El Kaide üyeliği davası
- Terör örgütü El Kaide üyesi oldukları iddiasıyla haklarında 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 24 kişinin yargılanmasına devam edildi - Mahkeme heyeti daha önce savunma yapmayan 5 sanık hakkında yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti
ANKARA (AA) - Ankara'da, terör örgütü El Kaide üyesi oldukları iddiasıyla haklarında 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 24 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar ve avukatları katıldı. Sanıkların tamamının tutuksuz yargılandığı davada daha önce savunma yapmayan 3 sanık savunmasını yaptı.
Sanıklardan Mehmet Mermerkaya savunmasında, terör örgütüne üye olduğu suçlamasını kabul etmedi. Mermerkaya, "El Kaide ve benzeri örgütlerle herhangi bir yakınlığım yoktur. Görüşlerinin ne olduğunu da bilmem. Salondaki sanıkları da tanımıyorum. Kendi halinde Müslümanlığı yaşamaya çalışıyorum, suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.
Mahkeme başkanının yakınlarından El Kaide bağlantılı birinin olup olmadığını sorması üzerine sanık Mermerkaya, kayınpederinin 3-4 yıldır ailesiyle birlikte Suriye'de olduğunu ve hiçbir iletişiminin bulunmadığını bildirdi. Sanık, hiçbir şekilde Suriye'ye gitmediğini ifade etti.
Diğer sanık Yaşar Kocadağ, yaklaşık 2 yıldır Ümmetin Yetimleri Derneğinin başkanlığını yaptığını, El Kaide terör örgütüyle bağlantısının bulunmadığını iddia etti. Kocadağ, "Bu örgütün görüşlerine sahip olduğunu söyleyen şahıslar tarafından ailem de dahil olmak üzere tehdit edildim. Bu durumla ilgili Kırşehir İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine giderek şikayette bulundum. Başkanlığını yaptığım Ümmetin Yetimleri derneği, Kızılay'ın izni ve gözetiminde faaliyetlerine devam eden bir dernektir. Mahkemenizden beraatımı talep ediyorum." dedi.
Savunmasını yapan sanıklardan Mehmet Süha Özüdoğru, suçlamaları kabul etmedi. Özüdoğru savunmasında, 2001 ile 2004 arasında bazı dini sohbetlerde bulunduğunu ancak bu sohbetleri 2015'te yapmış gibi gösterilerek dosya kapsamında yargılandığını ileri sürdü.
Özüdoğru, şöyle devam etti:
"Ben kesinlikle El Kaide'nin görüşlerini benimsemiyorum. Önceki dönemlerde yaptığım dini sohbetlere gelen aşırı görüşlere sahip kişiler daha sonra beni dışladı, tekfir etti. 2006 yılından bu güne hiçbir sohbet ya da başka faaliyette bulunmadım. İddianamede tarafıma yöneltilen suçlamalar bu tarihlere aittir. Burada yargılanmamın sebebi torunum yaşında birinin bana attığı iftiralardır."
Mahkeme başkanının daha önce iki soruşturma kapsamında daha gözaltına alındığını hatırlatması üzerine sanık Özüdoğru, her iki soruşturmada da iftira sonucu gözaltına alındığını iddia ederek kısa sürede serbest bırakıldığını ve hakkında dava açılmadığını aktardı.
Savunmaların ardından mahkeme heyeti sanık avukatları ve önceki aşamalarda savunmasını yapan sanıkların beyanlarını dinledi. Daha sonra savcıdan görüşünü soran mahkeme tarafından ara karar açıklandı.
Mahkeme heyeti, yargılama aşamasında savunmasını yapmayan 5 sanık hakkında yakalama kararı çıkarılması, daha önce hakkında yakalama kararı çıkarılan Bayram Deligöz'ün yakalama kararının infazının beklenmesi ve eksikliklerin giderilmesine karar vererek duruşmayı 13 Nisan'a erteledi.
- İddianameden
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameyle terör örgütü El Kaide ile bağlantılı oldukları iddiasıyla 24 kişi hakkında dava açıldı.
İddianamede, sanıkların örgüt faaliyetleri kapsamında toplantılar düzenledikleri ve Suriye'ye geçerek çatışma bölgelerinde bulunduklarına yer verildi. Örgütün yayın organı olduğu ileri sürülen İslam Dünyası dergisinde Afganistan ve farklı yerlerdeki örgüt üyelerinin fotoğraflarına yer verildiği ve El Kaide terör örgütünü övücü nitelikte yazılar bulunduğu da iddianamede yer aldı.
Sanıkların Türkiye'yi demokratik laik sistemden ötürü "Darül Harp' (Savaş diyarı) olarak gördükleri, mevcut düzeni değiştirmek istedikleri ve devletin atadığı imamların arkasında Cuma namazı dahi kılınamayacağını belirttikleri kaydedilen iddianamede, çocuklarını devlet okullarına göndermek, askere gitmek gibi davranışları küfür saydıkları vurgulandı.
İddianamede ayrıca sanıkların örgütsel amaçlı toplantılar düzenledikleri, çatışma bölgesine gidenlerin ailelerine maddi destek sağladıkları ve örgüte eleman kazandırmak için çalışma yürüttükleri öne sürüldü.