DEVA Partisi, 51 belediye başkan adayını tanıttı
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Her kademedeki belediye başkan adayımızdan daha seçimlere girmeden önce Deva Belediyeciliği etik kurallarına bağlı kalacaklarına dair imzalı bir taahhütname istiyoruz. Bu Türkiye'de ilk, daha önce böyle bir şey hiç olmadı" dedi.
DEVA Partisi bugün 51 belediye başkan adayını açıkladı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bu yerel seçimlerde, DEVA'ya yakışan bir sonuç alalım ki iktidar, genel seçime kadar iki elinin arasına başını alıp biraz düşünsün, kendine gelsin. Nasıl genel seçimlerde o 52/48 sarstıysa, bir rasyonalite arayışına az da olsa girdilerse bu yerel seçimlerde bizim iyi sonuç almamız, genel seçimlere kadar da ülkenin daha iyi yönetilme çabasını bir miktar oluşturabilir. Onun için bu yerel seçimlerde diyorum ki ‘Gelin, sarı kartı gösterelim.’ Ama genel seçimlerde de hep beraber kırmızı kartlarımızı hazırlayalım ve genel seçimlerde de artık kırmızı kartı gösterip bu görevi beraberce sona erdirelim” dedi.
DEVA Partisi bugün, Genel Başkan Ali Babacan’ın katılımıyla Ankara’da, Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı düzenledi. Toplantıda 51 belediye başkan adayı kamuoyuna tanıtıldı. Babacan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"İlk etapta, 51 belediye başkan adayımızı kamuoyuna tanıtacağız”
“81 ilde, yüzlerce ilçede, gecesini gündüzüne katarak Türkiye için çalışan değerli yol arkadaşlarım; ekonomik krizlerle, hukuk skandallarıyla, yargı darbeleriyle geleceği karartılmaya çalışan ülkemize biraz olsun nefes aldırabilmek için çaba gösteren; her bir köşeye, herkese yetişmek için kimi zaman ailesinden, kimi zaman arkadaşlarından uzak kalmayı sevgili DEVA’lı arkadaşlarım; en büyük teşekkür sizlere. Bugün sizler sayesinde; ailenizden, işinizden, aşınızdan yaptığınız fedakarlıklar sayesinde buradayız. Bugün burada, sizlerin gözünüzün içine baktığımda bir kez daha anlıyorum ki ülkeyi değiştirecek kararlılık yine sizlerde var. Sadece DEVA'da var. 30 Eylül'de yaptığımız tüzük kongremizde açıklamıştık. DEVA Partisi olarak yerel seçimlerde kendi adaylarımızla, kendi ismimizle girme kararı aldığınızı söylemiştik. Derhal komisyonlarımızı kurduk. Aday tespit çalışmalarımızı başlattık. Bugün ilk etapta, ‘Ben varım, buradayım’ diyen 51 belediye başkan adayımızı kamuoyuna tanıtacağız. Ve aynı zamanda, bugün partimizin yerel yönetimler ve şehircilik anlayışını, politikalarımızı, hedeflerimizi sizlerle paylaşacağız. Ayrıca partimizin belediye yönetimiyle alakalı Etik Kurallar Bildirgesini de kamuoyuna yine bugün, buradan duyuracağız. 30 büyükşehrimiz için, 51 ilimiz için, 922 ilçemiz ve 389 beldemiz için, tüm Türkiye için hayırlı olsun diyorum.
“Altılı Masa falan derken öfkeliler”
Her kesimin bir otokratı var. Otokrat zihniyet, sadece iktidarda yok. Her kesimin otokratları var. İşte o otokratlar, bir sopayı ele geçirmeye görsünler. Amaçları iktidarı ele geçirip, sopayı ele geçirip başkalarını dövmek. Öfkelerinin sebebi, o sopaya sahip olmamaları, olamamaları. Kendilerinden olmayana, kendileri gibi görünmeyene tahammül etmeye mecbur kaldılar ya. Bu Altılı Masa falan derken işte onun için öfkeliler. Öfkeleri aslında, kaybetmiş olmalarına ama aynı zamanda ideolojik olarak tükenmiş olduklarını da fark ediyorlar, onun için öfkeliler. Onu da biliyoruz.
"İstediğiniz kadar Ali Babacan'ın eski arkadaşlarını iş başına getirin, yapamazsınız”
Mevcut iktidar, insanlara umut vadetmeyi bırakalı çok uzun zaman oldu. Kimsenin iktidara güveni yok. Bakmayın, son seçimlerde destek veren yüzde 52 var ya. O 52 içerisinde, en az 15-20 puan kerhen verdi o desteği. Ama ‘Bu iktidar, bu ülkenin sorunlarını çözer’ diyerek o güvenle, umutla vermedi. Şimdi soruyorsunuz, ‘İşler kötü’ diyorlar. ‘İyiye gider mi’ diye soruyorsunuz. ‘Hayır, daha da kötüye gidecek’ diyorlar. İşte bunun tüm toplum farkında. İşin ilginç yanı, şöyle bir iktidardakilere baktığımızda, bunların birbirlerine güveni bile yok. Yanlışlıkla şu koltuktan kalksam, ben gelene kadar acaba birisi gelir, oturur mu diye korkuyorlar. İktidara bakıyoruz. ‘O bana bir şey yapar mı? Şu yerime geçmeye mi çalışıyor? Bilmem kim şu kadar almış, ben nereden, neyi alırım’ hesapları bitmiyor. Birbirlerine güvenmeyen, birbirlerine sırtını dönemeyen insanlar, bu ülkeye bir şey veremezler. Ekonomiyi toparlayacaklarmış, toparlayamazlar. Hukuku, adaleti tesis edeceklermiş, edemezler. Eğitim sistemini düzelteceklermiş, düzeltemezler. Çünkü dürüst ve ehil kadrolar olmadan bu ülkenin hiçbir sorunu çözülmez. Hukuk ve adalet olmadan diğer alanlarda ne yapmaya çalışırsanız çalışın, istediğiniz kadar Ali Babacan'ın eski arkadaşlarını iş başına getirin, yapamazsınız. Çünkü asıl ülkeyi yöneten siyasi irade, hukukun üstünlüğüne inanmıyor. Ülkeyi, tek imzayla yönetme yetkisine şu anda sahip olan, kendini anayasayla, kanunlarla bağlı hissetmiyor. Hukukun olmadığı, adaletin olmadığı bir ülkede ekonomi düzelmez. Hukuk, bu ülkede ekmek kadar, su kadar ihtiyaçtır. Olmadan olmaz. Onun için olmayacak diyorum. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak, içim kan ağlayarak bunu söylüyorum. Bir yandan ülkemiz daha iyiye doğru gitsin diye dua ediyorum. Ama bir yandan da biliyorum ki maalesef olmayacak.
"DEVA belediyeciliği; öz kaynaklarını geliştirecek, merkezi yönetime bağlı olmadan da iş ve hizmet üretecek"
Bu yerel seçimlerde, DEVA'ya yakışan bir sonuç alalım ki iktidar, genel seçime kadar iki elinin arasına başını alıp biraz düşünsün, kendine gelsin. Nasıl genel seçimlerde o 52/48 sarstıysa, bir rasyonalite arayışına az da olsa girdilerse bu yerel seçimlerde bizim iyi sonuç almamız, genel seçimlere kadar da ülkenin daha iyi yönetilme çabasını bir miktar oluşturabilir. Onun için bu yerel seçimlerde diyorum ki ‘Gelin, sarı kartı gösterelim.’ Ama genel seçimlerde de hep beraber kırmızı kartlarımızı hazırlayalım ve genel seçimlerde de artık kırmızı kartı gösterip bu görevi beraberce sona erdirelim.
Daha önce, Yerel Yönetimler ve Şehircilik Eylem Planımızı açıkladık. Ve orada çok detay var. O eylem planınız hem merkezi hükümetin hem de belediyeler eliyle yapılması gerekenlerin kapsamlı çalışması. Bu yerel seçimlere özel, iktidarda olmasak dahi, yani şu andaki iktidar devam etse dahi bir sonraki seçimlere kadar bizim belediyelerimizin neler yapacağını ‘DEVA Belediyeciliği’ adı altında böyle bir kitapçıkta topladık. DEVA Belediyeciliği; öz kaynaklarını geliştirecek, merkezi yönetime bağlı olmadan da iş ve hizmet üretecek kurumsal yapıya sahip yeni ve güçlü bir DEVA belediyeciliği anlayışıdır. Ayrıca, haksız kazanca ve yolsuzluğa geçit vermeyen bir DEVA belediyeciliği anlayışı getireceğiz. Katılımcı ve çoğulcu demokrasiyi işleten bir DEVA belediyeciliği anlayışı getireceğiz. İnsan odaklı ve eşitlikçi kentler kuran bir DEVA belediyeciliği anlayışı getireceğiz. Geleceğin şehirlerini kuracak, ulaşım ve erişim sorunlarını çözecek bir DEVA belediyeciliği anlayışı getireceğiz. Çevre, kültür ve spor dostu şehircilikle hayat kalitesini yükseltecek bir DEVA belediyeciliği anlayışı getireceğiz.
"Her adayımızdan etik kurallarına bağlı kalacaklarına dair imzalı bir taahhütname istiyoruz”
Biz, DEVA Partisi olarak erdemli ve ahlaklı siyasetin en temel önceliğimiz olduğunu zaten hep söylüyoruz. Ve bu anlayışla da bir ilki gerçekleştiriyoruz. Her kademedeki belediye başkan adayımızdan daha seçimlere girmeden önce Deva Belediyeciliği etik kurallarına bağlı kalacaklarına dair imzalı bir taahhütname istiyoruz. Bu Türkiye'de ilk, daha önce böyle bir şey hiç olmadı. Bu, DEVA Partisi'nin temiz yönetim anlayışı konusunda lafta değil, sözde değil, özde ne kadar samimi olduğunun işte en önemli belgesidir. Ve bütün adaylarımıza diyoruz ki ‘Bunları okuyun. Dürüst belediyeciliğin ne olduğunu şimdiden gelin, vatandaşlarımıza arz edelim.’ Ve bu çerçevede belediye başkan adaylarımız dürüstlük, şeffaflık, katılımcılık ve hesap verebilirlik, adalet ve eşitlik, ayrımcılık yapmama ve liyakati esas alma, çıkar çatışmasını önleme, hediye ve menfaat kabul etmeme, kamu yararını üstün tutma, kamu kaynaklarını koruma, siyasetin finansmanını belediye yoluyla önleme, gizli bilgileri ifşa etmeme ve kişisel amaçla kullanmama konusunda bütün bu ilkeleri kabul, beyan ve taahhüt ettiklerine dair bu belgeyi bizim adaylarımız imzalayacaklar. Ve bu sözle, bu taahhütle milletimizin karşısına çıkacaklar.
"Belediyelerimizin kurallara uyup uymadığını denetleyeceğiz, karnesini kamuoyuyla paylaşacağız”
Biz de parti olarak yetkili organlarımız aracılığıyla bu etik kurallara uyulup uyulmadığını düzenli olarak izleyeceğiz, denetleyeceğiz ve her bir belediyemizin bu konudaki karnesini de şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşacağız. Yani belediyelerimizin objektif performans kriterlerine göre kendi kendimize karnesini oluşturacağız ve belediyemizin bu karnelerini toplumla paylaşacağız. Bu da yine Türkiye'de bir ilk olacak. Şimdi size yıllar önce yaşanmış gerçek bir olaydan bahsetmek istiyorum. Ekran başındaki vatandaşlarımız, umutsuzluğa kapılan, çözümü yurt dışına gitmekte bulan gençlerimiz, pazara giderken korkarak giden, evine bir misafir çağırmadan önce hesap kitap yapmak zorunda kalan ev hanımlarına, tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum: Uzak bir coğrafyada, yıl 1972. Uruguay Hava Yolları'na ait bir uçak, And Dağları'nda karın üzerine düşer. Mevsimlerden kış. Kazadan kurtulanlar olur. Fakat arama-kurtarma çabaları bir türlü sonuç vermez. İnsanlar orada, dağların orta yerinde, çaresizce beklerler. Her taraf kar, uçak beyaz, bulması da zor. Düşünürler; burada beklesek mi, yoksa gidip yardım mı çağırsak? Beklemeye karar verirler.
“Buradan kurtulmak artık bize kaldı”
Bir gün geçer, üç gün geçer, günler hafta olur. Derken uçağın içinde bir radyo bulurlar. İçlerinden üç kişiyi radyonun çektiği yüksek bir noktaya gönderirler. Ve derler ki ‘Siz bir haber almaya çalışın.’ Bu üç kişi o tepeye ulaşır, radyoyu açar ve haberleri dinlemeye başlarlar. Haberleri dinlerler ki arama-kurtarma çalışmaları, ümitsizlikle sona erdirmiş ve arama-kurtarmadan vazgeçilmiş. Yani artık onları kurtarmaya gelecek hiç kimse yoktur. Bu üç kişi, haberi arkadaşlarına nasıl söyleyeceklerini düşünerek çaresizce, umut içinde bekleyen uçak enkazının yanındaki diğer arkadaşlarının yanına giderler. Haberi dinleyenlerden birisi arkadaşlarının yanına varınca söze girer ve diğer arkadaşlarına der ki ‘Arkadaşlar, size iyi bir haberim var. Arama-kurtarma çalışmalarından artık vazgeçmişler.’ Diğerleri, telaş içinde ağlayanlar, üzülenler demişler ‘Bu nasıl iyi bir haber?’ O üç kişiden o genç yanıtlar: ‘Çünkü buradan kurtulmak artık bize kaldı.’
51 belediye başkan adayı tanıtıldı
Değerli vatandaşlarımız, çektiğiniz zorlukların her birinin farkındayız. Çektiğiniz sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Adaylarımız da farkında. Bu yüzden, gittiniz her yerde adaylarımıza rastlayacaksınız. Daha bugün ilk programımız. Bugün, sadece 51 adayımızı açıklıyoruz. Benzer programlarla Ankara'da veya yerelde, daha yüzlerce adayımızı vatandaşlarımıza tanıtacağız ve vatandaşlarımızın desteğini isteyeceğiz."
DEVA Partisi’nin açıkladığı belediye başkan adayları ve şehir/ilçeleri şöyle:
“Adana, Pozantı – Mehmet Emin Kaya. Adıyaman, Çelikhan – Mahmut Şahin. Afyonkarahisar, Çay – Mahmut Duman. Ankara, Etimesgut – Süleyman Demir. Ankara, Mamak – Muhammed Hanifi Özhan. Antalya, Aksu – Hakan Halim Okudan. Ardahan, Merkez – Halil Kaçar. Balıkesir, Bigadiç – Cemal Mehmet Nalça. Balıkesir, Edremit – Tevfik Çelik. Balıkesir, Erdek – Murat Sever. Bilecik, Bozüyük – Burak Sel. Bilecek, Merkez – Kadir Emre. Bursa, Karacabey – Yasemin Tuna. Denizli, Beyağaç – Mehmet Özdemir. Diyarbakır Büyükşehir – Cenap Ekinci. Erzurum, Hınıs – Rahim Aydın. Erzurum, Palandöken – Emre Okumuş. Gaziantep, Araban – Ferit Karataş. Gaziantep, Oğuzeli – Mehmet Bozkurt. Gaziantep, Şehitkamil – Okan Kısacık. Giresun, Şebinkarahisar – Hakan Gargun. Gümüşhane, Merkez – Hamza Çakır. İstanbul, Avcılar – Erkan Uzun. İstanbul, Bakırköy – Gökhan Yılmazer. İstanbul, Büyükçekmece – Ekrem Yılmaz. İstanbul, Sancaktepe – Mutalip Geçer. İstanbul, Tuzla – Ceylan Yalçın. İstanbul, Beyoğlu – Cemil Kara. İzmir, Karabağlar – Abdullah Kaya. İzmir, Seferihisar – Emin Yüce. İzmir, Menderes – Gülhan Akyol. Karabük, Eflani – Mustafa Uğur Ceylan. Kayseri, Özvatan – Şahin Çağrı. Kayseri, Pınarbaşı – Fazıl Demircioğlu. Konya, Ahırlı – Hüseyin Geçer. Konya, Saray Önü – Mahpeyker Feryal Karça. Konya, Doğanhisar – Hasan Aksoy. Kırıkkale, Keskin – Esra Yılmaz. Mersin, Mut – Fatma Çelik Kovan. Muş, Korkut – Nimetullah Demirtaş. Samsun, İlkadım – Ender Çıkla. Siirt, Pervani – Refik Öztürkan. Tekirdağ, Ergene – İsa Kalaycı. Şırnak, Güçlükonak – Sebahat Aktuğ. Trabzon, Köprübaşı – Muhammet Yamakoğlu. Trabzon, Beşikdüzü – Ali Öztürk. Tunceli, Merkez – Veysel Güler. Uşak, Banaz – Murat Ahmet Gündüz. Van, Çaldıran – Mehmet Reşat Yıldırım. Van, Bahçesaray – İbrahim Tiryak.”