Uzun zamandır sizlerle ayrı kalmıştık ama artık tekrar yazmanın zamanı geldi galiba. Yazmadığım bu süreçte gördüm ki, bu ülkede medya konusunda herkes çok biliyor. Ama bu çok bilenlerin medya ile özellikle televizyon medyası ile uzaktan yakından bir alakaları yok. Cihangir’de, Bebek’te medya uzmanı olarak geçiniyorlar.
Girişimizi yaptığımıza göre konumuza gelebiliriz.
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta Türkiye’nin en büyük yapım firmalarından biri olan
Endemol Shine Turkey iflasını açıkladı. Yani battı!
“Battığı bu sezon ise televizyonlara ve sinemaya en çok iş yapan firmalardan biriydi.” Paramparça, Kördüğüm, Kış Güneşi, Serçe Sarayı, Sevdam Alabora gibi dizileri ve bunun yanında sinema filmleri ve televizyon programları da yapmış olmasına rağmen battı.
Sizlere bu batış sürecini anlatacağım ama ondan önce bu aşamanın başlangıcını anlatayım.
Endemol Shine Group dünyanın en büyük format ve yapım firması. Öyle ki tüm dünyada 120 şirketten oluşan bir grup.
Endemol Shine Türkiye ise bu grubun şirketlerinden sadece biri.
Endemol daha önce Türkiye genel müdürü olan
Ansı Elagöz ile yollarını ayırmış ve yeni bir yönetim ile yola devam kararı almıştı. Bu kararın sebebi ise Ansı Elagöz’ün yönetiminde şirketin
12 milyon dolar zarar ettiği söyleniyordu. Aslında o dönem Endemol’ün en çok iş yaptığı dönemlerden biriydi ve zararın arkasında televizyon kanallarından ödemelerini alamamış olmaları vardı. Yani aslında zarar etti dense de firma kanallardan alacaklıydı.
Burası önemli çünkü birazdan anlatacaklarımdan sonra Ansı Elagöz’e haksızlık yapılmış diyeceksiniz. Ansı Elagöz’le yolların ayrılmasının ardından bugünkü yönetim oluşturuldu. Yani televizyon dünyasının deneyimli isimlerinden
Gökhan Tatarer Genel Müdür olarak atandı, şirketin mali işlerinden sorumlu olan
Hakan Eren ise Ceo olarak atandı. Yani Gökhan Tatarer şirketin içeriğini yönetecek, Hakan Eren ise mali yönetimi yapacaktı.
Bu değişikliğin ardından, Ansı Elagöz döneminde başlayan dizi yapımı çalışmaları hızlandı ve Endemol Shine Türkiye’nin, Türkiye’de ki ilk dizi yapımı olan
Paramparça ekranlara geldi.
İlk sezonunda reytinglerde birinciliği elden bırakmayan dizi, yeni yönetimin de yıldızının parlamasını sağladı. Bu rüzgarla Endemol televizyon programları yerine dizi yapımına yöneldi. Yukarıda da bahsettiğim dizileri yaptı. Bunun yanında sinema filmleri ve birkaç ufak tv formatı yaptı.
O zaman bu şirket nasıl battı diye sormaya başladınız herhalde!
Firmanın batış süreci aslında
Big Brother Türkiye ile başladı. Dünyanın birçok ülkesinde yayınlanan ve televizyon dünyasında fenomen olan bir program.
Star Tv ile anlaşıldı ve hazırlıklarına başlandı. Tabii bunu yaparken her zaman ki gibi Endemol’de yarışmanın içeriğine değil görselliğine odaklandılar. Oysa ki tüm dünyada Big Brother formatını izleten görsellik değil, içeriktir. Bu nedenle de izlenmedi ve kötü reytinglere bir sezon dayanabildi.Uzun lafın kısası bu işten
11 milyon dolara yakın bir zararı olduğu söyleniyor Endemol’ün.
İşte kıyamet çanları buradan itibaren çalmaya başladı. Endemol Türkiye’nin format ekibi dağıtıldı ve
“biz artık dizi ile yolumuza devam edeceğiz” denildi.
Burada bir parantez açmak istiyorum. Format ekibi dağıtılırken,
Big Brother’ın batmasının asıl sorumlusu olan iki kişi işten çıkarılmadı ve sonrasında bir sene boyunca maaş almaya devam etti. Paramparça artık reytinglerde zirvede değildi ve diğer yaptıkları diziler de istenilen başarıyı sağlamadı. Sinema filmleri ise tam bir fiyaskoydu!
Ama batmasının nedeni düşük reytingler değildi. Çünkü yapımcılık şu mantıkla yapılır. Siz bir dizi için para harcarsınız ve karşılığında kanaldan paranızı alırsınız. Ortalama bir dizinin kanala maliyetinin 1 milyon lira olduğunu düşünürsek bunun en az 200 bin lirası yapım firmasının karıdır. Tabii bu dediğim 13 bölüm devam eden diziler için ve Endemol’ün yaptığı tüm diziler 13 bölüm yapmadan bitmedi. Ki Paramparça 90 bölümün üzerinde yayınlandı. Ama ona rağmen
Erkan Petekkaya 15 bölüm ücretinin ödenmediğini açıkladı. Başrol oyuncusunun parasını ödemeyen firma doğal olarak yapım ekibinin de parasını ödemedi.
Düşünün dünyanın en büyük medya firmalarından birisiniz, yurtdışından finansman sağlayabiliyorsunuz, üstelik kanallardan da paranızı almışsınız ama ekibe ve başrol oyuncunuza para ödemiyorsunuz.
Sonuç olarak
55 milyon dolar zarardan bahsediliyor piyasada.
Enteresan değil mi, iş yapıp paranı aldığın halde şirket zararda. Bunu üniversitelerde, ekonomi derslerinde okutmak lazım.
Bu kadar iş yapan ve kanallardan parasını alan bir şirketi nasıl batırdınız? Zaten Endemol Shine Group’un anlayamadığı nokta da burası.
“Türk olmadıkları için anlayamamaları doğal tabii!” Ama herhalde sizler anladınız.
ekrankedisi@gmail.com
Twitter : @ekran_kedisi