Ekrem Dumanlı'dan Abdullah Gül suçlamasına jet yanıt!
Gül'ün eski danışmanı Ahmet Sever, Dumanlı'nın Gül'ün Ahmet Şık ve Nedim Şener'le ilgili açıklamasını çarpıttığını söylemişti.
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 12 yıl boyunca Başdanışmanlığını yapan Ahmet Sever'in bugün Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamalara Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı'dan yanıt geldi. Sever, Dumanlı'nın Gül'ün Ahmet Şık ve Nedim Şener'le ilgili açıklamasını çarpıttığını söylemişti.
Zaman'da yer alan açıklamasında Sever'in 'haber çarpıtıldı' ifadesinin tamamen yanlış olduğunu belirten Ekrem Dumanlı, 'Sayın Cumhurbaşkanı Gül ne demişse gazetede o yayımlanmıştır' dedi ve şunları anlattı:
'ÇARPITMA OLSAYDI SAYIN GÜL YA DA SEVER HEMEN O GÜN DÜZELTİRDİ'
"11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün Başdanışmanı Ahmet Sever, kitabında benimle alakalı kısa bir yorumda bulunmuş. Sever'in ‘haberi çarpıttı' çıkarsaması tamamen yanlıştır. Sayın Gül'ün daveti üzerine Huber Köşkü'ne gittim. Nedim Şener ile ilgili kısa bir metin hazırlamıştı. Okumamı arzu etti. Ben de okudum. (Sever'in de aynı sayfada ifade ettiği gibi) bir tereddüt söz konusuydu. İddianamenin bilinmemesinden kaynaklanan bir tereddüt yaşandığını gözledim. Buna binaen açıklamasına bir cümle ekledi. Ben de o cümleyi aynen haberde kullandım. Bir çarpıtma asla söz konusu değildir. Bir çarpıtma olsaydı Sayın Cumhurbaşkanı ya da danışması olarak Ahmet Sever daha o gün düzeltme yapardı. Kaldı ki o günden sonra defalarca hem Cumhurbaşkanı ile hem de Sever ile pek çok programda birlikte oldum, en küçük bir şikâyet işitmedim. Ben Sayın Gül ne dediyse onu aynen yayınladım. Sever'in çarpıtma kuşkusu var idiyse şimdiye kadar hiç düzeltme yapmamış olması devlet sorumluluğuyla bağdaşır mı?"
AHMET SEVER NE DEMİŞTİ
Ahmet Sever Hürriyet'ten Çınar Oskay'a şunları söylemişti:
Bir sıkıntı da Zaman’la yaşanmış...
- Ahmet ve Nedim’le ilgili açıklamayı iki gazeteye verecektik. “Biri Zaman olsun” dedi. Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’yı Tarabya’ya çağırdı. Ertesi gün tam bir şok yaşadık. Milliyet’te mesaj doğru çıktı. “Kaygı duyuyorum” sözü sürmanşetti. Zaman’da da sürmanşetti ama hiç alakası olmayan şekilde: “Gazeteciler gazetecilik dışında faaliyette bulunmamalı” diye.
Söylememiş mi bunu?
- Ekrem Dumanlı “Efendim, gazeteciler gazetecilik dışında faaliyette bulunabilirler mi?” diye sormuş. Cumhurbaşkanı “Elbette bulunamazlar” demiş. Hepsi bu.
Bir gazeteci bir gün önce yüz yüze görüştüğü Cumhurbaşkanı’nın sözlerini böyle pervasızca çarpıtabilir mi?
Cemaat’in o dönemki ruh hali bu. Hollanda gezisine Sedat Ergin’i davet ettim. Zaman’dan kimseyi almadık. Ekrem Dumanlı bana mesaj attı: “Ahmet Bey, beni yaraladın, haberin olsun! Sedat Ergin orada! Zaman nerede?” Biz her şeyin başındayız gibi bir ruh halindeydiler.
Zaman'da yer alan açıklamasında Sever'in 'haber çarpıtıldı' ifadesinin tamamen yanlış olduğunu belirten Ekrem Dumanlı, 'Sayın Cumhurbaşkanı Gül ne demişse gazetede o yayımlanmıştır' dedi ve şunları anlattı:
'ÇARPITMA OLSAYDI SAYIN GÜL YA DA SEVER HEMEN O GÜN DÜZELTİRDİ'
"11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün Başdanışmanı Ahmet Sever, kitabında benimle alakalı kısa bir yorumda bulunmuş. Sever'in ‘haberi çarpıttı' çıkarsaması tamamen yanlıştır. Sayın Gül'ün daveti üzerine Huber Köşkü'ne gittim. Nedim Şener ile ilgili kısa bir metin hazırlamıştı. Okumamı arzu etti. Ben de okudum. (Sever'in de aynı sayfada ifade ettiği gibi) bir tereddüt söz konusuydu. İddianamenin bilinmemesinden kaynaklanan bir tereddüt yaşandığını gözledim. Buna binaen açıklamasına bir cümle ekledi. Ben de o cümleyi aynen haberde kullandım. Bir çarpıtma asla söz konusu değildir. Bir çarpıtma olsaydı Sayın Cumhurbaşkanı ya da danışması olarak Ahmet Sever daha o gün düzeltme yapardı. Kaldı ki o günden sonra defalarca hem Cumhurbaşkanı ile hem de Sever ile pek çok programda birlikte oldum, en küçük bir şikâyet işitmedim. Ben Sayın Gül ne dediyse onu aynen yayınladım. Sever'in çarpıtma kuşkusu var idiyse şimdiye kadar hiç düzeltme yapmamış olması devlet sorumluluğuyla bağdaşır mı?"
AHMET SEVER NE DEMİŞTİ
Ahmet Sever Hürriyet'ten Çınar Oskay'a şunları söylemişti:
Bir sıkıntı da Zaman’la yaşanmış...
- Ahmet ve Nedim’le ilgili açıklamayı iki gazeteye verecektik. “Biri Zaman olsun” dedi. Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’yı Tarabya’ya çağırdı. Ertesi gün tam bir şok yaşadık. Milliyet’te mesaj doğru çıktı. “Kaygı duyuyorum” sözü sürmanşetti. Zaman’da da sürmanşetti ama hiç alakası olmayan şekilde: “Gazeteciler gazetecilik dışında faaliyette bulunmamalı” diye.
Söylememiş mi bunu?
- Ekrem Dumanlı “Efendim, gazeteciler gazetecilik dışında faaliyette bulunabilirler mi?” diye sormuş. Cumhurbaşkanı “Elbette bulunamazlar” demiş. Hepsi bu.
Bir gazeteci bir gün önce yüz yüze görüştüğü Cumhurbaşkanı’nın sözlerini böyle pervasızca çarpıtabilir mi?
Cemaat’in o dönemki ruh hali bu. Hollanda gezisine Sedat Ergin’i davet ettim. Zaman’dan kimseyi almadık. Ekrem Dumanlı bana mesaj attı: “Ahmet Bey, beni yaraladın, haberin olsun! Sedat Ergin orada! Zaman nerede?” Biz her şeyin başındayız gibi bir ruh halindeydiler.