Dilek Ertek'in ölümüne ilişkin Türk çalışandan dikkat çeken açıklamalar! ‘Mümkün değil…’

Sevgilisiyle bindiği cruise gemisinde balkondan düşen Dilek Ertek'in ölümü gizemini koruyor.

Sosyetenin ünlü isimlerinden Dilek Ertek, İsviçreli sevgilisi Artur Fuchsberger ile yaşgününü kutlamak için cruise gemisine bindi. Gemi, Pasifik Okyanusu'nda seyir halindeyken, sevgilisi Ertek'in kayıp olduğunu bildirdi.

Kameraların incelenmesiyle işkadınının balkondan aşağı düştüğü tespit edildi. Sabah'ta yer alan habere göre, esrarını hâlâ koruyan olayın yaşandığı Norwegian Spirit Cruise gemisinde çalışan Türk görevli, sosyal medyada Ertek'in ölümüyle ilgili tespitlerde bulundu:

"Olayı incelediğimde 2 kişinin birlikte tatile çıktığını, hatta doğum günü kutlaması gibi özel bir seyahat planı yaptıklarını görüyorum. Dilek Hanım ve sevgilisinin aynı kamaralarda kaldığını varsayarsak kayıp durumunun bildirilmemesini çok şüpheli buluyorum. Çünkü yolcu gemilerinde sık sık gün içi etkinlikler, eğlenceler düzenlenir, herkes birbirleriyle iletişim halindedir. Birbirlerinden haber alamayan kişiler ön büro kısmına haber verip anons yaptırırlar. Yani kayıp haberinin 20 saat sonra verilmesi kafa karıştırıcı.

Olayın bildirilmesi sonrasındaki inceleme kısmına en az 2 departman dahil olmuştur. Biri gemi güvenlik departmanıdır. Güvenlik görevlileri, yardımcı amirler ve güvenlik zabiti çalışanlarından oluşurlar. 7/24 devriye atar, gemideki yolcu ve mürettebat güvenliğinden bizzat sorumludurlar. Diğer departman ise 'surveillance' birimidir. Burada çalışan kişilerin görevi gemide bulunan güvenlik kameralarını takip etmek, ihtiyaç halinde inceleme yapmak ve rapor hazırlamaktır. Şüpheli kişilerin takibi rahatlıkla yapılabilir çünkü yolcu gemilerinde kör nokta yok denecek kadar azdır.

Yolcu sorgulanması standart prosedürdür. Birlikte seyahate geldiğin kişiden bihabersen ilk senin ne yaptığını sorarlar. Şüpheli gözlem altında tutulmuştur gemide çünkü ortada potansiyel bir cinayet var.

Gemi yönetiminin elinden geldiğini yaptığını düşünüyorum. Gerekenleri yapıp kayıtları incelemiş, olayın gerçekleştiği bölgeye intikal edip yerel denizcilik birimlerine haber vermişlerdir. Daha sonra rotalarına geri dönmüşlerdir çünkü bu bir seyahat gemisi, arama kurtarma birimi değil. Sorumlu oldukları binlerce yolcu var.

Kaza detaylarına gelirsek, gemide güvenlik gerçekten çok önemli bir konudur. Önlemler daha gemi yapım aşamasından itibaren göz önünde bulundurulur. Siz aslında etrafınızda güvenlik duvarı ile çevrili bir fanus içerisinde seyahat edersiniz. Dilek Hanım'ın balkondan düşmesi kısmına gelirsek bu çok zor bir olaydır çünkü yanlışlıkla, kazayla, ayağın kayması vb. bir durum ile düşülebilecek yerler değillerdir. Balkonlar tümüyle camdan oluşur, parmaklık vardır. Yükseklikleri rahatlıkla orta boylu bir insanın göğüs hizasına kadar gelir. Düşmek mümkün değildir. Atlamak için ise çaba göstermeniz gerekir çünkü ayağınızı üzerine atmanız kolay değildir. Sandalyeye çıkmanız gerekir. Alkollü birisinin düşmesi de düşük ihtimal. Ayrıca yolcuların yaptıkları harcamaların kayıtlarına ulaşılabilir. Dilek Hanım ve seyahat arkadaşının alkol alıp almadığı öğrenilebilir.

Dilek Hanım'ın mücevher ve kıymetli eşyalarının da kayıp olduğu yönünde iddialar var. Ancak Dilek Hanım gerçekten pahalı takı kullanma alışkanlığı olan biriyse muhakkak gemide geçirdiği zaman zarfında da bunları kullanmıştır. Mücevher takıp takmadığı kamera kayıtlarından rahatlıkla tespit edilebilir.

Kişisel görüşüm Dilek Hanım'ın seyahat arkadaşının davranışlarının çok şüpheli olduğu yönünde. Cruise gemisinde tatil yapan, doğum günü kutlama planları yapan kişiler birlikte vakit geçirirler çünkü yolcu gemilerinde ayrı zaman geçirmek birlikte zaman geçirmekten daha zordur. Gemiden dışarı çıkmadığınız sürece aynı ortamda bulunmak zorundasınız, ister istemez sürekli bir araya gelirsiniz.

Tahmini mürettebat sayısının 700-800 olduğunu düşünüyorum. Tüm mürettebatı sorgulamak anlamsız. Kamaraların temizliğinden sorumlu mürettebatın çalıştığı yerler belirlidir. Onlara da muhakkak sorulmuştur. Bu tür durumlarla ilgili çok katı kurallar vardır gemide. Kamera kayıtlarının verilmemesi kısmına ise katılmıyorum, paylaşılmamaları için zorluk çıkarılmaz, belki resmi prosedürler olabilir.

Surveillance departmanının görevi güvenlik kameralarını an be an izlemek olsa da, gözlenecek yer çokluğu ve kamera sayısından dolayı meydana gelen olayları anlık yakalamak imkansız. Zaten bu yüzden sistemler düzenli yedek alırlar ve hiçbir kayıt silinmez. Olay saatinde söylenen 'bir karartının denize düşmesi' durumunun doğru olduğunu düşünüyorum çünkü ışığın durumu, düşen cismin hızı, kameranın konumu vb. faktörler kusursuz görüntü alma imkanı tanımaz. Tatbikat yapılsa, tanıdığınız biri suya atlasa dahi, görüntülerden kimliğini saptamak mümkün olmayabilir."