alıntı yapılarak kullanılan bu tür söylemlerin her Türk vatandaşının etkilediğini vurguluyor.
Bakan Ayşenur İslam'ın daha da ileriye giderek parti görevlilerine, "Hazreti Muhammed'in Uhud Savaşı'nda savaşan okçuları kadar önemli" olduklarını söylediğini de hatırlatan Şafak, "Türk siyaseti hiç bu kadar bölücü olmamıştı" diyor.
Türk halkının ataerkil bir toplum olduğunu aktaran Şafak, bunun siyasete de yansıdığını vurguluyor.
Şafak, "Geçtiğimiz yılın Gezi ayaklanmasının ardından 8 bin kişiden fazla yaralı vardı, Erdoğan ise gazetecilere şöyle dedi: 'Merak etmeyin. Sorumluluları odama getirttim ve bağırdım. Ağlattım onları.' Hiçbir kamu yetkilisi milletin Babası'nın azarlamasından sakınacak kadar büyük değildir" diye yazdı.
Elif Şafak, AK Parti'nin sürekli olarak seçmene "baba" olmanın tehlikelerini hatırlattığını ve buna 1961'de asılan Adnan Menderes ve daha sonra zehirlendiği iddia edilen Turgut Özal'ı örnek göstererek karanlık güçlerin bu defa da sevilen bir başbakanı tehdit ettiğini ima ederek halkı etkilediğini vurguluyor.
Şafak yazısında, "Batı demokrasilerinde bireylerin ve azınlıkların haklarının devlet tarafından olası bir şekilde kötüye kullanılmasına karşı kuvvetler ayrılığına dayalı sistemler vardır. Türkiye'de ise bunun tersi var: devlet ve yöneten elit kesimin korumaya ihtiyacı olduğu düşünülüyor" ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin savaş dilinin yüzde 45 üzerinde başarılı olduğunu belirten Şafak, geri kalan yüzde 55'i ise daha da uzaklaştırdığına dikkat çekiyor.
Şafak yazısını şu satırlarla bitiriyor:
"Bu parti yetkililerinin görmek istemediği bir tehlike. Erdoğan, zafer konuşmasında destekçilerine 'yeni Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesini korudukları' için teşekkür etti ve bir kez daha seçimleri savaşa benzetti. Ağustos'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Türkiye daha önce hiç olmadığı kadar kutuplaşmış durumda."