Bilindiği gibi
“Evlilik Programları”nın RTÜK tarafından yasaklanmasının ardından televizyon kanalları bir arayış içerisine girdiler. Arayış içerisine girdiler diyorum ama aslında bir şey aradıkları yok. Yeni projeler üretmektense eskiye tekrar dönerek
“mağdur içerikli programlara” geri dönüş yaptılar. Tabii bunu yaparken de her zamanki
“vizyonsuzluklarını” devam ettirerek hepsi aynı tip programlar yapmaya başladılar. Aslında mağdur televizyonculuğu daha önce
Esra Ceyhan, Seda Sayan ve
Müge Anlı tarafından yapılan formatlardı ve bu dönemde de bu üçlü arasında kıyasıya bir rekabet vardı.
Müge Anlı yıllardır bu kulvarın birincisi bu arada. Televizyon yöneticileri bu eski günleri hatırlayarak ve yine yüksek reytingler alacaklarını umarak, hevesle bu programları başlattılar.
EVDEKİ HESAP ÇARŞIYA UYMADI Ama tabii evdeki hesap çarşıya uymadı. Yıllar önce yüksek reytingler alan
“Mağdur İçerikli Programlar” bu sefer istenilen reytingleri yakalayamadı. Bu fiyaskonun
“ilk mağduru” Asuman Dabak oldu.
Esra Ceyhan’ın yüksek bütçe istemesi nedeniyle Asuman Dabak’la anlaşan
Kanal D yönetimi istediği sonuçları alamayınca Asuman Dabak’la yolları ayırdı.
Fox TV ise
Kaybolan Çiçekler ile geçen sene yakaladığı başarıyı yeni arayışlarla devam ettirmek istedi. İlk olarak
Karga Film tarafından yapılan ve
“barıştırma odaklı” bir format olan
Ne Seninle Ne Sensiz’i ekrana getirdi.
Seda Akgül’ün sunduğu bu programda istenilen başarı yakalanamayınca bu sefer de yine aynı yapım firması ve aynı sunucuya
“Her Şey Gerçek” isimli programı yaptırmaya başladılar. Tabii ki bu sefer de sonuç değişmedi ve bu projede
“fiyasko” ile sonuçlandı.
Bu arada Fox TV’nin Karga Film ile iş yapma konusundaki ısrarı da ayrı bir konu. Bunu başka bir yazımda sizlere detaylı bir şekilde anlatacağım. Bu arada yine Karga Film tarafından yapılan ve Fox Tv’nin mağdur olduğu bir başka program da
“Sen İste Yeter”. Anlaşılan o ki Fox TV bu sezon gündüz kuşağını gözden çıkarmış durumda.
Gelelim Star TV’ye. Star TV her zamanki gibi
“anlamsız” bir transferle gündüz kuşağına
Balçiçek İlter’i getirdi. Anlamsız diyorum çünkü gündüz kuşağının 50 yaş üstü kadın izleyicisinin hiç tanımadığı bir isme, gündüz kuşağı program yaptırmak en kibar tabir ile böyle ifade edilir. Tabii ki o da tam bir fiyasko ile sonuçlandı.
ÇÖZÜLMEDİK CİNAYET KALMAYACAK Show TV
“mağdur” olayına iddialı bir giriş yaptı ve yılların
“mağdur programcısı” Seda Sayan’ı bu formatla ekrana getirdi. Ama
Seda Sayan eski popülaritesini gösteremedi. Bunun en büyük nedeni ise ekrana
“gerçek mağdurlar” yerine eski programının, eski yüzlerini çıkarması. Güya çiftler evlenmiş ama şiddetli geçimsizlik yaşıyorlardı.Oysa ki tanıtımlarında adeta bir
Sherlock Holmes edasıyla
“çözülmedik cinayet kalmayacak” diyordu. Sonuç Ahu Tuğba’nın Amerika’daki kasırgada kaybolan kızını arıyoruz oldu. Yerseniz tabii. Yani hayaller Paris ama gerçekler Bağcılar! Bu nedenle de reytinglerde beklenen başarıyı gösteremedi. Eğer böyle devam ederse de istediği başarıyı yakalayamayacağı kesin.
BEN YAZMAKTAN YORULDUM Ben yazmaktan yoruldum ama kanallar birbirlerini taklit etmekten yorulmadı. Atv bu yarışa Esra Erol ile girdi. Evlendirmede yakaladığı başarıyı burada da göstereceğini düşünerek ona da bir
“mağdur” programı yaptırdılar. Önce geçen seneden çok reyting alan tiplerini ekrana getirdi ve bunun karşısında RTÜK’ten uyarı aldı. Baktı böyle olmuyor bu sefer de televizyonculukta
“cast” diye tabir ettiğimiz sahte mağdurları ekrana getirince seyirci tarafından tutulmadı. Sonuç o da fiyasko! Bu arada geçen sene aldığı astronomik rakamlarla bu programı kanalın devam ettirmesi de zor görünüyor. İlk etap da bütçesi düşürülür ardından da Ocak ayı beklenir.
Gelelim TV8’e. Bence bu furyada en akıllıca hareketi TV8 yaptı.
Serap Ezgü ile anlaşan TV8, gündüz kuşağında yıllardır yakalayamadığı başarıyı sonunda elde etti. Bana göre burada en büyük etken
Serap Ezgü’nün hali hazırda olan ve gündüz kuşağı seyircisi arasındaki reytingi ve ekrana taşıdığı konuların
“gerçek” konular olması. Serap Ezgü’nün tecrübesi ve iyi konular seçilmesinin sonucu reytinglerde de başarıyı getiriyor doğal olarak.
Uzun lafın kısası televizyonlardaki bu
“mağdur furyası” bu gidişle Ocak ayına kadar ancak dayanabilir. Sonrasında ne olur derseniz
“mağdur olan televizyon kanalları olur!” Mail : ekrankedisi@gmail.com
Twitter: @ekran_kedisi