ECE TEMELKURAN PARLAMENTODA KONUŞTU! BAŞBAKAN ÜSLUBU İLE KUTUPLAŞTIRIYOR!
Ece Temelkuran parlamentodaki toplantıda AK Parti iktidarı ve Erdoğan'a sert eleştiriler yöneltti.
Türkiyenin en tanınmış gazeteci ve yazarlarından Ece Temelkuran İngiliz Parlamentosunda düzenlenen bir toplantıda AK Parti hükümeti ve Başbakan Tayyip Erdoğana sert eleştiriler yöneltti.
Konuşmasına Gezi Parkı olayları nedeni ile sokağa dökülen eylemcileri selamlayarak başlayan Ece Temelkuran çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu göstericilerin Erdoğanın süreklilik kazanan aşağılayıcı üslübu ve polis şiddetine karşı isyan ettiklerini ifade etti. Göstericilerin bir avuç yağmacı olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığını savunan Temelkuran,
Türkiyenin 81 vilayetinden sadece 4ünde insanlar sokaklara dökülmedi. Protestolar, askeri darbelerin apolitize hale getirdiği gençlerin, güçlerinin farkına varmalarını, korkuları ile yüzleşecek gücü kendilerinde bulmalarını ve birbirlerini sevmelerini sağladı dedi. Temelkuran izleyicilere bu alışılmadık ve her türlü ideolojik etiketten uzak, kendiliğinden gelişen ve lideri olmayan hareketi yaşayabilmek için Taksime gitmeleri çağrısında da bulundu.
ERDOĞAN TOPLUMUN BİR KESİMİNİ YOK SAYIYOR
İstanbulda başlayan olayların Gezi Parkında eylem yapan çevrecilere orantısız polis şiddetinin uygulanması ile kıvılcım aldığını hatırlatan Ece Temelkuran, protestoların ülke geneline yayılmasında Başbakan Erdoğanın üslubu ve söylemlerinin etkili olduğunu savundu. Erdoğanın tavrının son bir kaç haftalık bir durum gibi değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen Temelkuran sözlerini şöyle sürdürdü
Başbakan bu söylemlerini 10 yıldır sürdürüyor. Sokaklara dökülen insanların, iktidara karşı muhalefet yaptıkları için cezaevlerine konulan öğrencilerin, gazetecilerin, sendikacıların ve politikacılara da destekleri var. Başbakan her zaman yaptığı gibi Gezi parkı olaylarından sonra da toplumu kutuplaştıran konuşmalar yapmaya devam ediyor. Konuşmalarında doğru olmayan argümanlar kullanıyor. Özellikle Taksim olaylarının başlamasının ardından çıktığı Afrika gezisinden dönüşte kışkırtıcı konuşmalar yapıyor. Örneğin bir camiye ayakkabılarla girildiği ve içerde alkol içildiği gibi iddiaları, söz konusu caminin imamımın yalanlamasına rağmen, her fırsatta dile getiriyor. Ayrıca göstericileri kovalarken düştüğü için yaşamını kaybettiği ifade edilen polis memurunun da şehit edildiği ileri sürüyor. Bu söylemler provokatif ve toplumu bölüyor.
TÜRK BAHARI DEĞİL!
Ünlü yazar Ece Temelkuran, İşçi Partisi milletvekili Seema Malhotranın ev sahipliği yaptığı ve Middlesex Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tunç Aybakın yönettiği toplantıda, Türkiyedeki olayların batı medyasında aktarılış biçimini de eleştirdi. Gösterilerin laik-Müslüman çatışması gibi sunulmasının doğru olmadığını vurgulayan Temelkuran, eylemlerde Kürtlerden anti-kapitalist Müslümanlara kadar her kesimden insanın yer aldığına dikkat çekti. Protestoları Türk baharı olarak adlandırmak sadece doğru değerlendirme yapmak için tembellik değil aynı zamanda emperyalist bir yaklaşıma da işaret ediyor diyen ünlü gazeteci, batı medyasının protestoculara Hollywood filmi oyuncuları gibi yaklaştığını, kendileri açısından beğendikleri bir filmi adlandırmaya kalkışan yapımcılara benzediklerini söyledi. Ece Temelkuran, Türk medyasının olaylar karşısında izlediği tutumun utanç verici olduğunu da sözlerine ekledi.
Çok sayıda akademisyen, öğrenci ve profesyonelin katıldığı toplantıda, İşçi Partisi milletvekili Ann Clywd ile Lordlar Kamarası üyesi Lord Hylton da hazır bulundu.
Konuşmasına Gezi Parkı olayları nedeni ile sokağa dökülen eylemcileri selamlayarak başlayan Ece Temelkuran çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu göstericilerin Erdoğanın süreklilik kazanan aşağılayıcı üslübu ve polis şiddetine karşı isyan ettiklerini ifade etti. Göstericilerin bir avuç yağmacı olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığını savunan Temelkuran,
Türkiyenin 81 vilayetinden sadece 4ünde insanlar sokaklara dökülmedi. Protestolar, askeri darbelerin apolitize hale getirdiği gençlerin, güçlerinin farkına varmalarını, korkuları ile yüzleşecek gücü kendilerinde bulmalarını ve birbirlerini sevmelerini sağladı dedi. Temelkuran izleyicilere bu alışılmadık ve her türlü ideolojik etiketten uzak, kendiliğinden gelişen ve lideri olmayan hareketi yaşayabilmek için Taksime gitmeleri çağrısında da bulundu.
ERDOĞAN TOPLUMUN BİR KESİMİNİ YOK SAYIYOR
İstanbulda başlayan olayların Gezi Parkında eylem yapan çevrecilere orantısız polis şiddetinin uygulanması ile kıvılcım aldığını hatırlatan Ece Temelkuran, protestoların ülke geneline yayılmasında Başbakan Erdoğanın üslubu ve söylemlerinin etkili olduğunu savundu. Erdoğanın tavrının son bir kaç haftalık bir durum gibi değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen Temelkuran sözlerini şöyle sürdürdü
Başbakan bu söylemlerini 10 yıldır sürdürüyor. Sokaklara dökülen insanların, iktidara karşı muhalefet yaptıkları için cezaevlerine konulan öğrencilerin, gazetecilerin, sendikacıların ve politikacılara da destekleri var. Başbakan her zaman yaptığı gibi Gezi parkı olaylarından sonra da toplumu kutuplaştıran konuşmalar yapmaya devam ediyor. Konuşmalarında doğru olmayan argümanlar kullanıyor. Özellikle Taksim olaylarının başlamasının ardından çıktığı Afrika gezisinden dönüşte kışkırtıcı konuşmalar yapıyor. Örneğin bir camiye ayakkabılarla girildiği ve içerde alkol içildiği gibi iddiaları, söz konusu caminin imamımın yalanlamasına rağmen, her fırsatta dile getiriyor. Ayrıca göstericileri kovalarken düştüğü için yaşamını kaybettiği ifade edilen polis memurunun da şehit edildiği ileri sürüyor. Bu söylemler provokatif ve toplumu bölüyor.
TÜRK BAHARI DEĞİL!
Ünlü yazar Ece Temelkuran, İşçi Partisi milletvekili Seema Malhotranın ev sahipliği yaptığı ve Middlesex Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tunç Aybakın yönettiği toplantıda, Türkiyedeki olayların batı medyasında aktarılış biçimini de eleştirdi. Gösterilerin laik-Müslüman çatışması gibi sunulmasının doğru olmadığını vurgulayan Temelkuran, eylemlerde Kürtlerden anti-kapitalist Müslümanlara kadar her kesimden insanın yer aldığına dikkat çekti. Protestoları Türk baharı olarak adlandırmak sadece doğru değerlendirme yapmak için tembellik değil aynı zamanda emperyalist bir yaklaşıma da işaret ediyor diyen ünlü gazeteci, batı medyasının protestoculara Hollywood filmi oyuncuları gibi yaklaştığını, kendileri açısından beğendikleri bir filmi adlandırmaya kalkışan yapımcılara benzediklerini söyledi. Ece Temelkuran, Türk medyasının olaylar karşısında izlediği tutumun utanç verici olduğunu da sözlerine ekledi.
Çok sayıda akademisyen, öğrenci ve profesyonelin katıldığı toplantıda, İşçi Partisi milletvekili Ann Clywd ile Lordlar Kamarası üyesi Lord Hylton da hazır bulundu.