Dilipak'ın hedefinde 'İstanbul Sözleşmesi' var: Hemen geri çekin!
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla imzalanan İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldı.
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, 'Önce aile' başlıklı bugünkü yazısında Ağustos 2014'te yürürlüğe giren ve 'İstanbul Sözleşmesi' olarak bilinen 'Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ne tepki göstererek söz konusu yasanın 'aile kavramına zarar verdiğini' iddia etti.
Söz konusu yasaların ve aile içi şiddete karşı kurulan grupların 'aileye savaş açtığını' iddia eden Dilipak, "Bu 'Aileye karşı açılan savaş'ta, BM, AB, herkes vardı. İnanılmaz paralar harcıyorlar. İçeride, MEB, Aile Bakanlığı, DİB, YÖK, bir sürü vakıf, dernek, herkes var! Yeşil Feministler bu işi çok sevdiler. Mecliste bu işler hiçbir sorun yaşanmadan, engellemeyle karşılaşmadan, yönetim yanlısı ya da karşıtı fark etmiyor, el birliği ile hemen yasalaşıyor" ifadelerini kullandı.
Dilipak ayrıca, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde 'lezbiyen ve homoseksüellerin kaos için insanları sokağa çağırdığını' öne sürerek şunları söyledi:
"25 Kasım'da, aileye karşı isyan bayrağı açan lezbiyen ve homoseksüeller, 'Erkek ve devlet şiddetine karşı KAOS için LBGT insanları sokağa çağırıyor'du. Kasım’ın son haftası daha birçok ilde, vakıf, dernek, sendika gibi birçok kuruluş aile ile ilgili etkinlikler düzenleyecek, bildiriler yayınlayacaklar. 25 Kasım biliyorsunuz “Dünya kadına şiddetle mücadele günü”. 24 Kasım ise “Öğretmenler günü” idi. Kadınlar sadece çocuk doğurmaz, toplumu doğurur. Her kadın ve erkek bir başka kadının eseridir aynı zamanda. Anne, her çocuğun ilk öğretmenidir. Ona dilini öğretir. Öğretmen o dille o insanlara hitap eder."
Kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin çıkarılan yasaların 'yalnızca kadını korumasını' da eleştiren Dilipak, "Sahi, sözleşme ve yasa kadını kocasına karşı koruyor da, mesela gelini kaynanaya ya da kaynanayı geline karşı niye korumuyor!? Ya da erkeği kadına karşı niye korumuyor. Erkek burada potansiyel suçlu durumda. Bari oldu olacak kız kardeşi, erkek kardeşine karşı da korusalardı" dedi.
"Zararın neresinden dönülse kardır" diyen Dilipak, "Zararın neresinden dönülürse kârdır. Bu zarardan kurtulmak için ilgili sözleşmeleri ve bu sözleşmelere dayalı yasal düzenlemeleri geri çekin ve yerine yaraları saracak, daha adil, bu halkın inancı, tarihi, sahih geleneği ile uyumlu yeni yasalar çıkarın, hem de hemen" çağrısında bulundu.