DİNÇ BİLGİN'İ SAVUNANLAR KERVANINA NAZLI ILICAK DA KATILDI!
"Dinç Bilgin'i, 28 Şubat'ın emrinde bir medya patronu gibi göstermek, hem haksızlık, hem de gerçeğe uymuyor"
Dinç Bilgin
Dinç Bilgin, artık gazete patronu olmadığı ve üstelik özeleştiri yapmak üzere ekrana çıkmayı kabul ettiği için, onu suçlamak herkese kolay geliyor. Sanki 28 Şubat'ta gazeteciler pir-ü pak; tek sorumlu patronlar! Ayrıca Bilgin, askere karşı gazetesinde çalışan birçok yazarı korumuştur.
28 Şubat'a yönelik ağır eleştiriler yapan sivri kalemlerin çoğu, Sabah ya da Yeni Yüzyıl'daydı. Gülay Göktürk, Ali Bayramoğlu, Mehmet Altan, Çetin Altan...
Bunların hepsine Bilgin sahip çıktı. Bir tek Mehmet Ali Birand'ı, Andıç meselesi yüzünden işten çıkardı. Zaten, bunun sorumluluğunu da kabul ediyor. Andıç 1998'de yayınlandı; Cengiz Çandar'ın işine 2000 yılında son verildi. Sebebi, askerler değil, Çandar'ın, Sabah gazetesini Andıç dolayısıyla eleştiren yazısının yayınlanması konusundaki ısrarıydı.
Bu yazıyı, yönetim yayınlamadı ve Çandar'ın işine son verdi. Dinç Bilgin'in, Çetin Altan'ın yazılarını tenkit eden ve bu konuda kendisine talimat vermeye çalışan Çevik Bir ve Erol Özkasnak ile sert bir biçimde kavga ettiğini de hatırlatmak isterim. (Bin Yılın Sonu 28 Şubat/ Abdurrahman Babacan/ Pınar Yayınları) Bilgin'i, 28 Şubat'ın emrinde bir medya patronu gibi göstermek, hem haksızlık, hem de gerçeğe uymayan bir durum.
Nazlı ILICAK / SABAH