Ekrem Dumanlı ateş püskürdü; Tasmalı gazeteciler Ey Berat, Ey Serhat!
Zaman'ın tepesindeki Ekrem Dumanlı, 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı verilmesine ateş püskürdü.
Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı köşesinden çok sert bir polemik yazısı yayımladı.
Dumanlı, 17 Aralık'ın hemen öncesinde Brüksel üzerinden İsrail'e gittiği iddiasına geçen hafta ağır sözlerle karşılık vermişti. Takvim gazetesinin iddiasına göre, Dumanlı 14 Aralık'ta Brüksel'deydi. Dumanlı buradan İsrail'e uçtu, 16 Aralık'a kadar bazı görüşmeler yapmış ve 16 Aralık'ta Tel Aviv üzerinden İstanbul'a dönmüştü.
Bu iddia ile ilgili polemiği bugün de sürdüren ve adeta çılgına dönen Dumanlı, "tasmalı gazeteciler" diye seslendiği Turkuvaz Medya'nın tepe isimleri Berak Albayrak ve Serhat Albayrak'a "Oysa sahipleri konuşmalı artık" diye seslendi ve Ben bir kez daha avuçlarında tasma tutan herkese o İngiliz atasözünü hatırlatmakta fayda görüyorum: “Madem kendiniz havlayacaktınız; bu kadar köpeği neden besliyorsunuz?” diyerek eleştiri düzeyini daha da ağırlaştırdı.
İşte Dumanlı'nın yazısından çarpıcı bir bölüm:
"Tasmalı gazetecilere geçenlerde seslenmiş, kendilerini muhatap almadığımı, o yuların sahiplerinin iddialarını ispat etmesi gerektiğini yazmıştım. Ne yazık ki tasmalı gazeteciler (bilmem ki bunlara gazeteci denir mi) yalan ve iftiraya devam ediyor.
Oysa sahipleri konuşmalı artık. Bir güne bir ömürlük iftira sıkıştıracak kadar vicdanını kaybetmişsen çıkıp tetikçinin söylediğini ispat etme cesaretini göstereceksin. Adlarını da yazdım, “Ey Berat, Ey Serhat!” dedim. “İspat ederseniz; ülkemi terk edeceğim.” dedim. Tık yok.
Ama tasmalılar hakarete, yalana ve tehdide devam ediyor. Ben bir kez daha avuçlarında tasma tutan herkese o İngiliz atasözünü hatırlatmakta fayda görüyorum: “Madem kendiniz havlayacaktınız; bu kadar köpeği neden besliyorsunuz?” Soru orada duruyor; namuslu adamsanız cevap verin…
Fırıldak çevirenler, suçüstü yakalanınca film çevirmeye karar vermişler. Güncel hadiseler ile ilgili bir film çeviriyorsanız önce fırıldak çevirenlerle ilgili somut bilgi ve belgeye bakacaksınız.
“Bu bir senaryo” deyip sıyıramazsınız; çünkü binlerce sayfalık mahkeme zabıtları, tapeler, belgeler, bilgiler siz istediniz diye ya da senarize ettiniz diye buharlaşmaz! Gerçeğin zâtî değeri bir gün bütün yalanları ayaklar altına alacak kadar güçlüdür…
Dumanlı, 17 Aralık'ın hemen öncesinde Brüksel üzerinden İsrail'e gittiği iddiasına geçen hafta ağır sözlerle karşılık vermişti. Takvim gazetesinin iddiasına göre, Dumanlı 14 Aralık'ta Brüksel'deydi. Dumanlı buradan İsrail'e uçtu, 16 Aralık'a kadar bazı görüşmeler yapmış ve 16 Aralık'ta Tel Aviv üzerinden İstanbul'a dönmüştü.
Bu iddia ile ilgili polemiği bugün de sürdüren ve adeta çılgına dönen Dumanlı, "tasmalı gazeteciler" diye seslendiği Turkuvaz Medya'nın tepe isimleri Berak Albayrak ve Serhat Albayrak'a "Oysa sahipleri konuşmalı artık" diye seslendi ve Ben bir kez daha avuçlarında tasma tutan herkese o İngiliz atasözünü hatırlatmakta fayda görüyorum: “Madem kendiniz havlayacaktınız; bu kadar köpeği neden besliyorsunuz?” diyerek eleştiri düzeyini daha da ağırlaştırdı.
İşte Dumanlı'nın yazısından çarpıcı bir bölüm:
"Tasmalı gazetecilere geçenlerde seslenmiş, kendilerini muhatap almadığımı, o yuların sahiplerinin iddialarını ispat etmesi gerektiğini yazmıştım. Ne yazık ki tasmalı gazeteciler (bilmem ki bunlara gazeteci denir mi) yalan ve iftiraya devam ediyor.
Oysa sahipleri konuşmalı artık. Bir güne bir ömürlük iftira sıkıştıracak kadar vicdanını kaybetmişsen çıkıp tetikçinin söylediğini ispat etme cesaretini göstereceksin. Adlarını da yazdım, “Ey Berat, Ey Serhat!” dedim. “İspat ederseniz; ülkemi terk edeceğim.” dedim. Tık yok.
Ama tasmalılar hakarete, yalana ve tehdide devam ediyor. Ben bir kez daha avuçlarında tasma tutan herkese o İngiliz atasözünü hatırlatmakta fayda görüyorum: “Madem kendiniz havlayacaktınız; bu kadar köpeği neden besliyorsunuz?” Soru orada duruyor; namuslu adamsanız cevap verin…
Fırıldak çevirenler, suçüstü yakalanınca film çevirmeye karar vermişler. Güncel hadiseler ile ilgili bir film çeviriyorsanız önce fırıldak çevirenlerle ilgili somut bilgi ve belgeye bakacaksınız.
“Bu bir senaryo” deyip sıyıramazsınız; çünkü binlerce sayfalık mahkeme zabıtları, tapeler, belgeler, bilgiler siz istediniz diye ya da senarize ettiniz diye buharlaşmaz! Gerçeğin zâtî değeri bir gün bütün yalanları ayaklar altına alacak kadar güçlüdür…