Elif Çakır'dan zehir zemberek 'Pelikan' yazısı: O aşağılık bildiriyi yazanlar...
Elif Çakır, Davutoğlu'nun gönderilmesine sert tepki gösteren bir yazı kaleme alarak AKP içinde "hainler mahallesi" olduğunu yazdı
AK Parti'ye yakın gazeteciler arasında Pelikan Dosyası sonrası gün yüzüne çıkan savaş sürüyor. Birbirlerine "ahmak", "hain,", "kuş beyinli" ve "menfaatçi" sözleriyle ağır şekildeki eleştirilere, şimdi de "hainler mahallesi" eklendi.
Bir dönem Star gazetesinde yazan ve Mustafa Karaalioğlu, Yusuf Ziya Cömert ve Mehmet Ocaktan'ın görevden alınmasına tepki göstererek istifa eden ve sonrasında Karar gazetesine geçen Elif Çakır, bugün yazısında "hainler mahallesi" eleştirisi yaptı.
Çakır, Pelikan Dosyası'na ilişkin ise "Nerede hazırlandığı ve kimlerce kaleme alındığı herkesçe bilinen o aşağılık bildiriyi yazanlar..." ifadelerini kullandı.
"Birkaç gündür, AK Parti'nin arkasındaki 'hainler mahallesi'nde dolaşıyorum. Gerçekte kaydı kuydu olan böyle bir mahalle yok, elbette. Ama böyle bir mahalle var. 2011 yılında inşa edilmeye başlandı. AK Parti'nin muktedir olmasının akabinde inşa ettiği bir mahalle; 'hainler mahallesi" diyen Elif Çakır, yazısına şöyle devam etti:
HAİNLER MAHALLESİ
Mahallenin 'zorunlu' sakinlerini tanıyorsunuz. Hepsi, önce hayasızca, pespayece, insafsızca yürütülen kampanyalarla itibar suikastına uğradılar.
Kimine "Kraliçe'nin adamı, İngiltere bağlantısı var!" dendi... İtiraz edenler oldu: Olur mu öyle şey? Bu adam Müslümandır, ayıptır, günahtır, bühtan ediyorlar...
Denildi ki... 'Sizin bilmediğiniz hususlar var.' Daha düne kadar 'dava adamı' deyip de eline koluna sarıldığımız, dualar ettiklerimiz... Bir sabah uyandık ki... Meğer... "Bakanlıklara Paralel örgütü dolduran, devlet kademesini Paralel'in hizmetine sunan" hainin, kriptonun önde gideniymiş!
Bir kulağımızın duyduğuna diğer kulağımız inanmadı.
Daha biz ne oluyor, demeden... Denildi ki... 'Sizin bilmediğiniz şeyler var, o iş öyle değil!' 'Gerçekten bizim bilmediğimiz hususlar vardır' denile, denile... 'Hainler mahallesi'ne itildiler. Hain ilan edilenler 'kah bu zillet muamele' karşısında kendilerini savunmayı 'zul' saydılar sustular, kah 'davaya zarar vermemek' adına sağır kesildiler.
MAHALLENİN SON SAKİNİ DAVUTOĞLU
Ses çıkmadıkça... Sayı fazlalaştı. Ses çıkmadıkça daha fütursuzlaşıldı. 'Hainler mahallesi'nin son sakini, mazlumu ise Başbakan Ahmet Davutoğlu oldu.
Başbakan Davutoğlu'nun "veda konuşması"nı izlerken yüreğim burkuldu. Anlayamadım. Anlamlandıramadım. "Kardeşim, bu görevi fazlasıyla hak etti" diyerek 20 ay önce göreve getirilen, sonrasında, gayretiyle, samimiyetiyle, dürüstlüğüyle herkesin sevgisini kazanan, AK Parti tabanıyla doku uyuşmazlığı yaşamayan, iki seçimde partisini sandıktan başarıyla çıkartan Ahmet Davutoğlu 'hain' yaftası yiyerek görevini bırakmak zorunda bıraktırıldı.
Nerede hazırlandığı ve kimlerce kaleme alındığı herkesçe bilinen o aşağılık bildiriyi yazanlar, MKYK'da "Yetkileri tırpanlansın" diye türlü alavere dalaverelerle imza toplayanlar, aylardır "Davutoğlu hain, Reis'in arkasını oyuyor' yaygarası yapanlar, Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarını dinlediklerinde birazcık yüzleri kızarmış mıdır? Hiç sanmıyorum.
Bir dönem Star gazetesinde yazan ve Mustafa Karaalioğlu, Yusuf Ziya Cömert ve Mehmet Ocaktan'ın görevden alınmasına tepki göstererek istifa eden ve sonrasında Karar gazetesine geçen Elif Çakır, bugün yazısında "hainler mahallesi" eleştirisi yaptı.
Çakır, Pelikan Dosyası'na ilişkin ise "Nerede hazırlandığı ve kimlerce kaleme alındığı herkesçe bilinen o aşağılık bildiriyi yazanlar..." ifadelerini kullandı.
"Birkaç gündür, AK Parti'nin arkasındaki 'hainler mahallesi'nde dolaşıyorum. Gerçekte kaydı kuydu olan böyle bir mahalle yok, elbette. Ama böyle bir mahalle var. 2011 yılında inşa edilmeye başlandı. AK Parti'nin muktedir olmasının akabinde inşa ettiği bir mahalle; 'hainler mahallesi" diyen Elif Çakır, yazısına şöyle devam etti:
HAİNLER MAHALLESİ
Mahallenin 'zorunlu' sakinlerini tanıyorsunuz. Hepsi, önce hayasızca, pespayece, insafsızca yürütülen kampanyalarla itibar suikastına uğradılar.
Kimine "Kraliçe'nin adamı, İngiltere bağlantısı var!" dendi... İtiraz edenler oldu: Olur mu öyle şey? Bu adam Müslümandır, ayıptır, günahtır, bühtan ediyorlar...
Denildi ki... 'Sizin bilmediğiniz hususlar var.' Daha düne kadar 'dava adamı' deyip de eline koluna sarıldığımız, dualar ettiklerimiz... Bir sabah uyandık ki... Meğer... "Bakanlıklara Paralel örgütü dolduran, devlet kademesini Paralel'in hizmetine sunan" hainin, kriptonun önde gideniymiş!
Bir kulağımızın duyduğuna diğer kulağımız inanmadı.
Daha biz ne oluyor, demeden... Denildi ki... 'Sizin bilmediğiniz şeyler var, o iş öyle değil!' 'Gerçekten bizim bilmediğimiz hususlar vardır' denile, denile... 'Hainler mahallesi'ne itildiler. Hain ilan edilenler 'kah bu zillet muamele' karşısında kendilerini savunmayı 'zul' saydılar sustular, kah 'davaya zarar vermemek' adına sağır kesildiler.
MAHALLENİN SON SAKİNİ DAVUTOĞLU
Ses çıkmadıkça... Sayı fazlalaştı. Ses çıkmadıkça daha fütursuzlaşıldı. 'Hainler mahallesi'nin son sakini, mazlumu ise Başbakan Ahmet Davutoğlu oldu.
Başbakan Davutoğlu'nun "veda konuşması"nı izlerken yüreğim burkuldu. Anlayamadım. Anlamlandıramadım. "Kardeşim, bu görevi fazlasıyla hak etti" diyerek 20 ay önce göreve getirilen, sonrasında, gayretiyle, samimiyetiyle, dürüstlüğüyle herkesin sevgisini kazanan, AK Parti tabanıyla doku uyuşmazlığı yaşamayan, iki seçimde partisini sandıktan başarıyla çıkartan Ahmet Davutoğlu 'hain' yaftası yiyerek görevini bırakmak zorunda bıraktırıldı.
Nerede hazırlandığı ve kimlerce kaleme alındığı herkesçe bilinen o aşağılık bildiriyi yazanlar, MKYK'da "Yetkileri tırpanlansın" diye türlü alavere dalaverelerle imza toplayanlar, aylardır "Davutoğlu hain, Reis'in arkasını oyuyor' yaygarası yapanlar, Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarını dinlediklerinde birazcık yüzleri kızarmış mıdır? Hiç sanmıyorum.