"DÖNÜŞÜMÜZ MUHTEŞEM OLACAK"!..CİNER'İN SAĞ KOLU OLAN KENAN TEKDAĞ,SESSİZLİĞİNİ BOZARAK TURKİSHTİME'A KONUŞTU!..

Sabah ve atv ihalesi öncesi Ciner Medya Grubu Başkanı Kenan Tekdağ,aylık ekonomi dergisi Turkishtime'a iddialı açıklamalarda bulundu.Tekdağ,bir yıl içerisinde Türkiye´de en büyük medya gruplarından biri olmaya hazırlandıklarını söyledi.

Eyüp Karagüllü'nün genel yayın Yönetmenliği'ne getirilmesinden sonra başarılı işlere imza atan aylık ekonomi dergisi Turkishtime bu ay da çok konuşulacak bir habere imza attı.

ATV ve Sabah´ın satışına ilişkin olarak "İhaleye girebiliriz" diyen Ciner Medya Grubu Başkanı Kenan Tekdağ, bir yıl içerisinde Türkiye´de en büyük medya gruplarından biri olmaya hazırlandıklarını Turkishtime'a açıkladı.

İşte o röportaj:


Ciner´in dönüşü muhteşem mi olacak?

İstiflenmiş kitap yığınlarının pencere pervazına kadar yükseldiği Paşalimanı´ndaki odasında "En geç bir yıl içinde, 2008´in sonunda inşallah sizinle bir medya röportajı yaparız, o zaman Türkiye´nin en etkili, gerçek anlamda bağımsız ve özgür, en büyük medya gruplarından birisinin başkanı olarak konuşuyor olacağım" diyor Ciner Medya Grubu Başkanı Kenan Tekdağ. Turgay Ciner´in avukatı ve sağ kolu olarak bilinen Tekdağ, ATV ve Sabah´a el konması sonrasında açtıkları `yürütmeyi durdurma´ davasının karar arifesinde (25 Haziran) yaptığı "mahkeme lehimize karar verecek" açıklamasından bu yana basına bir açıklama yapmadı. Sessizliğini Turkishtime için bozan Tekdağ, Ciner Medya Grubu´nun medyada yeniden söz sahibi olmak için televizyonları, gazeteleri, dergileri, radyoları ve internet ile geldiğini haber vermekle kalmıyor ATV ve Sabah´ın satışıyla da ilgilenebileceklerini söylüyor. Türkiye´de çoğulcu bir medyanın ancak Ciner Grubu´nun sektördeki varlığı ile oluşabileceğini savunan Tekdağ, Sabah ve ATV´nin satışıyla ilgili olarak da "Sabah ve Atv´nin sadece sektör açısından değil, herkesten bağımsız olması gerekir. Hükümetten de bağımsız olması gerekir. Birisinin `sen al´ işaretiyle veya onun inayetiyle alan bir grup alacaksa orada çoğulcu, özgür ve bağımsız bir medyadan bahsedemeyiz" diyor.

TMSF Başkanı Ahmet Ertürk sizin ATV ve Sabah´ın satışı ihalesine girmeniz konusunda herhangi bir yasal engel olmadığını açıkladı. Girmeyi düşünüyor musunuz?

Evet, yasal bir engelimiz yok, şu an için değerlendiriyoruz. Girebiliriz. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki, Sabah ve ATV bugün konuşuluyorsa ve satışa sunulabilmişse, bu kadar alıcının ismi ortada dolaşıyorsa, milyar dolarlık değerlerden bahsediliyorsa, bunu yaratan biziz. 2002´de Sabah gazetesi üç gün sonra çıkabilecek olanaklardan tümüyle mahrumdu. Televizyon ise RTÜK ödemelerini dahi yapamaz, bütün programlarını kaybetmiş haldeydi. En fazla bir ayda bu noktadan bugün Türkiye´nin ikici büyük medya grubu noktasına geldi ve milyar dolarlık bir satış rakamından bahsediliyor. Bu tamamıyla Ciner Grubu´nun yarattığı bir değerdir. İlgili herkes tarafından da kabul edilir, kabul etmeyenler olursa o da onların vicdanıyla ilgili bir meseledir.


Bugün Türkiye´deki medyayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Medyanın iki boyutu var. Birincisi endüstri ve satışa yönelik ürün olarak ve bu ürünü üreten iş olarak medya var. İkincisi ise artık çokça söylenen demokrasilerdeki dördüncü kuvvet haline gelmiş, temel mecra niteliğine sahip olan.... İş boyutu kendi içinde diğer sanayilerden farklı bir özellikle taşıyor. Bir kere, Türkiye´de medya ürünleri bedavaya satılan bir sektör. Programlar, diziler izleyiciye bedavaya sunuluyor. Diğer taraftan endüstriyel ürün olarak satılan her gazetenin kağıt ve mürekkebini bir maliyet olarak düşündüğünüzde, Cumhuriyet Gazetesi hariç her gazete zararına satılıyor. Ürünü bedavaya satılan bir endüstriden bahsediyoruz. Tek gel