Dilipak'tan şok iddia: CHP Kurtuluş Savaşında...
Yeniakit yazarı Abdurrahman Dilipak, CHP'yi yerden yere vurduğu bugünkü yazısında, CHP'nin Kurtuluş Savaşı'nda yer almadığını, tek parti diktatörlüğü kurduğunu ileri sürüyor.
Yeniakit yazarlarından Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında CHP'ye çok ses getirecek eleştirilerde bulundu.
Köşesinde CHP'yi yerden yere vuran Dilipak, CHP'nin ne Kurtuluş Savaşı'nda bir yerinin olduğunu ne de Cumhuriyet'i kurduğunu ileri sürdü.
Eski Saadet Partili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu'nun CHP PM üyesi olmasını eleştirerek, isim vermeden de olsa 'Aramızdan birileri aldınız diye bize dinde reform politikalarını, irtica yaygaralarını, Türkün yeni amentülerini unutturamazsınız.' diye mesaj gönderiyor.
İşte Abdurrahman Dilipak'ın o yazısı:
"CHP, Kurtuluş savaşını veren, kuvva-i milliyenin, müdafayı hukukun devamı olan bir parti imiş.
CHP, Cumhuriyeti kuran partiymiş..
CHP, Türkiye’ye demokrasiyi getiren partiymiş.. İster inan ister inanma, CHP’liler bunu tekrarlayıp duruyor..
29 Ekim geliyor. O zaman yine yazarız.. 23 Nisanlar’da da yazıyoruz.
Yunanı denize dökme hikayesi de böyle bir şey. Hani İzmir’in kurtuluşu kutlanıyor ya, aynı sözleri tekrarlıyor. Oysa geldikleri gibi gittiler.. İngiliz gemileri ile geldiler ve İzmir’i yakıp, yıkıp, yağmalayıp o gemilere binip gittiler..
...
Sahi İstanbul nasıl kurtulmuştu. İngilizler’i, Marmara ya da boğazda denize dökmedik değil mi? Ruslar da geldikleri gibi gittiler değil mi? İşgalci Ruslar niye durduk yerde Kurtuluş savaşında bize silah ve altın verdiler..
Güldürmeyin insanı. Bırakın CHP’liler günah çıkartmaya devam etsin. Bu konular konuşulsun ki, biz de gerçekleri açıklama fırsatı bulalım. Kemal Tahir okumuş, insaf sahibi bir kaç sol da bu vesile ile belki bir kaç kelam eder bu vesile ile..
CHP gerçek anlamda bir Cumhuriyet rejimi de kurmadı.. Cumhuriyet adı ile etiketlediği bir tek parti diktatörlüğü kurdu.. Cumhuru adam yerine koymadı. Kurulan rejimde tek adam da vardı, ebedi şef de.. Tek adam rejimi ancak Monarşilerde vardı. Olsa olsa bu rejimin adı Monarşik Cumhuriyet olurdu..!?
Tek parti var, adaylar tek kişi tarafından belirleniyor. Ancak parti üyeleri oy kullanabiliyor. Seçim sistemi açık oy, gizli tasnif. Oylar partide sayılıyor ve oy pusulaları yakılıyor..
İtiraz ne mümkün. İstiklal Mahkemeleri var.. Kanuna göre yargılama yapılmıyor, verdiği karar kanun sayılıyor.. Savcı yok, avukat yok. Temyizi mümkün değil verilen kararın. Hakim yerinde oturanlar ise hukukçu değil, partili milletvekilleri..
İşte getirdik dedikleri Cumhuriyet bu.
Demokrasiyi getirmişler. haha ha! Halksız bir demokrasi.. Kendi içlerinden bir gruba Demokrat Parti’yi kurdurmalarını demokrasiyi getirmek diye yutturmaya çalışıyorlar..
...
Bu millet CHP’yi tanıyor. Hem de yeni de tanımıyor.. Oltaya takılan yemlere takılacak kadar da saf değil. Geçti Bor’un pazarı! Aramızdan bazılarını aranıza alarak, bize dinde reform politikalarını, irtica yaygaralarını, Türkün yeni amentülerini unutturamazsınız.
Yazının tamamı için tıklayınız
Köşesinde CHP'yi yerden yere vuran Dilipak, CHP'nin ne Kurtuluş Savaşı'nda bir yerinin olduğunu ne de Cumhuriyet'i kurduğunu ileri sürdü.
Eski Saadet Partili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu'nun CHP PM üyesi olmasını eleştirerek, isim vermeden de olsa 'Aramızdan birileri aldınız diye bize dinde reform politikalarını, irtica yaygaralarını, Türkün yeni amentülerini unutturamazsınız.' diye mesaj gönderiyor.
İşte Abdurrahman Dilipak'ın o yazısı:
"CHP, Kurtuluş savaşını veren, kuvva-i milliyenin, müdafayı hukukun devamı olan bir parti imiş.
CHP, Cumhuriyeti kuran partiymiş..
CHP, Türkiye’ye demokrasiyi getiren partiymiş.. İster inan ister inanma, CHP’liler bunu tekrarlayıp duruyor..
29 Ekim geliyor. O zaman yine yazarız.. 23 Nisanlar’da da yazıyoruz.
Yunanı denize dökme hikayesi de böyle bir şey. Hani İzmir’in kurtuluşu kutlanıyor ya, aynı sözleri tekrarlıyor. Oysa geldikleri gibi gittiler.. İngiliz gemileri ile geldiler ve İzmir’i yakıp, yıkıp, yağmalayıp o gemilere binip gittiler..
...
Sahi İstanbul nasıl kurtulmuştu. İngilizler’i, Marmara ya da boğazda denize dökmedik değil mi? Ruslar da geldikleri gibi gittiler değil mi? İşgalci Ruslar niye durduk yerde Kurtuluş savaşında bize silah ve altın verdiler..
Güldürmeyin insanı. Bırakın CHP’liler günah çıkartmaya devam etsin. Bu konular konuşulsun ki, biz de gerçekleri açıklama fırsatı bulalım. Kemal Tahir okumuş, insaf sahibi bir kaç sol da bu vesile ile belki bir kaç kelam eder bu vesile ile..
CHP gerçek anlamda bir Cumhuriyet rejimi de kurmadı.. Cumhuriyet adı ile etiketlediği bir tek parti diktatörlüğü kurdu.. Cumhuru adam yerine koymadı. Kurulan rejimde tek adam da vardı, ebedi şef de.. Tek adam rejimi ancak Monarşilerde vardı. Olsa olsa bu rejimin adı Monarşik Cumhuriyet olurdu..!?
Tek parti var, adaylar tek kişi tarafından belirleniyor. Ancak parti üyeleri oy kullanabiliyor. Seçim sistemi açık oy, gizli tasnif. Oylar partide sayılıyor ve oy pusulaları yakılıyor..
İtiraz ne mümkün. İstiklal Mahkemeleri var.. Kanuna göre yargılama yapılmıyor, verdiği karar kanun sayılıyor.. Savcı yok, avukat yok. Temyizi mümkün değil verilen kararın. Hakim yerinde oturanlar ise hukukçu değil, partili milletvekilleri..
İşte getirdik dedikleri Cumhuriyet bu.
Demokrasiyi getirmişler. haha ha! Halksız bir demokrasi.. Kendi içlerinden bir gruba Demokrat Parti’yi kurdurmalarını demokrasiyi getirmek diye yutturmaya çalışıyorlar..
...
Bu millet CHP’yi tanıyor. Hem de yeni de tanımıyor.. Oltaya takılan yemlere takılacak kadar da saf değil. Geçti Bor’un pazarı! Aramızdan bazılarını aranıza alarak, bize dinde reform politikalarını, irtica yaygaralarını, Türkün yeni amentülerini unutturamazsınız.
Yazının tamamı için tıklayınız