DİSK Basın-İş'ten Cumhuriyet yönetimine: İhbarcılığı teşhir etmeye devam edeceğiz
DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, Cumhuriyet’te yeni yönetimin ayrılan gazeteciler hakkındaki suçlamalarına yanıt verdi.
Cumhuriyet gazetesi yazarları ve yöneticilerinin hapsedildiği davada iddia makamının tanıklarından olan Alev Coşkun’un, 7 Eylül günü yapılan toplantıda Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilmesinin ardından başlayan görevden alma ve istifalar tartışılmaya devam ediyor. Görevden alınan DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren, gazeteden yapılan üst düzey suçlamalara yanıt verdi. "İhbarcılığa, muhbirliğie devam ediyorlar, unutmayacağız, teşhir etmeye devam edeceğiz" diyen Eren tazminatlarına ilişkin yapılan açıklamaya da tepki göstererek, "Tazminat isteğimizi garipseyenleri garipsiyoruz" ifadesini kullandı.
DİSK Genel Merkezi’nde saat 11.00'da düzenlenen basın açıklamasında Eren, onlarca gazetecinin gazete ile yollarını ayırmak durumunda kaldığını, halen çalışan bazı gazetecilerin de kazanılmış haklarına dair belirsizlik yaşadığını söyledi.
Yeni yönetimden isimlerin, Cumhuriyet davasındaki "tanıklıklarını" da hatırlatan Eren, "İhbarcılığa, muhbirliğie devam ediyorlar, unutmayacağız, teşhir etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
“Alacaklarımızın verilmemesi için boşlukta bırakıldı”
Eren açıklamasında, “Gazete yönetiminin, görevden alınanların hak edilmiş alacaklarını ödememek için sözleşmelerini feshetmediğini ve hangi göreve atandıklarını bildirmediğini” söyledi.
Sözleşmelerin tek taraflı ağırlaştırılamayacağını hatırlatan Eren, sendika.org’da yer alan habere göre, sözlerine şöyle devam etti:
“Bize sorulması, kabul etmediğimiz koşullarda da ya aynı koşullarda devam edilmesi ya da sözleşmenin feshedilmesi gerekir. Yeni yönetim bizi görevden almıştır ancak sözleşmemizi feshetmemiştir. Yani bir lütuf gibi dile getirdikleri ‘kimsenin sözleşmesine son verilmediği’ iddiasının gerçek karşılığı, alacaklarımızın verilmemesi için boşlukta bırakılmamızdır.”
“Önce dedikodu yoluyla sonra da açıktan, ‘gazetenin kasasını boşalttıkları, hakları olmayan tazminatlar talep ettikleri’ iftiralarıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Eren, bu iftiraları Erinç’in tek tek çürüttüğünü ifade etti.
“Sekiz kişi tek kuruş almadı”
Eski yönetimin sekiz çalışanla ikale (bozma) sözleşmesi yaptığını söyleyen Eren sözleşme yapılanları kıdemleriyle birlikte saydı:
“Murat Sabuncu (4 yıl 1 ay), Bülent Özdoğan (18 yıl), Faruk Eren (1,5 yıl), Güray Öz (23 yıl), Musa Kart (25 yıl), Önder Çelik (35 yıl), Bülent Utku (25 yıl) ve Ayşe Yıldırım Başlangıç (25 yıl). Başka da bir sözleşme yoktur.”
Eren bu sekiz kişinin Basın İş Kanunu uyarınca hak edilmiş tazminatının 1 milyon 653 bin TL olduğunu, ancak şu ana kadar tek kuruş dahi almadıklarını söyledi.
Cumhuriyet’e dair tartışmanın politik boyutuna da dikkat çeken Eren, “Gazetede bir kavga olduğu ortada ancak bu yansıtılmak istenen “Kemalist-Liberal” kavgası asla değildir. Vakıf yönetimi, iktidarın müdahalesiyle değişmiştir” dedi.
DİSK Genel Merkezi’nde saat 11.00'da düzenlenen basın açıklamasında Eren, onlarca gazetecinin gazete ile yollarını ayırmak durumunda kaldığını, halen çalışan bazı gazetecilerin de kazanılmış haklarına dair belirsizlik yaşadığını söyledi.
Yeni yönetimden isimlerin, Cumhuriyet davasındaki "tanıklıklarını" da hatırlatan Eren, "İhbarcılığa, muhbirliğie devam ediyorlar, unutmayacağız, teşhir etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
“Alacaklarımızın verilmemesi için boşlukta bırakıldı”
Eren açıklamasında, “Gazete yönetiminin, görevden alınanların hak edilmiş alacaklarını ödememek için sözleşmelerini feshetmediğini ve hangi göreve atandıklarını bildirmediğini” söyledi.
Sözleşmelerin tek taraflı ağırlaştırılamayacağını hatırlatan Eren, sendika.org’da yer alan habere göre, sözlerine şöyle devam etti:
“Bize sorulması, kabul etmediğimiz koşullarda da ya aynı koşullarda devam edilmesi ya da sözleşmenin feshedilmesi gerekir. Yeni yönetim bizi görevden almıştır ancak sözleşmemizi feshetmemiştir. Yani bir lütuf gibi dile getirdikleri ‘kimsenin sözleşmesine son verilmediği’ iddiasının gerçek karşılığı, alacaklarımızın verilmemesi için boşlukta bırakılmamızdır.”
“Önce dedikodu yoluyla sonra da açıktan, ‘gazetenin kasasını boşalttıkları, hakları olmayan tazminatlar talep ettikleri’ iftiralarıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Eren, bu iftiraları Erinç’in tek tek çürüttüğünü ifade etti.
“Sekiz kişi tek kuruş almadı”
Eski yönetimin sekiz çalışanla ikale (bozma) sözleşmesi yaptığını söyleyen Eren sözleşme yapılanları kıdemleriyle birlikte saydı:
“Murat Sabuncu (4 yıl 1 ay), Bülent Özdoğan (18 yıl), Faruk Eren (1,5 yıl), Güray Öz (23 yıl), Musa Kart (25 yıl), Önder Çelik (35 yıl), Bülent Utku (25 yıl) ve Ayşe Yıldırım Başlangıç (25 yıl). Başka da bir sözleşme yoktur.”
Eren bu sekiz kişinin Basın İş Kanunu uyarınca hak edilmiş tazminatının 1 milyon 653 bin TL olduğunu, ancak şu ana kadar tek kuruş dahi almadıklarını söyledi.
Cumhuriyet’e dair tartışmanın politik boyutuna da dikkat çeken Eren, “Gazetede bir kavga olduğu ortada ancak bu yansıtılmak istenen “Kemalist-Liberal” kavgası asla değildir. Vakıf yönetimi, iktidarın müdahalesiyle değişmiştir” dedi.