DEVLET BU DİZİYİ ENGELLEMELİ!.. VATAN YAZARI YİĞİT BULUTMURO'YU HEDEFE KOYDU!...
"Başkan Muro", bana göre "terör örgütünü" sempatik gösteren ve "kesinlikle psikolojik harekat" kapsamında "devlet" tarafından değerlendirilmesi gereken bir "karakter.
Devlet bu filmi engellemeli |
Hangi filmi? Arz edeyim seyrettiyseniz, biliyorsunuz, "Kurtlar Vadisi" dizisinde "Muro" isimli, bölücü örgüt "adına İstanbul´da başkan sıfatıyla iş yapan" bir karakter var. Daha açıkçası bölücü örgütün İstanbul sorumlusu gibi bir karakter. Bu arkadaş senaristler tarafından son derece "sempatik" bir hale getirilmiş. Konuşmaları "komikleştirilmiş, kültürel izler taşıyan zeka izlenimleri" bırakan şekilde tasarlanmış. Açıkçası sempatik, "taraftar kitlesi" olan bir karakter yaratılmış. "Taraftar kitlesi olanı" bilerek kullandım, bu cümle bana ait değil, dizinin senaristinin bir TV programında kullandığı ifade. Kesinlikle psikolojik harekat Şimdi sıkı durun, terör örgütü üyesi olmayı son derece "sempatik" hale getiren bu karakter, şimdi tek başına "film" oluyor. Evet, yanlış okumadınız, dizide "görünmesi" bile bence "psikolojik harekat" kapsamında "devletin güvenliği" açısından değerlendirilmesi gereken "Muro" karakteri, "taraftar ve sempati" toplamaya devam ediyor ve filmi yapılıyor. Ne güzel değil mi artık çocuklar bahçede, okullarda "Başkan Muroculuk" oynarlar! Sonuç: "Başkan Muro", bana göre "terör örgütünü" sempatik gösteren ve "kesinlikle psikolojik harekat" kapsamında "devlet" tarafından değerlendirilmesi gereken bir "karakter." Bazı şeylerin `suyu çıktı´ Bu ülke, 2001 sonrası "inanılmaz bir psikolojik harekat" ile karşı karşıya... Artık bazı şeylerin kusura bakmayın ama suyu çıktı. Serbestleşme, liberalleşme, özgürleşme devletin, vatandaşlarını "her türlü propagandaya maruz bırakması" anlamına gelmiyor. Bu noktada bu filmin yapımcılarına ve devletin görevini yapması gereken kurumlarına sesleniyorum durdurun bu filmi! Not: Daha önce ayrı bir yazı olarak kaleme almıştım, bir bölümünü yeniden aktarmak istiyorum. "Kurtlar Vadisi Irak" filminde de Türk halkına yönelik "psikolojik harekatın unsurlarını içeren" mesajlar vardı. Bir tanesi çok önemliydi. İlk etapta seyretmeyenler açısından söz konusu sahneyi tarif etmemde yarar var: Kahramanımız Amerikalı görevli ile tartışıyor ve bu sırada Amerikalı´nın ağzından şu tip bir cümle çıkıyor: "... Donunuzun lastiğine kadar biz vermiyor muyuz? Neden üretemiyorsunuz? Habire bizden para istiyorsunuz? Birbirinizi soyuyorsunuz? Ne zaman para istediyseniz gönderdik? Artık size bakmaktan sıkıldık." Tezkerenin "çıktığı-çıkmadığı", Türkiye´nin Amerika´nın Irak operasyonuna destek olmasının tartışıldığı günlerde bu mesaj çok ilginçti! ***** Ülkemde kadınlar uyuyor Cumartesi günü gazetelerde çıkan resimlere, Türk kadınları ibretle bakmalı hatta kesmeliydiler... Şeriat uygulanan ülkelerde "kocası tarafından yüzüne kezzap atılan" kadınlar! Çok uzak değil mi sizlere! Türkiye´deki "gidişi" algılayamayan ve "ne olduğunu" anlamakta zorlanan ve "Nasıl olsa birşey olmaz diyen" bütün kadınlara sadece kısa bir cümle ile sesleniyorum: Yeni kurulan, dönüştürülen Türkiye´de, eğer hedeflenen başarılırsa "kadının yeri yok!" Daha açıkçası Eğer "bazı şeyleri zorlayan zihniyet galip gelirse, kad |