Ekrem Dumanlı'dan cemaat operasyonu için sert uyarı! Hesabı bir gün sorulacak!
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Gülen cemaatine yapılan operasyonlar konusunda devlet görevlilerine sert bir uyarıda bulundu.
İşte Dumanlı'nın yazısındaki ilgili bölüm:
"Devlet zırhına bürünülerek ortaya konulan zulüm listesi çok ama çok uzun. Tabii ki tarih bunları kaydediyor ve bir gün teker teker sayılıp dökülecek yapılanlar. İyisi mi ta baştan hatırlatalım: Devletin bütün imkânlarını kullanarak iftira kampanyası düzenlemek, ayrımcılık yapmak, nefret dili oluşturmak suçtur ve her suçun cezası vardır. Emri kim verirse versin, nasıl bir makamdan baskı yapılırsa yapılsın hukuksuz bütün icraatlar amir-memur farkı gözetmeksizin bir gün adalet huzurunda hesap verir; çünkü hiç kimsenin suç işleme hakkı da yoktur zulmetme salahiyeti de…
Yargı-emniyet denkleminde “Cemaat” suçlamaları yapıldığında hep gürül gürül şunu söyledik: “Her kim mesleğini doğru ifa etmemiş, kanunsuz iş yapmışsa hesabını vermeli. Kim olursa olsun...” Şimdi aynı samimiyet testi iktidar destekçileri için de geçerli. Siyasî buyurganlıkla motive edilmiş emniyetçi, hâkim, savcı, istihbaratçı şayet bu ülkede hukuku askıya alıyor, görevini kötüye kullanıyorsa bunun hesabını vermeli ve bilmeli ki kanun dışı her icraatın hesabı bir gün sorulacak. Tehdit mi bu? Kesinlikle hayır! Gerçeğin ta kendisi. Kanun dışına çıkan her savcı, hâkim, emniyetçi vs. bir gün yakayı ele verecek ve o gün memurunu zorla suçuna ortak edenler görevini kötüye kullananları sahiplenmeyecek. İktidar yandaşlarının da -şayet namus ve haysiyet hâlâ bir anlam ifade ediyorsa- “kim olursan ol, kanun dışına çıkma, yoksa hesabını beraber öderiz” demesi gerekir."
YAZININ TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
"Devlet zırhına bürünülerek ortaya konulan zulüm listesi çok ama çok uzun. Tabii ki tarih bunları kaydediyor ve bir gün teker teker sayılıp dökülecek yapılanlar. İyisi mi ta baştan hatırlatalım: Devletin bütün imkânlarını kullanarak iftira kampanyası düzenlemek, ayrımcılık yapmak, nefret dili oluşturmak suçtur ve her suçun cezası vardır. Emri kim verirse versin, nasıl bir makamdan baskı yapılırsa yapılsın hukuksuz bütün icraatlar amir-memur farkı gözetmeksizin bir gün adalet huzurunda hesap verir; çünkü hiç kimsenin suç işleme hakkı da yoktur zulmetme salahiyeti de…
Yargı-emniyet denkleminde “Cemaat” suçlamaları yapıldığında hep gürül gürül şunu söyledik: “Her kim mesleğini doğru ifa etmemiş, kanunsuz iş yapmışsa hesabını vermeli. Kim olursa olsun...” Şimdi aynı samimiyet testi iktidar destekçileri için de geçerli. Siyasî buyurganlıkla motive edilmiş emniyetçi, hâkim, savcı, istihbaratçı şayet bu ülkede hukuku askıya alıyor, görevini kötüye kullanıyorsa bunun hesabını vermeli ve bilmeli ki kanun dışı her icraatın hesabı bir gün sorulacak. Tehdit mi bu? Kesinlikle hayır! Gerçeğin ta kendisi. Kanun dışına çıkan her savcı, hâkim, emniyetçi vs. bir gün yakayı ele verecek ve o gün memurunu zorla suçuna ortak edenler görevini kötüye kullananları sahiplenmeyecek. İktidar yandaşlarının da -şayet namus ve haysiyet hâlâ bir anlam ifade ediyorsa- “kim olursan ol, kanun dışına çıkma, yoksa hesabını beraber öderiz” demesi gerekir."
YAZININ TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ