Dünya Etno Sporları Konfederasyonu Başkanı Erdoğan:
- "Son dönemde 7'den 70'e Türkiye'de bize ait olan her şeye büyük ilginin olduğunu görüyoruz. Batı'nın bize olan tavrının değişmesinde işte sebep aramaya gerek yok, budur. Bu millet yeniden kendini buluyor, egemen güçler bundan hoşnut olmuyor"- "Spor, sanat, müzik, yemek deyip geçmeyin. Bunlar...
ANTALYA (AA) - Dünya Etno Sporları Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, "Son dönemde 7'den 70'e Türkiye'de bize ait olan her şeye büyük ilginin olduğunu görüyoruz. Batı'nın bize olan tavrının değişmesinde işte sebep aramaya gerek yok, budur. Bu millet yeniden kendini buluyor, egemen güçler bundan hoşnut olmuyor." dedi.
Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Sinan-ı Ümmi Konferans Salonu'nda, Akdeniz Bölgesi Ata Sporları Federasyonu Genel Kurulu ve Tanıtım Programı düzenlendi.
Hafız Süleyman Aykut'un Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlikte, İstiklal Marşı okundu. Geleneksel Spor Dalları Federasyonu (GSDF) Kurullar Koordinatörü Hacı Sürmeneli başkanlığında divan kurulu üyeleri belirlendi.
Konfederasyon Başkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Anadolu insanı olarak 200 yılı aşkın süredir Batılılaşma ve modernleşme başlığı altında bir dönüşüm süreci yaşadıklarını ve yaşamaya da devam ettiklerini söyledi.
Bu süreci sadece Anadolu'nun yaşamadığını, Balkanların, Afrika'nın, Asya'nın birçok ülkesinin ve Ortaoğu'nun da yaşadığını dile getiren Erdoğan, "Bütün dünyada Batı medeniyetinin güçlendiği, kapitalist paradigmasının hayatın her yerine hakim olduğu dönüşümü yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz." diye konuştu.
Egemen güçlerin, girdikleri veya girmedikleri ülkelerde o ülkenin insanlarına saygıyla yaklaşmadığını belirten Erdoğan, oraların değerlerini, varlıklarını, kaynaklarını son damlasına kadar "Nasıl sömürürüzün" hesabını yaptıklarını ifade etti.
Erdoğan, Batı'nın kapitalist paradigmasının kültürlere saygı duymadığının altını çizerek, bunun örneğinin Hindistan olduğunu, İngiltere'nin 100-150 yıl kaldığı ülkede, Hint filmlerindeki iki kelimeden birisinin İngilizce olduğunu belirtti.
İngiliz sömürüsünün Hindistan'ın ne dilini ne de sporunu bıraktığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim ecdadımız Balkanlarda, Ortadoğu'da 500 seneyi aşkın süre kaldı ama başka bir dine mensup topluluk olmasına rağmen Balkanlarda bugün bütün lehçeler yaşıyor, bütün dinler yaşıyor, bütün ibadethaneler eskiden olduğu gibi ayakta duruyor. Osmanlı işte orada öyle bir hükümranlık sürmüş ki oraların kültürleri, gelenek görenekleri, dilleri ve dinleri yaşayabilmiş. Şimdi Batı'nın bu kapitalist paradigması geldiği yerlerde insana saygı duymamış. Biz saygı duyulmayı hak etmeyecek bir millet miyiz? Bizim ecdadımız yüzlerce yıl dünyada adalet dağıtmış. Bütün Osmanlı, Selçuklu savaşlarını toplasanız 20. yüzyılda Batı'nın savaşlarında ölen insanın bir parçası kadar bile hesap çıkaramazsınız. Kapitalist düzende daha çok huzur olmadı, daha çok gözyaşı oldu. Daha çok adalet olmadı, daha çok fakirlik oldu, daha çok zulüm oldu kan döküldü."
Aynı paradigmanın yansımalarının sporda da olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Spor deyip geçmeyin. Bugün Batı'nın sporlarına bakıyoruz neden doping var? Çünkü her ne pahasına olursa olsun kazanma var. Bu yabancı gelmiyor bize, kapitalizm bunu gerektiriyor. Kapitalizmde insanın mutlu olması için her ne pahasına olursa olsun daha zengin olması temeli yatar. Daha çok şeye sahip olması onu mutlu eder. Bu zihniyet, felsefe temelinde yatar. İşte Batı'nın spor anlayışında da bunun egemen olduğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Batı'da sporcunun rakibine saygı duymadığı, başında sonunda yalandan elini sıktığını ama aslında onu yenmek için işte 'Keşke hasta olsa da müsabakaya çıkamasa' diye dilek dilediği bir düzen olduğunu dile getiren Erdoğan, ciritten yağlı güreşten örnekler vererek, yağlı güreşte çırağın ustasını yendiğinde elini öptüğünü anlattı.
Erdoğan, güreşte Hazreti Hamza'nın ve onun yiğitliğinin akla geldiğini anlatarak, bu sporun rakibini ezmek için değil rakibiyle yarışmak suretiyle kendisini geliştirmek için yapıldığını, sadece fiziki olarak değil ruhsal olarak da gelişmenin hedeflendiği bir aktivite olduğunu anlattı.
Erdoğan, "Biz bu 200, 250 yıllık dönemde birçok değerimizi, birçok rengimizi kaybettiğimiz gibi geleneksel sporlarımızdan ve bu şekilde spor yapma anlayışından da uzaklaşmış olduk. Her şeye rağmen madalyaları yine güreşten alıyoruz. Kore, madalyaları okçuluktan alıyor. Son olimpiyatlarda 4 madalyanın dördünü de Güney Kore aldı." dedi.
- "Her kültür saygıyı hak eder"
Dünya Etno Sporları Konfederasyonu Başkanı Erdoğan, "Biz kendi kültürümüzü yaşatırsak, onların karşısına kendi değerlerimizle çıkarsak, işte o zaman onların saygısını kazanabileceğimizi göreceğiz. Niye? Dünyada Batı egemenliği altında oluşan kültürel adaletsizlik, Batı kültürünün her alanda dayatmasının egemen olduğu bu düzenin belli bir adaletli yapıya kavuşması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Dünya Etno Sporları Konfederasyonunun amacının sadece Anadolu'nun, Orta Asya'nın geleneksel sporlarını tanıtmak ayağa kaldırmak değil, dünyanın bütün ülkelerinin geleneksel sporlarını ayağa kaldırmak ve popüleştirmek olduğuna dikkati çeken Erdoğan, her kültürün saygıyı hak ettiğini anlattı.
Erdoğan, bu çalışmalarla dünyada kültürel bir adalet ortamının oluşmasına katkıda bulunacaklarının altını çizerek, şöyle konuştu:
"Bizim geleneksel sporlarımızla yetişen gençlerimiz rakibine gerçekten saygı duymayı, fiziksel gelişiminin yanına ruhsal gelişimini de koymayı merkeze alacak. Biz elbette futbolda, voleybolda, basketbolda da kupalar alacağız, rakiplerimizi yeneceğiz. Batılıları kendi minderinde mağlup etmeye devam edeceğiz ama kendi sporlarımızı da kesinlikle onlardan altta kalır bir şekilde değil, onların daha ötesinde bir ilgiyle kucaklamamız gerekiyor. Biz olduğumuz zaman daha güçlü olacağız, bağımsız olacağız."
Erdoğan, Türkiye'nin kültürel bağımsızlığını kazandığı zaman güçlü olacağını ve o zaman yeni Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde duran, kendi kararlarını veren, dünyadaki haksızlıklara, zulümlere dur diyebilen bir Türkiye olacağını belirtti.
- "Spor, sanat deyip geçmeyin"
"Spor, sanat, müzik, yemek deyip geçmeyin. Bunlar önemsiz olsaydı Batı medeniyeti bunları bizim hayatımıza sokmak için bu kadar mücadele vermezdi." ifadesini kullanan Erdoğan, bazı yiyecek ve içeceklerden örnekler verdi.
Erdoğan, dünyaya yabancılaşmadan, kendi değerlerini yücelten anlayışa sahip gençler, çocuklar yetiştirmeleri gerektiğini belirtti.
Geleneksel sporlarla ilgili çalışmaların tahminlerinin çok ötesinde sonuçları, yankıları, fetihleri olacağını dile getiren Erdoğan, "Bunun kesinlikle basit bir iş olmadığını bilmenizi isterim. Çünkü bakın, eğitim sahasında çalışmalar yaparsınız, çocuklara birebir bir sürü eğitimler verebilirsiniz ama televizyonda Diriliş, Payitaht dizileriyle yıllardır çalışıp da veremeyeceğiniz mesajları bir çırpıda milyonlarca gencimize vermenin mümkün olduğunu görüyoruz. Onun için böylesine kitlesel olan, hem seyir zevki olan hem de insanları bir araya getirebilen spor merkezli çalışmaların çok faydalı olacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.
- "Kendimizi bulmak için birazcık gayret edeceğiz"
Erdoğan, ülkenin değerlerine, müziğine ve sporlarına sahip çıkılması gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bu anlamda son dönemde 7'den 70'e Türkiye'de bize ait olan her şeye büyük ilginin olduğunu görüyoruz. Batı'nın bize olan tavrının değişmesinde işte sebep aramaya gerek yok, budur. Bu millet yeniden kendini buluyor. Egemen güçler bundan hoşnut olmuyor. Kendi egemenliğimizi kazanacak olduğumuzdan endişe ediyorlar. Üzerimizde eskisi gibi tahakküm kuramayacaklarını görüyorlar. Onun için de Batı'da artan İslam düşmanlığı, ırkçılık, faşizm bunları çok daha izlemeye devam edeceğiz. Sadece Anadolu milleti olarak, Türk Müslümanları olarak değil, bütün dünyadaki Güney, Doğu kültürlerinin ayağa kalkması, kendi kültürünü yaşatması çok saygın olan bir şeydir. Dünyada şu anda artık çıkmaz sokağa girmiş olan Batı hükümranlığının barışçıl bir şekilde sonunu göreceğimize göre biz de kendi kültürümüzü değerlerimiz yaşatmak için her alanda gayret etmek çalışmak zorundayız. Kendimizi bulmak için birazcık gayret edeceğiz."
- Modern ve geleneksel okçuluk gösterisi
Antalya Valisi Münir Karaloğlu ise milli kültürel değerleri yaşatmak, bunu gelecek nesillere aktarmakta ata sporlarının önemli bir araç olduğunu söyledi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de yüzlerce yıldır ata sporlarının unutturulmaya çalışıldığını belirterek, artık çok güzel bir şekilde kültürel değerlerin icra edilebildiğini söyledi.
Akdeniz Bölgesi Ata Sporları Federasyonu Kurucu Başkanı Gamze Sümeyye Uçar da titiz bir ön çalışma sonucunda, çağa uygun, vatan aşkıyla aydınlanmış milli sporcular yetiştirmek istediklerini anlattı.
Konuşmaların ardından sporcular, geleneksel ve modern okçuluk gösterisi sunarken, Dünya Etno Sporları Konfederasyonu Başkanı Erdoğan da ok attı.