DEVLET TELEVİZYONUNDA BİR İLK! TKP LİDERİ TRT HABER'DE AKILDA KALAN'A KONUK OLDU!
Gazeteci yazar Nuriye Akman, Akılda Kalan'a bu hafta Türkiye Komünist Partisi'nin genç lideri Erkan Baş'ı konuk etti
Bu seçim döneminde hiçbir tv kanalına çağrılmayan Baş, komünist bir siyasetçi olarak devlet televizyonunda konuk edildiği için teşekkür etti. Halkın büyük bir bölümünün komünistleri hep antikomünistlerden dinlediğini ve ilk defa komünistlerden dinleme olanağı yakalamış olduğunu belirten Baş, TKP’nin siyasi beklentilerini açıklarken TKP’ye yönelik eleştirileri de değerlendirirdi.
Kendisini, kollektif önderlikle yönetilen TKP’nin Merkez Komitesi Başkanı değil, üyesi olarak tanıtan Baş, Akman’ın “lider olmaya tek başınıza gücünüz yetmiyor mu? Yükünüz çok ağır da o yüzden bir komite halinde taşıyorsunuz?” sorusuna “Türkiye’de siyaset, genel başkanların iki dudağının arasına sıkıştırılmış durumda. TKP böyle bir parti değil” şeklinde konuşan Baş, sözlerine şöyle devam etti: “Bir parti, mümkün olduğu kadar fazla insanın katkısına açılmalı. Bunun bizim için ilkesel bir şey olmasının ötesinde, Türkiye siyaseti açısından da doğru bir şey olduğunu düşünüyorum. Doğru olan mümkün olduğunca fazla insanın eşit söz, karar ve sorumluluk taşımasıdır”.
Baş, programda TKP’nin maddi kaynakları hakkında da konuştu. “Türkiye’de sadece üye aidatlarına ve bağışlara dayalı siyaset yapan tek parti olduğumuzu düşünüyorum” diyen genç lider, Nuriye Akman’ın “Üyelerin aidatlarıyla olacak bir iş değil bu” demesi üzerine ise “1000 kişiden birer lira almak. Gerçekten alın terini bir kenara ayırıp bu partiye verenler sayesinde siyaset yapılırsa, insanlar bu partiyi daha çok sahiplenir” şeklinde konuştu.
“Seçimde Kazanacak Ata Oynanmaz”
Erkan Baş, programda 12 Haziran seçimlerinden beklentilerini de anlattı. Baş, “Bugün seçime giren partiler arasında Türkiye Komünist Partisi, ‘halka açıkça barajı geçemeyeceğiz, dolayısıyla parlamentoda yer alma gibi bir hedefimiz yok’ diyen tek parti. Ama buna rağmen Türkiye Komünist Partisi’nin bir seçim hedefi var” dedi.
“Seçim dediğiniz şey bir at yarışı değil. Seçimde kazanan ata oynanmaz. Doğru olduğuna inandığınız, haklı olduğuna inandığınız siyasi düşünceleri destekleyin ve toplumda onu güçlendirin. Bunu söylüyoruz. Bütün sloganlarımız bu. Şu bize oy vermesin demekten korkmamak lazım” şeklinde konuşan Baş, Akman’ın “500 bin kişiden oy almak demek bir mucize demek. Yüzde 10 bin artış, ütopik bir hedef değil mi? Bu kadar sıçrama yapacak kadar ne söylüyorsunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Değil. 15 yıldır Türkiye Komünist Partisi seçim çalışmaları ya da onun dışındaki çalışmalarda Türkiye Komünist Partisi’nin herhangi bir söylemini yanlıştır, bu yalandır, bu doğru değildir diyen tek bir insan olmadı. Ben karşılaşmadım”
“CHP, Ak Parti ile aynı rotada…”
Erkan Baş, TKP’nin yeni CHP’ye neden karşı olduğunu da açıkladı. “CHP, Ak Parti tarafından açılan yolun rayına sokuldu ve Ak Parti ile aynı rotada devam ediyor” diyen Baş, “Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de laiklik hususunda bir tehdit olduğunu düşünmüyorum sözüne ben şöyle cevap veriyorum. Bunu söyleyeni Allah çarpar” dedi.
Baş, Akman’ın “Allah kelimesini siz ancak çarpması için mi, bir siyasi araç olarak mı kullanıyorsunuz? Allah inancı komünistler için bir anlam taşır mı? ” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Buna kuşkusuz bütün Türkiye komünist partililer için net bir cevap vermem mümkün değil. Türkiye’de komünistler arasında Allah çarpar lafını günde sekiz kere de söyleyen olabilir. Bu düzene karşı işçileri mücadeleye çağıran herkese bir takım yaftalar yapıştırıyorlar. Bu bölücüdür. Bu dinsizdir, şudur, budur. Türkiye Komünist Partisinin siyasi kimliğinde tek bir şey yazıyor. Emekçilerin, halkın partisidir.”
Akman’ın “Kemalistleşmekten korkmaya gerek yok, diyorsunuz. Kemalizm size göre komünizmin kardeş ideolojisi mi?” sorusuna “Hayır” yanıtını veren Baş, Türkiye Komünist Partisi’nin herhangi bir metninde Kemalizmi savunmadıklarını belirtti. Baş, “80 yıldır aslında Türkiye’de düzeni değiştirmek için mücadele ediyoruz. Değiştirmek için mücadele ettiğimiz düzenin bekçiliğini yapmak elbette ki bizim işimiz değil. Bunları yaptığımız için herhangi bir biçimde eleştirilebiliriz, bu eleştirilerin bizim açımızdan herhangi bir kıymeti yok” dedi.
“Şu anki yönetici sınıfından nefret ediyoruz”
Erkan Baş Akılda Kalan’da, Orhan Pamuk ile ilgili görüşlerini açıkladı ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. Baş, Akman’ın “Orhan Pamuk 30 bin Kürt’ün ve 1 milyon Ermeni’nin ölümünden bahsettiği zaman siz Pamuk’un Türkiye insanına kin kustuğunu söylüyorsunuz. Kendini Nobel’e pazarlayan yazar gibi nitelendirmelerde bulunuyorsunuz. Bunlar komünist olmaktan çok milliyetçi refleksler değil mi?” sorusunu ilginç bir biçimde yanıtladı:
“Bir kere Avrupa’dan demokrasinin geleceğine, Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne şikâyet ederek Türkiye’yi demokratikleştirebileceğimize inanmıyorum. Bu çok konjonktürel bir şey. Ne zaman söylüyor ve hangi aşamada söylüyor. Önemli olan şey şu: Biz bu ülkenin şu anki yönetici sınıfından, açıkça söylüyorum, nefret ediyoruz. Nefret ediyoruz ama onlarla hesaplaşmak da bu ülke halkının görevidir diye bakıyoruz”
Erkan Baş ayrıca, Türkiye’de Ergenekon sürecinin hukuki bir süreç olmadığına inandığını ve siyasi bir değerlendirmenin sonucu olarak Türkiye’de bir dönüşüm operasyonu gerçekleştirildiğini söyledi.
“Tarihimize sahip çıkalım istedik”
Erkan Baş, programda Sosyalist İktidar Partisi’in TKP adını alması yönündeki eleştirileri de değerlendirdi. Programda SİP’in TKP ile organik bir bağı olduğunu savunan Baş, şunları söyledi: “Biz 80’li yıllarda, gelenek hareketi olarak ortaya çıkan bir hareketiz. Çıkış noktamız da aslında ‘gelenek’ ismi. Türkiye’nin o güne kadarki bütün devrimci mücadele tarihini sahiplenen, biriktiren bir partiyiz. 2000’li yıllara geldiğimizde ise Türkiye’de Komünist Partisi adı taşıyan herhangi siyasi bir özne yoktu. Biz de şöyle düşündük. Biz, bu ülkenin komünistleriyiz. Bugüne kadar halk, komünistleri hep antikomünistlerden dinledi. Bu sefer biz tarihsel ismimize sahip çıkalım istedik”
Biz İşçi Partisi gibi ulusalcı değiliz
Akman’ın “Sol tarihinde, sizin dışınızda başka bir partinin adını alan, kendine ait olmayan bir geçmişin üzerine konan başka bir parti var mı?” sorusunu ise Baş, “Kendimize ait olmayan bir geçmişin üzerine konmuyoruz. Mesele şu; ortada bütünlük olmayan, tarihin çeşitli dönemlerinde kesintiye uğramış bir tarih var. Biz bugün bu tarihin hepsini, birleştiren bir isim olarak Türkiye Komünist Partisi ismini kullanıyoruz” şeklinde yanıtladı.
Erkan Baş, Akılda Kalan’da TKP’nin İşçi Partisi ile farkı hakkında da konuştu. İşçi Partisi ile TKP’nin farkının çok net olduğunu belirten Baş, “Biz ulusalcı değiliz, yurtseveriz. Yurtsever, bu ülke topraklarında yaşayan bütün emekçilerin birliğini Türk-Kürt, Alevi-Sünni diye ayırmadan savunan bir siyasi çizgidir” dedi.
Kendisini, kollektif önderlikle yönetilen TKP’nin Merkez Komitesi Başkanı değil, üyesi olarak tanıtan Baş, Akman’ın “lider olmaya tek başınıza gücünüz yetmiyor mu? Yükünüz çok ağır da o yüzden bir komite halinde taşıyorsunuz?” sorusuna “Türkiye’de siyaset, genel başkanların iki dudağının arasına sıkıştırılmış durumda. TKP böyle bir parti değil” şeklinde konuşan Baş, sözlerine şöyle devam etti: “Bir parti, mümkün olduğu kadar fazla insanın katkısına açılmalı. Bunun bizim için ilkesel bir şey olmasının ötesinde, Türkiye siyaseti açısından da doğru bir şey olduğunu düşünüyorum. Doğru olan mümkün olduğunca fazla insanın eşit söz, karar ve sorumluluk taşımasıdır”.
Baş, programda TKP’nin maddi kaynakları hakkında da konuştu. “Türkiye’de sadece üye aidatlarına ve bağışlara dayalı siyaset yapan tek parti olduğumuzu düşünüyorum” diyen genç lider, Nuriye Akman’ın “Üyelerin aidatlarıyla olacak bir iş değil bu” demesi üzerine ise “1000 kişiden birer lira almak. Gerçekten alın terini bir kenara ayırıp bu partiye verenler sayesinde siyaset yapılırsa, insanlar bu partiyi daha çok sahiplenir” şeklinde konuştu.
“Seçimde Kazanacak Ata Oynanmaz”
Erkan Baş, programda 12 Haziran seçimlerinden beklentilerini de anlattı. Baş, “Bugün seçime giren partiler arasında Türkiye Komünist Partisi, ‘halka açıkça barajı geçemeyeceğiz, dolayısıyla parlamentoda yer alma gibi bir hedefimiz yok’ diyen tek parti. Ama buna rağmen Türkiye Komünist Partisi’nin bir seçim hedefi var” dedi.
“Seçim dediğiniz şey bir at yarışı değil. Seçimde kazanan ata oynanmaz. Doğru olduğuna inandığınız, haklı olduğuna inandığınız siyasi düşünceleri destekleyin ve toplumda onu güçlendirin. Bunu söylüyoruz. Bütün sloganlarımız bu. Şu bize oy vermesin demekten korkmamak lazım” şeklinde konuşan Baş, Akman’ın “500 bin kişiden oy almak demek bir mucize demek. Yüzde 10 bin artış, ütopik bir hedef değil mi? Bu kadar sıçrama yapacak kadar ne söylüyorsunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Değil. 15 yıldır Türkiye Komünist Partisi seçim çalışmaları ya da onun dışındaki çalışmalarda Türkiye Komünist Partisi’nin herhangi bir söylemini yanlıştır, bu yalandır, bu doğru değildir diyen tek bir insan olmadı. Ben karşılaşmadım”
“CHP, Ak Parti ile aynı rotada…”
Erkan Baş, TKP’nin yeni CHP’ye neden karşı olduğunu da açıkladı. “CHP, Ak Parti tarafından açılan yolun rayına sokuldu ve Ak Parti ile aynı rotada devam ediyor” diyen Baş, “Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de laiklik hususunda bir tehdit olduğunu düşünmüyorum sözüne ben şöyle cevap veriyorum. Bunu söyleyeni Allah çarpar” dedi.
Baş, Akman’ın “Allah kelimesini siz ancak çarpması için mi, bir siyasi araç olarak mı kullanıyorsunuz? Allah inancı komünistler için bir anlam taşır mı? ” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Buna kuşkusuz bütün Türkiye komünist partililer için net bir cevap vermem mümkün değil. Türkiye’de komünistler arasında Allah çarpar lafını günde sekiz kere de söyleyen olabilir. Bu düzene karşı işçileri mücadeleye çağıran herkese bir takım yaftalar yapıştırıyorlar. Bu bölücüdür. Bu dinsizdir, şudur, budur. Türkiye Komünist Partisinin siyasi kimliğinde tek bir şey yazıyor. Emekçilerin, halkın partisidir.”
Akman’ın “Kemalistleşmekten korkmaya gerek yok, diyorsunuz. Kemalizm size göre komünizmin kardeş ideolojisi mi?” sorusuna “Hayır” yanıtını veren Baş, Türkiye Komünist Partisi’nin herhangi bir metninde Kemalizmi savunmadıklarını belirtti. Baş, “80 yıldır aslında Türkiye’de düzeni değiştirmek için mücadele ediyoruz. Değiştirmek için mücadele ettiğimiz düzenin bekçiliğini yapmak elbette ki bizim işimiz değil. Bunları yaptığımız için herhangi bir biçimde eleştirilebiliriz, bu eleştirilerin bizim açımızdan herhangi bir kıymeti yok” dedi.
“Şu anki yönetici sınıfından nefret ediyoruz”
Erkan Baş Akılda Kalan’da, Orhan Pamuk ile ilgili görüşlerini açıkladı ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. Baş, Akman’ın “Orhan Pamuk 30 bin Kürt’ün ve 1 milyon Ermeni’nin ölümünden bahsettiği zaman siz Pamuk’un Türkiye insanına kin kustuğunu söylüyorsunuz. Kendini Nobel’e pazarlayan yazar gibi nitelendirmelerde bulunuyorsunuz. Bunlar komünist olmaktan çok milliyetçi refleksler değil mi?” sorusunu ilginç bir biçimde yanıtladı:
“Bir kere Avrupa’dan demokrasinin geleceğine, Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne şikâyet ederek Türkiye’yi demokratikleştirebileceğimize inanmıyorum. Bu çok konjonktürel bir şey. Ne zaman söylüyor ve hangi aşamada söylüyor. Önemli olan şey şu: Biz bu ülkenin şu anki yönetici sınıfından, açıkça söylüyorum, nefret ediyoruz. Nefret ediyoruz ama onlarla hesaplaşmak da bu ülke halkının görevidir diye bakıyoruz”
Erkan Baş ayrıca, Türkiye’de Ergenekon sürecinin hukuki bir süreç olmadığına inandığını ve siyasi bir değerlendirmenin sonucu olarak Türkiye’de bir dönüşüm operasyonu gerçekleştirildiğini söyledi.
“Tarihimize sahip çıkalım istedik”
Erkan Baş, programda Sosyalist İktidar Partisi’in TKP adını alması yönündeki eleştirileri de değerlendirdi. Programda SİP’in TKP ile organik bir bağı olduğunu savunan Baş, şunları söyledi: “Biz 80’li yıllarda, gelenek hareketi olarak ortaya çıkan bir hareketiz. Çıkış noktamız da aslında ‘gelenek’ ismi. Türkiye’nin o güne kadarki bütün devrimci mücadele tarihini sahiplenen, biriktiren bir partiyiz. 2000’li yıllara geldiğimizde ise Türkiye’de Komünist Partisi adı taşıyan herhangi siyasi bir özne yoktu. Biz de şöyle düşündük. Biz, bu ülkenin komünistleriyiz. Bugüne kadar halk, komünistleri hep antikomünistlerden dinledi. Bu sefer biz tarihsel ismimize sahip çıkalım istedik”
Biz İşçi Partisi gibi ulusalcı değiliz
Akman’ın “Sol tarihinde, sizin dışınızda başka bir partinin adını alan, kendine ait olmayan bir geçmişin üzerine konan başka bir parti var mı?” sorusunu ise Baş, “Kendimize ait olmayan bir geçmişin üzerine konmuyoruz. Mesele şu; ortada bütünlük olmayan, tarihin çeşitli dönemlerinde kesintiye uğramış bir tarih var. Biz bugün bu tarihin hepsini, birleştiren bir isim olarak Türkiye Komünist Partisi ismini kullanıyoruz” şeklinde yanıtladı.
Erkan Baş, Akılda Kalan’da TKP’nin İşçi Partisi ile farkı hakkında da konuştu. İşçi Partisi ile TKP’nin farkının çok net olduğunu belirten Baş, “Biz ulusalcı değiliz, yurtseveriz. Yurtsever, bu ülke topraklarında yaşayan bütün emekçilerin birliğini Türk-Kürt, Alevi-Sünni diye ayırmadan savunan bir siyasi çizgidir” dedi.