Dolandırıcıların yeni yöntemi deşifre oldu… 5 'görev' verip 100 lira istediler!
Dolandırıcılar her geçen gün kendilerine yeni kurbanlar bulmaya devam ediyor. 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Melih Necati de bu mağdurlardan biri. Dakikalar içinde kısa yoldan para kazanma vaadine kanarak kendine söylenenleri tek tek yapan Necati, gerçeği öğrendiğinde ise her şey için çok geçti.
Her gün yeni bir dolandırıcılık yönteminin türediği günümüzde birçok kişi kendilerine gönderilen mesajları gerçek zannedip dolandırıcıların tuzağına düşüyor. Sonrasında başlarını derde sokmak istemeyenler sahte mesaj ve tehditlere kanıp daha büyük problemlerle baş başa kalıyor.
Milliyet’ten Gonca Kocabaş’ın haberine göre, 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Melih Necati, parasını dolandırıcılara kaptıran mağdurlardan yalnızca biri. Melih Necati, sistemin, e-ticaret sitelerinden belli ürünler alarak bunlardan komisyon kazanmaya odaklı olduğunu söylüyor ve şunları diyor: "Sistem içerisinde ürün satın alma bir 'görev' olarak isimlendiriliyor. Her bir görevi tamamladıktan sonra da üyelerin hesabına belli miktarlarda para gönderiliyor."
Dolandırıcıların, bir ürünü aldırmaya ve ürünü e-ticaret sitelerinde favori göstermeye çalışmaya odaklı olduklarını dile getiren Melih Necati, dolandırıcıların çalışma sistemlerini, "Bize günlük görevler veriyorlar. İlk başta 5 görevle başlatıyorlar ve 100 lira yatırmanızı söylüyorlar. Yatırdıktan sonra birinci ürünü alıyorsunuz ve sonra komisyonunuzu alıp böylelikle devam ediyorsunuz. Ben de bunları yaptım ve beşinci göreve kadar 500 lira kazandım. Daha sonra bu parayı çektim. Ondan sonraki gün tekrar giriş yaptım ve bu sefer 10 adet görev verdiler. 5 görev için 100 lira yeterliydi ama bu 10 görev için ilk görevde 100 lira, 2'nci görevde 300 lira, 3'üncü görevde 800 lira olarak rakamlar yükselmeye başlıyor. Görevleri tamamlamadığınız sürece ise paranızı alamıyorsunuz" diyerek anlattı.
'KİMSE BENİM GİBİ MAĞDUR OLMASIN'
Bir noktada dolandırıldığının farkına varan Melih Necati, içeride kalan 4 bin 500 lirasını almak istediğinde, olumsuz cevaplarla karşılaştı. Dolandırıcılar, parasını vermeyeceklerini söylediğinde konuyu araştırmaya başlayan ve haklarında pek çok şikâyet olduğunu fark eden Melih Necati, kuzeninden parasını kurtarması için yardım istedi. Kuzeninin, dolandırıcıların sitesini ele geçirerek şifrelerini aldığını söyleyen mağdur, parasını nasıl aldıklarını şu sözlerle anlattı:
"İki adet iletişim numarası vardı ve ikisi de yabancı ülkelere kayıtlı telefon numaralarıydı. Artık dolandırıldığımı anlamıştım. Site hakkında çok fazla insanın mağdur olduğunu şikayetlerden fark ettim. Para kazanmak için birkaç arkadaşımdan aldığım borç para içeride kalmıştı ve kurtarabilmek için kuzenime haber verdim. Kuzenim sitenin şifrelerine ulaştı ve siteyi kullanılmaz hale getirdi. Onlar açmaya çalışırken kuzenim kapatıyordu. Bir süre sonra karşı taraf kabul etti ve paramı vermek şartıyla şifrelerini geri aldılar."
Dolandırıcıların kuzeniyle iş birliği yapmak istediğini söyleyen Melih Necati, “Kuzenime bir site hack'leme için 500 dolar bile teklif ettiler. Siteye baktığımda ise hâlâ burayı kullananların olduğunu görüyorum. Kimse benim gibi mağdur olmasın” dedi.
'ARKADAŞ DAVETİYLE SÖZDE PARA KAZANIYORSUNUZ'
Günümüzde, üst düzey yöneticilerden, profesörlere kadar pek çok kesimin dolandırıldığına şahit oluyoruz. Peki böyle bir durumu yaşamamak için neler yapmalıyız? Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan ve bu tuzağa düşülmesinde iki önemli etken olduğunun altını çizen Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, "Etkenlerden biri, ilk tuzağa düşen. Siteden haberdar olup vadettiği kazanca inananlar arkadaşlarını davet etmeye başlıyor. Arkadaş davetiyle sözde para kazanıyorsunuz, aynı şekilde daveti kabul edenlere de sözde bonus paralar veriliyor" detayını paylaştı. Demircan, pek çok vatandaşın özenle yazılmış sahte 'güvenlik' mesajlarına kandığına dikkat çekerek, "Elbette bunların yanında dolandırıcılık için kullanılan sitelerin profesyonel görüntüsü, özenle yazılmış ve dolandırılmak üzere olan vatandaşların yüreğine su serpen 'güvenlik' açıklamaları ve en önemlisi sormak istediğiniz bir soru olursa canlı canlı konuşabileceğiniz sözde bir şirket yetkilisi güven sağlayan en önemli etkenlerden biri" diye konuştu.
KÜÇÜK RAKAMLARLA BAŞLANIYOR, SONRA MİKTAR ARTIYOR
Bu tarz dolandırıcılıklarda özellikle basit görevler isteniyor. Bunların karşılığında da para kazanılması sağlanıyor. Bu görevlerin sonunda gün bazında yüksek kazanç görünmesinin bu tarz tuzaklara düşülmesindeki en büyük etkenlerden biri olduğunu dile getiren Demircan, “Dolandırıcılık sitelerinin en önemli özelliklerinden biri de büyük ve köklü firmaların isimlerinin kullanılması. Sitelerinin genelinde çözüm ortağı kısmında ya da görevlerin içerisinde bu köklü kurumların isimlerinin geçmesi tuzağa daha kolay düşülmesine neden oluyor. Bunun yanında bu tür dolandırıcılıklara kanılmasının en önemli nedeni para kazanılması için para yatırılıyor olması. Sisteme mutlaka para eklemeniz gerekiyor” diye konuştu. Küçük rakamlarla denemeler yapanların daha sonra daha büyük paralar yatırmaya başladığını paylaşan Demircan, şöyle devam etti:
"Çok küçük rakamlarda olsa dolandırıcılar o paralar yatırılmadan görevlere başlanmasına izin vermiyor. Örneğin X TL para yatırıldıktan sonra görev tamamlanırsa paranız X 50 TL olabiliyor. Paranız biriktikten sonra eğer çekmek isterseniz başlarda sistem buna izin veriyor. Tuzağa düşmeden önce küçük rakamlarla denemeler yapanlar paranın yattığını görünce daha büyük paralar yatırmaya başlıyorlar. Bu durum bu tarz tuzaklara kolay bir şekilde kanılmasının en büyük nedenlerinden."
BİRKAÇ DAKİKADA KOLAY PARA KAZANMA VAADİ
"Bu tür dolandırıcılık yapan sitelerin en büyük iki ortak özelliğinden biri, sundukları tekliflerin gerçek olamayacak kadar cazip olması" diyen Osman Demircan, “Bilgisayar başında birkaç dakikada çok kolay bir şekilde para kazanmayı vadediyorlar. Bu rakamları da profillerde vatandaşlara gösteriyorlar" ifadelerini kullandı. Demircan, ikinci belirgin özelliği ise şöyle aktardı:
"Sisteme dahil olunduğunda paraların -ki bu paralar genellikle küçük meblağlar oluyor- istenildiği zaman çekilebilmesi. Bu şekilde güven kazanıp sisteme daha fazla para eklenmesi sağlanıyor. Özetle kolay para ve başlarda istendiğinde paranın çekilebilmesi garantisi vatandaşları bu tuzağa çekiyor."
'PONZİ'YE DİKKAT!
En fazla karşılaşılan dolandırıcılık türünün 'ponzi' denilen ve halk arasında 'saadet zinciri' olarak bilinen yöntem olduğuna dikkat çeken Osman Demircan, “Yapılan yatırım kadar kâr payı vadeden ve sisteme katılan üyenin, yeni üyeler eklemesi ile kazanç modelinin arttığı yöntem. Dünyada ve ülkemizde çok sayıda örneği ve mağduru var maalesef" yorumunu yaptı. Son dönemde kripto paralar üzerinden yapılan dolandırıcılıkların sayısının arttığına ve bu durumun dünya genelinde çok fazla mağdur yarattığına işaret eden Demircan, "Ülkemizde de bu tarz sistemlere dahil olup dolandırılan vatandaşlar var. Sözde bir borsa ve değerli bir altcoin olarak görünen kripto para yatırım aracının ciddi sayılarda yatırımcı topladıktan sonra sunucuları kapatarak ortadan kayboluyorlar” diye uyardı.
Böylesi dolandırıcılıklardan korunmanın kolay yolunun yasal mevduatları kontrol etmek olduğunu dile getiren Demircan, “Siz bu sisteme girerseniz yasalar sizi nasıl koruyor? Örneğin sistemin merkezi Çin ise dolandırıcılık ile karşı karşıya kalındığında yasal olarak bir şikâyet merkezi neresi olacak? Bu kadar paranın bu sürelerde kazanılması normal mi? Benzer yapılarda kimler dolandırılmış? Bu soruları sormak gerekiyor. Özellikle kripto para dünyasında ciddi anlamda yatırımcısını koruyan kuralların olmaması bu tarz dolandırıcılıkların yolunu açıyor. Maalesef bedava peynir sadece fare kanında oluyor” dedi.