"DOĞAN GRUBU'NDAYKEN AYDIN DOĞAN'A 'BABA,BABA,BABACIĞIM' DEMEKTEN HELAK OLAN TUNCAY ÖZKAN..."!..KANALTÜRK SATILDI,PERİHAN MAĞDEN'E GÜN DOĞDU!..
Kanaltürk Koza Grubu'na satılınca Tuncay Özkan'ın en sıkı muhaliflerinden Perihan Mağden'e gün doğdu. Mağden "Lider Özkan"ı çok kızdıracak şeyler yazdı..
Lider Özkan'ın şoklatan satışı
Büyük `ulusalcı' (bu kelimeyi daha fazla mundar etmeden `yerelci' hatta `yerel'e geçsek?) `solcu' `muhalif' Kanaltürk Partisi'nin Başkanı, feci etkileyici hatip Tuncay Özkan partisini, pardon kanalını sattı, biliyorsunuz.
Umutlarını, Bu Muhalif Hareket'e bağlayan BizKaçkişiyizKomcular çokçok şoklanmışlar, Liderleri (şimdi satılmış) kanallarına çıkıp kâh ağlayıp kâh bağırarak, kâh küfredip kâh sızlayarak, nasıl mecbur kaldığını satmaya saçıklamadan önce,
"Siz de mi bu halka YALAN söylediniz?" "Lütfen satmadığınızı, YALAN olduğunu söyleyin" yollu mesajlar uçuşmuş Bizkaçözgecanız'da.
YALAN ha? Tuncay Özkan ha?
Her neyse: sonra Bizkaçkişiyiznok-
tafanfinfon'dan bi açıklama yapılmış "Kanaltürk'le âlâkamız yoktur. Olmamıştır. Olmayacaktır" yollu da-
ortam (bi nevi) rahatlamış.
Bu Müthiş Muhalif Halk Hareketi Özkan Liderliğinde, kanalsız da devam edecek-miş yani. İlk şoklanmanın ardından çabucak esiveren Teselli Meltemleri!
Biliyorsunuz Doğan Grubu'ndayken Aydın Doğan'a `baba, babacığım' demekten helak olan Tuncay Özkan, Mesut Yılmaz Askılığı'nın mükâfatı olarak Şov Haber'in başına geçirildiğinde aldığı 3-5 milyon dolar transfer parasını, Milli Rulet Masası'nda doğru noktaya yerleştirerek
25 MİLYON DOLAR değerindeki muhalif mi keskin, kanalını yarattı.
25 milyon dolar'a sattığı söyleniyor kanalını; ama tam belli değil. Zira ulusal kanal olma hakkını mahkeme kararıyla tekrar kazanırsa bi 5 milyon dolar(cık) daha alacakmış Akanİpek Grubu'ndan.
Vatan'dan Mustafa Mutlu'ya "Zaten borçlarının 24 milyon dolar tuttuğunu" söylemiş. Ki, piyasada borçlarının 7 milyon dolar olduğu rivayetleniyormuş Özkan'ın.
NE borçlarının TAM ne kadar tuttuğu belil Özkan'ın, ne de bu ballı satıştan cebinde NE kadar kalacağı.
Ama NE kadar kaldığının/kalacağının hiçbir önemi yok. Zira: hay'dan gelen huy'a gidecek. Liderlik Yarışı'nda ipi göğüslemesine ramak kalmış olduğuna inanan Özkan, kasaba kasaba ova yamaç dağ tepe dolaşarak Ne Şirin Anadolu'yu, siyasi mücadelesine Full Front atılacak. En nihayet.
Sandviç ve ayran'a, döner-ekmek ve otobüs mazotuna gidecek paraların miktarını TAM öğrenemeyeceğiz yani Özkan'dan.
Aynen: Cumhuriyet Partisi'nden aldığı 13 belgeselin ederi olan miktarın
üç buçuk trilyon mu, dört trilyon mu, yoksa beş trilyon mu olduğunu asla öğrenememiş olmamız gibi.
"Şırılpırıltı Avize Sanayi A.Ş. Kuruluşu: 1963" filan olan bir aile şirketine Kastamonu'daki videocunun çektiği/çekebileceği bir `belgesel' niteliğindeymiş bu milyonlarca dolar `değerindeki' çalışma da.
CHP gün yüzüne çıkarmadı.
Göstermedi. Utandı.
Ama elinde 3 kâğıtla, `belgeselin' yapımından epey zaman sonra kesilmiş, Tuncay Özkan'ı yine basbas bağırırken izleme zevkine eriştim kendi kanalının anahaberlerinde. Mesela.
"Sor bak, Emre; halkımız bunlar açıklansın istiyor!" diye azarlıyor.
Emre (Kanaltürk'teki bahtsız spiker çocuk) elli dokuzuncu kez sorar gibi yapıyor Özkan'ın elinde salladığı YAŞAM Avcılık ve Sigortacılık mıdır nedir, işte Kanaltürk'ün esas sahibi görünen şirketten kesilmiş görünen faturaların ehemmiyetinin önemini.
Ara ara Kanaltürk'te yakalamak belgesel niyetine oluyordu Özkan'ı.
Alt dişlerini göstere göstere bir bağırma anları var. Milli Eğitim Bakanı'ndan Başbakan'a sürekli herkese `KÖPEK! ALÇAK!' diye küfrediyordu.
Hayv
Büyük `ulusalcı' (bu kelimeyi daha fazla mundar etmeden `yerelci' hatta `yerel'e geçsek?) `solcu' `muhalif' Kanaltürk Partisi'nin Başkanı, feci etkileyici hatip Tuncay Özkan partisini, pardon kanalını sattı, biliyorsunuz.
Umutlarını, Bu Muhalif Hareket'e bağlayan BizKaçkişiyizKomcular çokçok şoklanmışlar, Liderleri (şimdi satılmış) kanallarına çıkıp kâh ağlayıp kâh bağırarak, kâh küfredip kâh sızlayarak, nasıl mecbur kaldığını satmaya saçıklamadan önce,
"Siz de mi bu halka YALAN söylediniz?" "Lütfen satmadığınızı, YALAN olduğunu söyleyin" yollu mesajlar uçuşmuş Bizkaçözgecanız'da.
YALAN ha? Tuncay Özkan ha?
Her neyse: sonra Bizkaçkişiyiznok-
tafanfinfon'dan bi açıklama yapılmış "Kanaltürk'le âlâkamız yoktur. Olmamıştır. Olmayacaktır" yollu da-
ortam (bi nevi) rahatlamış.
Bu Müthiş Muhalif Halk Hareketi Özkan Liderliğinde, kanalsız da devam edecek-miş yani. İlk şoklanmanın ardından çabucak esiveren Teselli Meltemleri!
Biliyorsunuz Doğan Grubu'ndayken Aydın Doğan'a `baba, babacığım' demekten helak olan Tuncay Özkan, Mesut Yılmaz Askılığı'nın mükâfatı olarak Şov Haber'in başına geçirildiğinde aldığı 3-5 milyon dolar transfer parasını, Milli Rulet Masası'nda doğru noktaya yerleştirerek
25 MİLYON DOLAR değerindeki muhalif mi keskin, kanalını yarattı.
25 milyon dolar'a sattığı söyleniyor kanalını; ama tam belli değil. Zira ulusal kanal olma hakkını mahkeme kararıyla tekrar kazanırsa bi 5 milyon dolar(cık) daha alacakmış Akanİpek Grubu'ndan.
Vatan'dan Mustafa Mutlu'ya "Zaten borçlarının 24 milyon dolar tuttuğunu" söylemiş. Ki, piyasada borçlarının 7 milyon dolar olduğu rivayetleniyormuş Özkan'ın.
NE borçlarının TAM ne kadar tuttuğu belil Özkan'ın, ne de bu ballı satıştan cebinde NE kadar kalacağı.
Ama NE kadar kaldığının/kalacağının hiçbir önemi yok. Zira: hay'dan gelen huy'a gidecek. Liderlik Yarışı'nda ipi göğüslemesine ramak kalmış olduğuna inanan Özkan, kasaba kasaba ova yamaç dağ tepe dolaşarak Ne Şirin Anadolu'yu, siyasi mücadelesine Full Front atılacak. En nihayet.
Sandviç ve ayran'a, döner-ekmek ve otobüs mazotuna gidecek paraların miktarını TAM öğrenemeyeceğiz yani Özkan'dan.
Aynen: Cumhuriyet Partisi'nden aldığı 13 belgeselin ederi olan miktarın
üç buçuk trilyon mu, dört trilyon mu, yoksa beş trilyon mu olduğunu asla öğrenememiş olmamız gibi.
"Şırılpırıltı Avize Sanayi A.Ş. Kuruluşu: 1963" filan olan bir aile şirketine Kastamonu'daki videocunun çektiği/çekebileceği bir `belgesel' niteliğindeymiş bu milyonlarca dolar `değerindeki' çalışma da.
CHP gün yüzüne çıkarmadı.
Göstermedi. Utandı.
Ama elinde 3 kâğıtla, `belgeselin' yapımından epey zaman sonra kesilmiş, Tuncay Özkan'ı yine basbas bağırırken izleme zevkine eriştim kendi kanalının anahaberlerinde. Mesela.
"Sor bak, Emre; halkımız bunlar açıklansın istiyor!" diye azarlıyor.
Emre (Kanaltürk'teki bahtsız spiker çocuk) elli dokuzuncu kez sorar gibi yapıyor Özkan'ın elinde salladığı YAŞAM Avcılık ve Sigortacılık mıdır nedir, işte Kanaltürk'ün esas sahibi görünen şirketten kesilmiş görünen faturaların ehemmiyetinin önemini.
Ara ara Kanaltürk'te yakalamak belgesel niyetine oluyordu Özkan'ı.
Alt dişlerini göstere göstere bir bağırma anları var. Milli Eğitim Bakanı'ndan Başbakan'a sürekli herkese `KÖPEK! ALÇAK!' diye küfrediyordu.
Hayv