Bundan 35 küsur yıl önce, Çetin İnanç ve Cüneyt Arkın ortaklığı ile beyaz perdede yer alan ve “Gelmiş geçmiş en kötü film” olarak gösterilen Dünyayı Kurtaran Adam’a sanırım yıllardır ‘haksızlık’ ediyoruz.
Neden mi?
Show Tv’nin fenomen dizisi Çukur'un 3.sezonu yine efsane aksiyon sahneleri ile bizleri mest etmeye devam ediyor. İstanbul'da astığı astık kestiği kestik Çukur ahalisi 11. bölümde başlarında Yamaç ve ağabey Cumali ile yine bir baskına giderler. Bir evin bahçesine usulca sızan Çukur timi evin bahçesinde soğuktan heba olmuş bir tabur adamı vurmaya başlarlar… Doğal koruma kalkanları sayesinde 8-9 kişilik Çukur Timi bu göğüs göğüse çatışmadan bir sıyrık dahi almaz. Ama tehlike henüz atlatılmamış, kötü adamların tamamı tarumar edilmemiştir… Çünkü evin içinde salonda ellerinde tabanca ile ateş etmekte olan kötü adamlar vardır. Bu sevimsiz sorun en kısa sürede çözüme kavuşmalıdır ama nasıl?
Çukur Timi yoğun ateş altında çaresizdir. Devreye Çukur’un bitirim tayfasından Yamaç girer. Kurşunların vızır vızır uçuştuğu olay mahallinde Yamaç’ın gözüne cam kenarında duran boş bir salça kutusu ilişir. Yamaç, o boş teneke kutusunun alınmasını ister. Şaşkınlık içindeki Celasun ölümü göze alarak kutuyu alır. Sırada bahçede 5 dakika önce azılı haydutların ısındığı tenekenin içindeki ateşin közlerinin alınarak boş salça kutusuna konulması vardır. Celasun bu zorlu görevi de başarı ile tamamlar. Sırada, dünya sinema tarihine altın mı yoksa gümüş harflerle mi yazılacak olan sahne vardır. Yamaç mermileri biz bezin içine koyarak içi közle dolu salça kutusunun içine atar. Sonrasında Celasun içinde mermiler olan kutuyu özenle camdan içeri postalar.
Sonra ne mi olur?
O kutunun içindeki mermiler evin içinde ne kadar adam varsa can alacak şekilde vurur. Hem de hiç sektirmeden… Müthiş bir fikir, tebrik ediyoruz… Uluslararası Emmy Ödülleri'nde Yaratıcı Emmy Ödülü alır mıydı? Bilemem! Ancak, puhutv.com’da yayınlanan ve Haluk Bilginer’in ‘En İyi Erkek Oyuncu ödülünü’ aldığı Şahsiyet dizisine selam yollamak mevcut durumu nasıl hafifletir bilemedim!
Evet, dün gece Çukur’u izlemek benim için eğlenceli geçen bir gece oldu. Hem eğlendim hem de düşündüm hani, neden bu parlak fikirler Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından dikkate alınmaz! Neden bu cevherlerimiz bir dizide heba olup gider?
Neyse çok düşünüp bizde kayış yakmayalım… !
Bu arada, biz özür borcumuz var sanırım Çukur’u izleyince. Yıllarca haksızlık ettiğimiz Cüneyt Arkın ve Dünyayı Kurtaran Adama…
Haksızlık ettik, Peluş canavarlarına, bacaklarına bağladığı kayalarla yaptığı karate hareketlerinden dolayı Cüneyt Arkın’a… Toplu iğneyle filmin negatiflerini çizmek suretiyle elde edilmiş lazer ışın efektlerini düşünen Yeşilçam emekçilerine…
Sevgili MedyaRadar okurları, Pazartesi akşamları Çukur izlemek isterseniz lütfen ‘aklınıza mukayyet olun’… Sağlıcakla kalın…