DİNÇ BİLGİN'İN YARGILANDIĞI DAVADA TMSF'DEN ŞOK KARAR!
Etibank'ın zarara uğratılmasıyla ilgili olarak bankanın eski sahibi Dinç Bilgin'in yargılanmasına devam edildi
Etibank’ın zarara uğratılmasıyla ilgili olarak bankanın eski sahibi Dinç Bilgin ile oğlu Şevket Önay Bilgin’in de aralarında bulunduğu 27 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Dinç Bilgin ve oğlu Şevket Önay Bilgin’in de aralarında yer aldığı 15 tutuksuz sanık katıldı.
TMSF avukatı Nihan Eratik, Hukuk İşleri Daire Başkanlığı Grup Koordinatörü Sami Türker imzasıyla, söz konusu kamu davası ve bu dava ile birleşen davalardan müdahillikten çekildiğine dair bir beyan hazırladığını ve bunu dosyaya ibraz ettiklerini belirtti.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ertuğrul Tokalakoğlu, TMSF Hukuk İşleri Daire Başkanlığının ibraz ettiği yazıda, "ilgili borçlu gruba ait mal varlığın ın satışından elde edilen tutarlarla, sıra cetveli kesinleştiğinde kamu alacağının tahsil edilmiş olacağı, Dinç Bilgin ve Şevket Bilgin tarafından TMSF’ye yazılan ibranameleri içeren taahhütname dikkate alınarak, müdahillikte hukuki yarar kalmaması gerekçesiyle, alacağımız ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile söz konusu davadan ve bu dava ile birleşen tüm davalardan müdahillikten çekildiğimizi beyan ediyoruz" şeklinde açıklama bulunduğunu ifade etti.
Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin’in avukatı Asım İplikçioğlu, gelen yazı cevabına bir diyeceklerinin olmadığını belirterek, "Ancak mahkeme uygun gördüğü takdirde, çok kısa bir süre talep edip, bu konudaki beyanlarımızı açıklamak isteriz" dedi.
Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, TMSF adına yazılan yazı ve vekilinin duruşmada bunun teyidi sebebiyle daha önce verilen kurum katılma kararının kaldırılmasına karar verilmesini istedi.
TMSF’nin müdahillik sıfatını kaldıran mahkeme heyeti, TMSF’den gelen yazıda ibraname ve taahhütnamelerden bahsedildiğinden, sanıklar Dinç Bilgin ve Şevket Bilgin vekiline yazıyı inceleyip beyanda bulunmak üzere süre verilmesini kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Temmuz 2005 tarihli kararında, bankanın zarara uğratılmasına ilişkin Dinç Bilgin’i "zimmet" suçundan 14 yıl hapis ve 499 milyon 977 bin TL para, Şevket Önay Bilgin’i 9 yıl 4 ay hapis, Şükrü Karahasanoğlu ile Zeki Ünal’ı 9 yıl 26’şar gün hapis, Mustafa Dinçer ile İsmail Hakkı Karakaya’yı da 7 yıl 9 ay 10’ar gün hapis cezasına çarptırmıştı.
"Nitelikli dolandırıcılık" suçundan Cavit Çağlar’ın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı kararda Mustafa Çağlar’a 1 yıl 6 ay 22 gün, Hakkı Cengiz Kırgül’e de "özel belgede sahtecilik" suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş, ancak bu cezalar ertelenmişti.
Mahkeme heyeti, Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Mehmet Nail Keçili, Şevket Önay Bilgin, Mustafa Çağlar, Türker İnanoğlu ve Nevzat Ak’ın da aralarında bulunduğu 23 sanığın "cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturma, bu teşekküle üye olma ve teşekkül üyelerine yardım etme" suçlarına ilişkin beraatına karar vermişti.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını usul eksikliğinden bozmuş, ayrıca karardan sonra yürürlüğe giren Bankacılık Yasası’nda lehe hükümler olup olmadığının incelenmesini istemişti.
Yargıtayın bozma kararı üzerine davanın yeniden görülmesine başlanmış, Bilgin ailesi, avukatları aracılığıyla reddi hakim talebinde bulunmuş, ancak mahkeme bu talebi reddetmişti.
Bunun üzerine İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi de Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin hakkındaki bu kararı kabul ederek, dosyalarını ayırmıştı. Bu sanıkların yargılanmasına İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmişti.
Diğer sanıklar açısından yargılamayı sürdüren mahkeme heyeti, 15 Kasım 2006 tarihli duruşmada Cavit Çağlar’ı "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 20 bin 830 TL adli para cezasına mahkum etmişti.
Mustafa Çağlar’ı da aynı suçlamaya ilişkin olarak 1 yıl 6 ay 22 gün hapis ve 15 bin 620 TL adli para cezasına çarptıran mahkeme heyeti, cezanın ertelenmesine karar vermişti. Bankanın dört yöneticisini de 11 yıl 8 ay ile 7 yıl 9 ay arasında hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, diğer sanıklar açısından beraat ve ortadan kaldırma kararları vermişti.
Kararı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, Cavit Çağlar ve oğlu Mustafa Çağlar hakkındaki davayı zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırmıştı .
Dinç Bilgin ve oğlu Şevket Önay Bilgin’in hukuki durumlarının ve suç vasfının ihtisas mahkemesi olan İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde birlikte yapılacak yargılamada değerlendirilmesi gerektiğini belirten yüksek mahkeme, diğer sanıklar hakkındaki kararı da çeşitli nedenlerle bozmuştu.
Davanın yeniden görülmesine başlanmasının ardından Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin’in ayrılan dosyaları, yeniden ana davayla birleştirilmişti.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Dinç Bilgin ve oğlu Şevket Önay Bilgin’in de aralarında yer aldığı 15 tutuksuz sanık katıldı.
TMSF avukatı Nihan Eratik, Hukuk İşleri Daire Başkanlığı Grup Koordinatörü Sami Türker imzasıyla, söz konusu kamu davası ve bu dava ile birleşen davalardan müdahillikten çekildiğine dair bir beyan hazırladığını ve bunu dosyaya ibraz ettiklerini belirtti.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ertuğrul Tokalakoğlu, TMSF Hukuk İşleri Daire Başkanlığının ibraz ettiği yazıda, "ilgili borçlu gruba ait mal varlığın ın satışından elde edilen tutarlarla, sıra cetveli kesinleştiğinde kamu alacağının tahsil edilmiş olacağı, Dinç Bilgin ve Şevket Bilgin tarafından TMSF’ye yazılan ibranameleri içeren taahhütname dikkate alınarak, müdahillikte hukuki yarar kalmaması gerekçesiyle, alacağımız ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile söz konusu davadan ve bu dava ile birleşen tüm davalardan müdahillikten çekildiğimizi beyan ediyoruz" şeklinde açıklama bulunduğunu ifade etti.
Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin’in avukatı Asım İplikçioğlu, gelen yazı cevabına bir diyeceklerinin olmadığını belirterek, "Ancak mahkeme uygun gördüğü takdirde, çok kısa bir süre talep edip, bu konudaki beyanlarımızı açıklamak isteriz" dedi.
Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, TMSF adına yazılan yazı ve vekilinin duruşmada bunun teyidi sebebiyle daha önce verilen kurum katılma kararının kaldırılmasına karar verilmesini istedi.
TMSF’nin müdahillik sıfatını kaldıran mahkeme heyeti, TMSF’den gelen yazıda ibraname ve taahhütnamelerden bahsedildiğinden, sanıklar Dinç Bilgin ve Şevket Bilgin vekiline yazıyı inceleyip beyanda bulunmak üzere süre verilmesini kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Temmuz 2005 tarihli kararında, bankanın zarara uğratılmasına ilişkin Dinç Bilgin’i "zimmet" suçundan 14 yıl hapis ve 499 milyon 977 bin TL para, Şevket Önay Bilgin’i 9 yıl 4 ay hapis, Şükrü Karahasanoğlu ile Zeki Ünal’ı 9 yıl 26’şar gün hapis, Mustafa Dinçer ile İsmail Hakkı Karakaya’yı da 7 yıl 9 ay 10’ar gün hapis cezasına çarptırmıştı.
"Nitelikli dolandırıcılık" suçundan Cavit Çağlar’ın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı kararda Mustafa Çağlar’a 1 yıl 6 ay 22 gün, Hakkı Cengiz Kırgül’e de "özel belgede sahtecilik" suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş, ancak bu cezalar ertelenmişti.
Mahkeme heyeti, Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Mehmet Nail Keçili, Şevket Önay Bilgin, Mustafa Çağlar, Türker İnanoğlu ve Nevzat Ak’ın da aralarında bulunduğu 23 sanığın "cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturma, bu teşekküle üye olma ve teşekkül üyelerine yardım etme" suçlarına ilişkin beraatına karar vermişti.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını usul eksikliğinden bozmuş, ayrıca karardan sonra yürürlüğe giren Bankacılık Yasası’nda lehe hükümler olup olmadığının incelenmesini istemişti.
Yargıtayın bozma kararı üzerine davanın yeniden görülmesine başlanmış, Bilgin ailesi, avukatları aracılığıyla reddi hakim talebinde bulunmuş, ancak mahkeme bu talebi reddetmişti.
Bunun üzerine İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi de Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin hakkındaki bu kararı kabul ederek, dosyalarını ayırmıştı. Bu sanıkların yargılanmasına İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmişti.
Diğer sanıklar açısından yargılamayı sürdüren mahkeme heyeti, 15 Kasım 2006 tarihli duruşmada Cavit Çağlar’ı "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 20 bin 830 TL adli para cezasına mahkum etmişti.
Mustafa Çağlar’ı da aynı suçlamaya ilişkin olarak 1 yıl 6 ay 22 gün hapis ve 15 bin 620 TL adli para cezasına çarptıran mahkeme heyeti, cezanın ertelenmesine karar vermişti. Bankanın dört yöneticisini de 11 yıl 8 ay ile 7 yıl 9 ay arasında hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, diğer sanıklar açısından beraat ve ortadan kaldırma kararları vermişti.
Kararı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, Cavit Çağlar ve oğlu Mustafa Çağlar hakkındaki davayı zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırmıştı .
Dinç Bilgin ve oğlu Şevket Önay Bilgin’in hukuki durumlarının ve suç vasfının ihtisas mahkemesi olan İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde birlikte yapılacak yargılamada değerlendirilmesi gerektiğini belirten yüksek mahkeme, diğer sanıklar hakkındaki kararı da çeşitli nedenlerle bozmuştu.
Davanın yeniden görülmesine başlanmasının ardından Dinç Bilgin ve Şevket Önay Bilgin’in ayrılan dosyaları, yeniden ana davayla birleştirilmişti.