Ece Üner- Ahmet Hakan kavgasına Yenge de daldı! Desteği bakın kime attı?

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan ile Show TV Ana Haber sunucusu Ece Üner arasındaki tartışmaya Habertürk spikeri Kübra Par da girdi.

Türkiye'de ilk koronavirüs vakasının tespit edilmesinin ardından hijyen ürünleri başta olmak üzere temel ihtiyaç ürünlerine fahiş zamlar yapıldı. Yapılan zamlar Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan ile Show TV Ana Haber sunucusu Ece Üner arasında 2 gündür bitmeyen bir kavgayı başlattı.

Ahmet Hakan'ın, "Ece Üner meselesi" başlığıyla kaleme aldığı son yazıdan sonra, ünlü gazetecinin Habertürk spikeri yengesi Kübra Par’dan oldukça ilginç bir çıkış geldi.

Par kişisel twitter hesabından Ece Üner’e destek vererek, “Cübbeli dindar bir adam metroda marşlı tacize uğradığında en güzel cevabı Ece Üner’in verdiği ne çabuk unutuldu.Corona fırsatçılarıyla ilgili yorumunun dindarlıkla-sekülerlikle ilgisi yok, bir deyimden bahsediyor. Bağlamından koparıp, kötü niyet arayıp çarpıtmayın” ifadelerini kullandı.

Tam ismi Kübra Parmaksızoğlu Coşkun olan Kübra Par, Ahmet Hakan Coşkun’un sinemacı kardeşi Mahmut Fazıl Coşkun ile evli.

SÜREÇTE NELER YAŞANDI?

İlk olarak Ece Üner, ana haber bülteninde söz konusu zamları yapan fırsatçılara söylediği "Namuslu esnafa hiçbir lafımız sözümüz yok. Ama Virüs mü, fırsatçılar mı daha hızlı yayılıyor? Bilemedik. Koronavirüs geliyor, maske fiyatı 5 katına çıkıyor. Dezenfektan fiyatları katlanıyor. Makarna, 3 katına çıkıyor. Deprem oluyor, ev sahipleri kirayı 3 kat artırıyor.Sorsan hepimiz Müslümanız. Ama gel gör ki, namaz 5 vakit, ahlak 24 saat farz. İhbar edin. Bu bizim vatandaşlık sorumluluğumuz" sözleriyle çok konuşuldu.

AHMET HAKAN'DAN SERT TEPKİ GELMİŞTİ

Üner bu sözleri nedeniyle başta Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan olmak üzere bazı isimler tarafından hedef tahtasına oturtuldu.

Hakan dün yazısında, Üner'in sözlerini eleştirerek şunları yazdı:

" Bizdeki seküler kesimlerde... Öteden beri...
Ahlaksızlık yapanların, sahtekârlık yapanların, fırsatçılık yapanların alayının namazında niyazında insanlar olduğu yönünde...
İnsaftan, vicdandan, terbiyeden ve ahlaktan yoksun çok yerleşik bir önyargı vardır.

O çirkin önyargı, galiba Ece Üner’de de var biraz.

Ne hazin! Ne ayıp! Ne kötü!"

ECE ÜNER'DEN HAKAN'A İLK YANIT

Ece Üner, bir önceki yayınında söylediklerinin çarpıtıldığını ifade ederek Ahmet Hakan'a, tepki gösterdi.

Dinin ahlak kısmının akıldan çıkarılabildiğini kaydeden Üner, Hakan'a daha önceki bir yazısını hatırlatarak "Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi birini doğru anlamak bir idrak sorunu kadar belki daha fazla bir niyet ve bir ahlak sorunu" dedi.

Fırsatçılara yönelik sözleri nedeniyle mütedeyyin isimlerin kendisini aradığını ve kul hakkı ve ahlak hadisleri üzerine teşekkürlerini ilettiğini kaydeden Üner, şöyle devam etti:

"Zira onlar beni doğru anlamıştı. Evet namaz 5 vakit, ahlak 24 saat farz sözüne dair kısaca vaktinizi alacağım. Sorsan hepimiz Müslümanız sözünün yüzde 98'i Müslüman olan ülkede zannediyorum anlaşılmayacak bir kısmı yok. Müslümanız diyerek kendimi de ayrı tutmadım; zira namazın farz olduğuna hepimiz gibi iman ediyorum. Hiçbir zaman da aklımızdan çıkarmıyoruz ama bazılarımız, bazı konularda dinin ahlak kısmını akıldan çıkarabiliyor. Dolayısıyla söylediklerimden 'Namaz kılmak değersizdir' ya da 'Fırsatçılar sadece namaz kılanlardan çıkar' gibi bir sonuç çıkartmak olağanüstü çaba ve meziyet ister.

MÜSLÜMAN İFTİRA ATMAZ

Bu meziyete sahip sayın Ahmet Hakan'a 29 Aralık 2017'de kaleme aldığı bir yazısını hatırlatmak isterim bu vesileyle” diyen Üner, “Müslümanlar ne zaman hakiki Müslüman olur?' diye sormuş ve demiş ki, 'Müslüman iftira atmaz, Müslüman nefret ettirmez, Müslüman rant peşinde koşmaz, Müslüman haksızlık karşısında susmaz, Müslüman operasyon çekmez, Müslüman saptırmaz, Müslüman haksızlık yapmaz" diye konuştu.

HAKAN'DAN İKİNCİ YANIT

Ahmet Hakan ise eleştirilerini bugün de sürdürdü ve köşesinde Ece Üner'e bir kez daha yüklendi.

Bunun üzerine Ahmet Hakan, "Ece Üner meselesi" başlığıyla yayınlanan yazısında Üner'in bu sözlerine yanıt verdi.

"Televizyonda haber sunan Batılı bir haber sunucusunun bir sahtekarlık, bir ahlaksızlık, bir fırsatçılık haberini sunduktan sonra kameraya dik dik bakarak 'Sorsan hepimiz Hristiyanız. Ama gel gör ki kilise haftada bir gün, ahlak ise haftanın yedi günü farz' falan diye bir laf söylediğini düşünün. Ne yaparlar o sunucuya Batı’da? Ne yapacaklar canım. Gülerler. Sadece gülerler" diyen Hakan, şöyle devam etti:

"Ben de 'bizimkine' gülüyorum tabii.
Ama sadece gülmüyorum.
Ayrıca şunları da söylemek istiyorum:
Yahu Ece Üner!
Bir sahtekarlık, bir fırsatçılık, bir ahlaksızlık gördüğünde...
Aklına niye Müslümanlık geliyor ki senin?
Dün de söylemiştim, bugün de söylüyorum:
Fırsatçının, ahlaksızın, sahtekarın dinle diyanetle ilişkili olduğunu nereden biliyorsun?
Ayrıca...
Bir iyilik, bir güzellik, ahlaki bir davranış haberini verdiğinde...
Ekrandan seyircilere dik dik bakarak...
'Sayın seyirciler! Biliyorsunuz hepimiz Müslümanız... Bu iyiliğin, bu güzelliğin, bu ahlaklı davranışın nedeni de işte bizim Müslümanlığımızdır' falan diye şöyle afili bir nutuk çekiyor musun?
Tabii ki çekmiyorsun.
Müslümanlığımızın güzel ahlaktaki belirleyiciliğine işaret etmeye hiç mi hiç gerek duymazken...
Müslümanlığımız ile kötü ahlak arasındaki çelişkiye işaret etmeye neden gerek duyuyorsun ki?
Ama bütün bunlar...
Müslümanlık iddiasında bulunup da ahlakı öncelemeyen tiplerin var olduğu gerçeğini değiştirmiyor tabii...
Bir dinleri olduğu için ahlaka ihtiyaç duymayan tipler var.
Ama Ece Üner’in söz konusu ettiği fırsatçıların, söz konusu ettiği sahtekarların, söz konusu ettiği ahlaksızların onlar olup olmadığı belli değil.
Neyse... Söylenecek daha çok söz var ama benim kalkmam lazım. Çünkü elimi 20 saniye boyunca sabunlu suyla yıkama vaktim geldi."