DİZİ OYUNCULARI AİHM'E GİDECEK Mİ? UZUN ÇALIŞMA SAATİ MECLİSE Mİ TAŞINIYOR?

Ekran karşısında tutkunu olduğumuz dizilerin oyuncuları AİHM'E mi gidiyor? İşte bu sorunun yanıtı.

"Kapalıçarşı dizisinden, çalışma koşullarının gayrı insani olması yüzünden, yönetimle düştüğü anlaşmazlık nedeniyle ayrıldığı söylenen Nejat İşler´in, AİHM´i dile getirerek, bu yarayı gündeme taşıması, kutlanacak bir girişimdir bence." Telesiyej bir kez daha dizi sürelerinin uzunluğuna dikkat çekiyor...


Nejat İşler´in görüşleri, önemli bir hareket başlatabilir!


Nejat İşler´in yanında durulursa şayet, onun bu isyanı önemli bir hareket başlatabilir bence.

Nejat İşler, tv dizilerindeki gayrı insani çalışma şartları konusunda "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne gitsek kazanırız" demiş.

Kanal D´de Ömür Gedik´in sunduğu Cinemania programında, tv dizilerinin yıllardır konuşulan ama üzerine varılmayan yapım sorunlarından bahseden Nejat İşler, "Birine kötü bir şey olmadan AHİM´e başvurulsa iyi olur tabii. Bir gün bu da olacak çünkü" demiş.

Dizi film üretimi, neredeyse her hafta bir film üretme noktasına getirildi; bugün artık bir dizinin her bölümü 90 dakika civarında yayınlanıyor. Bu da bir sinema filminin normal süresi demektir. Ne var ki sinema filmleri ortalama beş-altı hafta süren çekim ve sonrasında haftalarca süren bir post-production evresine sahipler. Bir dizi filmin 90 dakikayı bir hafta, hatta beş gün gibi kısa bir sürede tamamlayabilmesi için özellikle set çalışmalarının neredeyse 24 saat üzerinden gerçekleşmesi gerekiyor.

Emeğin olağanüstü sömürüsüdür bu.


Aynı zamanda olağanüstü bir hayat riski de taşıyor.

Çalışanlar (emekçiler) normal bir yevmiye karşılığında, iki mislinden fazla çalışmak zorunda kalıyorlar. Mesai ücreti hak getire. Bu tempo, yoruculuğunun yanı sıra, çalışanın dikkatini dağıtan risklere de sahip ayrıca.

Türkiye´de film ve dizi üretimi için gerekli olan bir iş kanunu yok. Bu nedenle de çalışanlar işçi statüsünde değiller. Yani minimum gerekli güvenceden, sigortadan ve çağdaş bir sendika örgütlenmesinden yoksunlar. İşveren tarafı ise bu durumdan sonuna kadar yararlanıyor.

Nejat İşler´in içinde var olarak tesbit ettiği ve dile getirdiği bu sömürü düzeni, insan haklarına aykırı olduğundan TBMM´nin bir an önce yasa çıkararak sorunu temelden çözmesi gerekir aslında.

Nejat İşler´in gösterdiği medeni cesaret, bu sektörlerde (tv, sinema) nadir rastlanan bir şeydir; oyuncular genellikle bu konulara hiç girmezler zira; kariyerlerinde yer alacak negatif bir risk faktörü olarak görürler çünkü.

Nejat İşler´in, emeğin ve mevcut üretimin negatif ilişkilerinin üzerinde durması, bu vahim sorunu TBMM´ye taşıyacak bir platformun oluşmasında ilk adım olabilir diye düşünüyorum.

Telesiyej, dizi sürelerinin uzun tutulması konusuna daha önce de birkaç kez değinmiş, dizilerin Türkiye´den başka hiçbir yerde 90 dakika olmadığını vurgulamış, çok reklam arası verebilmek için yapılan bu uygulamanın yanlışlığına dikkat çekerek: "Popüler markette kamunun tüketimine sunulan ürünü oluşturan iradenin entelektüel sermayesi yetersiz olduğunda, bu açığı kapatmak için paraya yüklenilir; bu zafiyet, parayı bolca ve sorumsuzca harcar; paranın gerçek kaynağının nerede olduğunu pek düşünmeden pahalı dizi prodüksiyonları yapar. (...) Türkiye´den başka dünyanın neresinde bir dizinin tek bölümünün 90 dakika sürdüğü görülmüştür? Bir uzun metraj film süresidir aslında bu; ve yarısından fazlası da şişirilmiş süredir tabiatıyla. Bu hilenin kaynağında da dramaturjik özdeki zafiyet vardır," demişti. (29.10.2008)

Nejat İşler´in değindiği husus ise, bu durumun (90 dakika) üretim, üretim ilişkileri ve emek sömürüsü tarafı.

Kapalıçarşı dizisinden, çalışma koşullarının gayrı insani olması yüzünden, yönetimle düştüğü anlaşmazlık nedeniyle ayrıldığı söylenen Nejat İşler´in, AHİM´i dile getirerek, bu yarayı gündeme taşıması, kutlanacak bir girişimdir bence.

Bütün dizi emekçileri ve duyarlı olan herkes ona destek verirse şayet, bu girişim bir platforma, ardından da ciddi bir harekete dönüşerek Meclis´e taşınabilir


Telesiyej/Taraf