DOĞAN GRUBU'NUN EN BÜYÜK ORTAĞI BİLD'İN 3.MADDESİ NE DİYOR?..BİLD'İN ERDOĞAN'I ELEŞTİRMESİNİN ALTINDA YATAN SEBEP NE?..

Alman basınında Doğan grubuna paralel yayın yapan BİLD'ın yayınındaki arka planı Fatih Altaylı deşifre etti.

Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki sözleri ve Gazze yanlısı tavrı sonrasında Batı medyasında "Nispeten" bir hoşgörü hakim.
Beklendiği kadar sert eleştiriler yapılmıyor.
İsrail'in Gazze'deki aşırı sert tutumu, Başbakan Erdoğan'ın üslubunu değilse bile çıkışını haklı bulanların oranını arttırıyor.
Tek istisna Almanya'nın yüksek tirajlı ama kalitesiz gazetesi Bild.
Bild, Batı basınında Başbakan Erdoğan'a en sert şekilde yüklenen gazete.
Bild, Başbakan'ın yerel seçimler öncesi anti semitizmi yükselterek bundan oy toplamayı planladığını, açık bir Yahudi düşmanlığı sergilediğini yazıyor ve ağır sözlerle Başbakan Erdoğan'ı eleştiriyor.
Bild'in kullandığı ton, ABD'deki Yahudi kuruluşlarından ve pek çok Yahudi gazeteciden daha sert.
Bunun nedeni açık.
Bild'in bağlı olduğu grup Almanya'nın en büyük medya gruplarından Axel Springer.
Axel Springer Türk kamuoyu için bilinmedik bir isim değil.
Doğan Grubu'nun en büyük yabancı ortağı.
Doğan Grubu Almana'da televizyon satın almaya kalkıştığı zaman, Doğan'ın bu işi Axel Springer adına yapmak istediği, Alman rekabet hukuku nedeniyle Springer tarafından satın alınması imkansız olan bu televizyonu Springer adına Doğan'ın alacağı konuşulmuştu.
Bild bu grubun gazetesi.
Ve grubun yayın ilkelerinin üçüncü maddesi "İsrail'in çıkarlarını Dünya üzerinde korumak" olarak yazılı.
Bild, grubun ilkelerine uygun hareket ediyor ve Erdoğan'a İsrail'den bile daha sert tepki koyuyor.
Yine işin garip taraflarından biri Bild'in genel yayın yönetmeni Kai Dikmann Hürriyet gazetesinin yönetim kurulu üyesi.
Doğan Gubu ve Hürriyet açısından oldukça karmaşık bir durum.
Bir yanda Türkiye'de halkın büyük bölümünün hoşuna giden sözler söyleyen Başbakan, diğer yanda Başbakan'ı bu sözlerini en sert şekide eleştiren uluslararası bir medya grubu.
Hürriyet'in Davos'ta olanlarla ilgili bir tavır alamamasının ve Genel Yayın Yönetminin bir tepki vermek için 24 saat beklemesinin arkasında acaba bu garip durum mu yatıyor.
Bir medya yöneticisi olarak gördüğüm o ki, basın kuruluşları ortaklık yaparken çok dikkat etmek zorunda.


Fatih Altaylı/HABERTÜRK