"DUAYENSEM SÖZÜMÜ DİNLE"!..TÜRK TİYATROSU'NUN USTA OYUNCUSU HASTANEDE SAVAŞ AY'A KONUŞTU!..
Usta gazeteci Savaş Ay bu hafta Türk Tiyatrosu'nun duayeni Suna Pekuysal'la yattığı hastane odasında fısıldaştı.Pekuysal onu arada bir güldürdü arada bir de fırça atıp, azarlayarak pek bir 'fena yaptı.'
HUYSUZ VE TATLI KADIN
Çapa Tıp Fakültesi bahçesindeki devasa Genel Cerrahi binası önündeyim. Müthiş bir kalabalık var. Giren, çıkan, kapıda dikilen, ilaç kutuları koşuşturan, yakınını sedyeden otomobile nakleden, kantine kümelenen insanlar insanlar insanlar. Sonra Suna Ablayı görmeye 6. kata çıkıyorum. Cerrahi bölümleri emniyetin ağır suç masasına tekabül eder biraz. Orada 'hafif' vakaya pek rastlanmaz. İşinin en bilgili, en deneyimli ve hatta dünya çapında profesörleri, doçentleri, doktorları; yaman illetlere tutulanlara sağlık sıhhat vermeye çalışır orada. Endişelenmemin yegane temeli de bu yüzden. Yoksa çok ağır mı Suna Pekuysal'ın durum?...
***
Koridora girip odasını sorduğumda gülümsüyor tüm görevliler. Doktorları hemşireleri bırak hastalar hasta yakınları bile gülümsemekte. Belli ki bu dev çınarın pozitif enerjisi hemen sızıp yayılmış bu mekana da. Dur bakalım yatakta mı, uyumakta mı ablam?
Aaaa!.. O da ne. Yatak bozulmamış bile. Tam karşıda kanepeye oturmuş, önündeki tepsiden hastane yemeğini yemekle meşgul. Ağrıları arttığı için genel bir kontrole almışlar onu. Solunumunda sıkıntı, kalbinde hafif sıkışma varmış ama bugün yarın taburcu olacak kadar iyi durumda.
YENİ OYUNLARA ÇIKARIM
Odada bir de Moldovalı bayan yardımcısı var. Elini, yanaklarını öpüveriyorum tek çırpıda.
Benden de meraklı ya, salvoyu o başlatıyor