Duygularımızın kıskacını kırabilecek miyiz?
Aysun Boralıoğlu, ilk romanında okura bu soruyu yöneltiyor. Hırsları, arzuları, şımarıklıkları ve kırılganlığı ile bazen haklı, bazen haksız ya da hiçbiri... Modern insan bir sevgi arsızı mıdır?
Bir yandan sosyal medya hesaplarında özgürlük temalı yazılar ve vahşi fotoğraflar paylaşıp, öte yandan en güçlüsünden bir aşk içinde kaybolmak! İşte bu çelişkiyi eleştiren, yer yer alay eden ve okuru kendisiyle yüzleşmeye davet eden bir roman Kıskaç.
DUYGULARIMIZIN KISKACINI KIRABİLECEK MİYİZ?
Yaprak Aras, kardeşi Ayça ve kedileri Badem ile aynı evi paylaşan genç bir kadın. Romantik kişiliğine pek de uygun olmayan, kendi deyimiyle “Yıllar sürecek bir organizasyon anlaşmasının imzası için insanların en mahrem sığınaklarına kadar girmenin primle ödüllendirildiği” bir şirkette çalışıyor. Başarılı, iyi para kazanıyor. Çok geniş bir arkadaş çevresi var ve Karaköy’ün esnaf lokantalarından, bohem kafelere kadar sık, sık buluşup, dertleşip, “beraber” takılıyorlar. Kısacası bir İstanbullunun renkli hayatına sahip. Ancak bu dışarıdan mükemmel denebilecek hayatın, aile ve aşk gibi detaylarına indiğimizde Yaprak, Ayça ve diğer kahramanların yalnızlığı veya yalnız olmadıkları anda bile sevilip sevilmediklerini sorguladıklarını görüyoruz.
Kıskaç, işte burada kendini gösteriyor. “Ne içinde kaybolacaksın, ne de dışından seyredecek” dediği bir sistem! Dedesinin 96. yaş gününde bir konuşma yapmaya hazırlanan Yaprak, gizemli hatta biraz da ürkütücü bir erkek olan Tan ile tanıştığında ise soruların şiddeti ve baskısı artmaya başlıyor.
“Aşk bazen bırakıştır; kendini çırılçıplak serebilmek… Bazen öykünmedir; sende olmayanla bir olma arzusu… Bazen hayranlıktır; zirveye dokunma açlığı… Bazen sığınmaktır; ısınmak için kanatlara ihtiyaç duyduğunda… Bazen gösteriştir; kendini, kendine… Bazen tutunmaktır; anlam ağacındaki yegâne dal… Bazen en kısa yoldur; senden sana… Bazen büyümektir; bir gecede, ağlamaktan davul gibi olmuş gözlere tırmanarak… Bazen yakarıştır; seni, sen sandığın senden kurtarsınlar diye… Bazen cümbüştür; cıvıl cıvıl ötüşürken çevrene ışık saç diye… Ama aşk ‘her zaman’ cesaret ister; zordur hazineni paylaşmak.”
AYSUN BORALIOĞLU
1968 yılında İstanbul’da doğdu. Orta öğrenimini Erenköy Kız Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü’nde eğitim gördü. Üniversite eğitiminin son yılından başlayarak, aralıksız olarak özel sektörde perakende alanında orta ve üst düzey yöneticilik yaptı. 2014 yılından beri seslendirme ve dublaj yapmaktadır. Kıskaç, Boralıoğlu’nun ilk romanıdır
DUYGULARIMIZIN KISKACINI KIRABİLECEK MİYİZ?
Yaprak Aras, kardeşi Ayça ve kedileri Badem ile aynı evi paylaşan genç bir kadın. Romantik kişiliğine pek de uygun olmayan, kendi deyimiyle “Yıllar sürecek bir organizasyon anlaşmasının imzası için insanların en mahrem sığınaklarına kadar girmenin primle ödüllendirildiği” bir şirkette çalışıyor. Başarılı, iyi para kazanıyor. Çok geniş bir arkadaş çevresi var ve Karaköy’ün esnaf lokantalarından, bohem kafelere kadar sık, sık buluşup, dertleşip, “beraber” takılıyorlar. Kısacası bir İstanbullunun renkli hayatına sahip. Ancak bu dışarıdan mükemmel denebilecek hayatın, aile ve aşk gibi detaylarına indiğimizde Yaprak, Ayça ve diğer kahramanların yalnızlığı veya yalnız olmadıkları anda bile sevilip sevilmediklerini sorguladıklarını görüyoruz.
“Aşk bazen bırakıştır; kendini çırılçıplak serebilmek… Bazen öykünmedir; sende olmayanla bir olma arzusu… Bazen hayranlıktır; zirveye dokunma açlığı… Bazen sığınmaktır; ısınmak için kanatlara ihtiyaç duyduğunda… Bazen gösteriştir; kendini, kendine… Bazen tutunmaktır; anlam ağacındaki yegâne dal… Bazen en kısa yoldur; senden sana… Bazen büyümektir; bir gecede, ağlamaktan davul gibi olmuş gözlere tırmanarak… Bazen yakarıştır; seni, sen sandığın senden kurtarsınlar diye… Bazen cümbüştür; cıvıl cıvıl ötüşürken çevrene ışık saç diye… Ama aşk ‘her zaman’ cesaret ister; zordur hazineni paylaşmak.”
1968 yılında İstanbul’da doğdu. Orta öğrenimini Erenköy Kız Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü’nde eğitim gördü. Üniversite eğitiminin son yılından başlayarak, aralıksız olarak özel sektörde perakende alanında orta ve üst düzey yöneticilik yaptı. 2014 yılından beri seslendirme ve dublaj yapmaktadır. Kıskaç, Boralıoğlu’nun ilk romanıdır