'Doğan Grubu'nu biz yöneteceğiz' tehdidine sert çıkış! Siz kimsiniz? Gazeteci mi, istihbaratçı mı?
CHP'li 2 vekil, medyaya yönelik tehditlere sert tepki gösterdi.
CHP'nin Basın İzleme Komisyonu üyelerinden İstanbul milletvekilleri Eren Erdem ve Barış Yarkadaş, özgür medyaya yönelik el koyma tehdidinde bulunan gazetecilere sert tepki gösterdi.
Erdem, hükümete yakın isimlerin Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ‘Toplumun tüm kesimlerini kucaklayacağız.' açıklamalarına rağmen muhalif medyayı tehdit etmede devam ettiğini aktardı. Başkanlıktan ziyade özgürlükçü ve medyaya baskılara son verecek bir anayasanın gerekli olduğunu ifade eden Erdem'in açıklamaları özetle şöyle: "Bu tehditleri yapanlar gazeteci. Bürokrat, istihbaratçı, milletvekili falan değil. Bu kişiler en fazla kendi kanaatlerini söyleyebilirler. Bu devlet 2 tane gazeteci tarafından yönetilecek kadar küçüldü mü? Gazeteci olduğu bile şaibeli 2 kişi devletin nasıl davranacağına karar verecek durumdaysa, bu devletle ilgili bir beka sorunu var demektir. Ahmet Davutoğlu'nun yapması gereken ilk şey, belli bir ahlaki zeminde daha demokratik bir ülke inşa etmektir. Hükümete yakın gazetecilerin devlet adına konuştuğu, devlet adına karar verdiği noktada bir süreç gelişiyorken müdahil olmuyorsa demek ki Ahmet Davutoğlu'nun bir yetkisi yoktur. Bir etkisi yoktur. 'Doğan Grubu'nu biz yöneteceğiz' diye açıklama yapıyor. Gazetecilik dışında başka bir işiniz mi var? Bizden kastınız ne? Gazeteciler, gazeteler korkutuluyor, insanlara şantaj yapılıyor. 'Biz yöneteceğiz' ne demek? Siz kimsiniz? Gazeteci mi istihbaratçı mı? Demek ki hükümetin dışında bir yapı var. Bu paralel yapı itirafı mıdır?"
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ise 7 Haziran seçimlerinde yüzde 49,5 oy alan AKP iktidarının aklını yitirmiş durumda olduğunu söyledi. Seçimlere sayılı günler kala Kanaltürk ve Bugün'e yapılan çökme girişimini hatırlatan Yarkadaş, “Başbakan Davutoğlu her ne kadar uzlaşma çağrıları yapsa da etrafında Saray'a yakın olduğu bilinen isimler intikam peşindeler. Yazılı medyanın yüzde 78'i, televizyonların yüzde 75'i, internet sitelerinin önemli bir kısmı kendi denetimlerinde olsa da bu iktidara yetmiyor. Öyle ki seçimlere 3-4 gün kala seçmenlere güç gösterisi yapmak ve hâlâ güç bende demek için Kanaltürk'e, Bugün TV'ye, Millet ve Bugün gazetelerine el koydurtan iktidar şimdi de Zaman Gazetesi ve Samanyolu'nu tehdit ediyor. Buradaki amaçları önümüzdeki dönemde başkanlık tartışmaları başlarken toplumu tek sesliliğe mahkûm etmek." şeklinde konuştu. Muhalif yayınların topluma ulaşmasının engellenmek istendiğini ifade eden Yarkadaş, bu sebeple bütün muhalif yayın organlarının denetim altına alınmak istendiğini aktardı. Kayyum atandıktan sonra Kanaltürk binasında çok fazla insan hakkı ihlali yaşandığını hatırlatan Yarkadaş, "Namaz kılmak için 10 dakika veriliyor. Ben o haberi okurken insanlığımdan utandım. Bunca haksızlığı nasıl yapıyorlar?" ifadelerini kullandı.
Erdem, hükümete yakın isimlerin Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ‘Toplumun tüm kesimlerini kucaklayacağız.' açıklamalarına rağmen muhalif medyayı tehdit etmede devam ettiğini aktardı. Başkanlıktan ziyade özgürlükçü ve medyaya baskılara son verecek bir anayasanın gerekli olduğunu ifade eden Erdem'in açıklamaları özetle şöyle: "Bu tehditleri yapanlar gazeteci. Bürokrat, istihbaratçı, milletvekili falan değil. Bu kişiler en fazla kendi kanaatlerini söyleyebilirler. Bu devlet 2 tane gazeteci tarafından yönetilecek kadar küçüldü mü? Gazeteci olduğu bile şaibeli 2 kişi devletin nasıl davranacağına karar verecek durumdaysa, bu devletle ilgili bir beka sorunu var demektir. Ahmet Davutoğlu'nun yapması gereken ilk şey, belli bir ahlaki zeminde daha demokratik bir ülke inşa etmektir. Hükümete yakın gazetecilerin devlet adına konuştuğu, devlet adına karar verdiği noktada bir süreç gelişiyorken müdahil olmuyorsa demek ki Ahmet Davutoğlu'nun bir yetkisi yoktur. Bir etkisi yoktur. 'Doğan Grubu'nu biz yöneteceğiz' diye açıklama yapıyor. Gazetecilik dışında başka bir işiniz mi var? Bizden kastınız ne? Gazeteciler, gazeteler korkutuluyor, insanlara şantaj yapılıyor. 'Biz yöneteceğiz' ne demek? Siz kimsiniz? Gazeteci mi istihbaratçı mı? Demek ki hükümetin dışında bir yapı var. Bu paralel yapı itirafı mıdır?"
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ise 7 Haziran seçimlerinde yüzde 49,5 oy alan AKP iktidarının aklını yitirmiş durumda olduğunu söyledi. Seçimlere sayılı günler kala Kanaltürk ve Bugün'e yapılan çökme girişimini hatırlatan Yarkadaş, “Başbakan Davutoğlu her ne kadar uzlaşma çağrıları yapsa da etrafında Saray'a yakın olduğu bilinen isimler intikam peşindeler. Yazılı medyanın yüzde 78'i, televizyonların yüzde 75'i, internet sitelerinin önemli bir kısmı kendi denetimlerinde olsa da bu iktidara yetmiyor. Öyle ki seçimlere 3-4 gün kala seçmenlere güç gösterisi yapmak ve hâlâ güç bende demek için Kanaltürk'e, Bugün TV'ye, Millet ve Bugün gazetelerine el koydurtan iktidar şimdi de Zaman Gazetesi ve Samanyolu'nu tehdit ediyor. Buradaki amaçları önümüzdeki dönemde başkanlık tartışmaları başlarken toplumu tek sesliliğe mahkûm etmek." şeklinde konuştu. Muhalif yayınların topluma ulaşmasının engellenmek istendiğini ifade eden Yarkadaş, bu sebeple bütün muhalif yayın organlarının denetim altına alınmak istendiğini aktardı. Kayyum atandıktan sonra Kanaltürk binasında çok fazla insan hakkı ihlali yaşandığını hatırlatan Yarkadaş, "Namaz kılmak için 10 dakika veriliyor. Ben o haberi okurken insanlığımdan utandım. Bunca haksızlığı nasıl yapıyorlar?" ifadelerini kullandı.