DEŞİFRE ARTIK İNTERNETTE DE "DEŞİFRE" EDECEK...

Star'da yayınlanan "Deşifre" haber programı sanal aleme taşındı.www.desifrehaber.com adresiyle sanal aleme giriş yapan sitede gündeme dair çarpıcı dosyalar yeralıyor.

Yayına giren sitede Deşifre Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Önel, Dim Çayı'ndan sevgilisini geçirirken fotoğraflanan ve bu fotoğrafların da medyada yeralması sonucunda "skandal" kurbanı olup koltuğunu kaybeden Belbim Genel Müdürü Adnan Şahin için yazdı.

KUCAKTAKİ KADINLA NASIL DERE GEÇİLİR...


Ne 14 Milyon öğrencinin yine büyük sancılarla ders başı yapması, ne Cumhurbaşkanı ile Milli Eğitim Bakanı'nın söz düellosu, ne YÖK´ün hükümete karşı yeni salvolarına başlaması, ne de bir başka olay.

Geçen haftanın en flaş konusu belediye şirketi müdürünün sevgilisi olduğu iddia edilen genç bir hanımı ayakları ıslanmasın diye kucağında dereden geçirme operasyonuydu.

Ama bu bir yanılsamaydı. Müdür bey aslında dereyi geçme işini başaramamıştı. Kucağındaki hanımla birlikte derede değilse de kıyıda boğulmuştu. Ansızın ortaya çıkan o malum fotoğraf yılların müdürünü haftanın flaş konuğu yaptı. Kucak mağduru hanımefendi de öğrendi ki aslında insanın dereyi geçerken ayaklarının ıslanması o kadar da kötü birşey değilmiş. Kucakta dere geçme konforunun ağır da bir faturası varmış.

Hoş kucakta dere tepe geçen, boğazda yalı kapan, Ferrari´lere, Porsche´lere binen, hiç kazanmadığı halde ayda en az 10 bin Dolar harcayan ve yaptıkları marifetmiş gibi magazin programlarının baş kahramanı olan, o kadar çok kucak heveslisi hatun var ki, say say bitmez.

Ama o hatunların kucağa oturması pek yadırganmaz. Hatta biraz da övgüyle söz edilir bu kucak operasyonlarından ağızlar sulanarak. Nice er kişiler hayalini kurar o "kucak" olmak için. Yeni yetme ergen delikanlılar hamam sohbeti yapar hatun kişinin marifetlerini. Ama kimse neden, niçin, diye sormaz. Sormazlar çünkü bu takım beyaz ırka mensuptur. Onlar yaparsa hoş bir çapkınlık olarak yerleşir belleklere.

Ya o beceriksiz müdür beye ne demeli. Doğru dürüst bir yalan bile söyleyemedi kucak operasyonunu açıklamak için. Kameraların karşısında ıkındı sıkındı onca insanı aptal yerine koyarak düpedüz saçmaladı. Yüreğindeki o saklı gerçeğe sahip çıkamadı. Hem kendini, hem eşini hem de kadın arkadaşını rezil etti.

Oysaki çıkıp kameraların karşısına önce eşinden, sonra çocuklarından özür dileseydi, belediye başkanına seslenerek göreve layık olamadığı söyleyip affını isteseydi, böyle de madara olmasaydı olmaz mıydı? Olurdu elbette. Ama bunu yapacak adamda mangal gibi yürek olması gerekirdi.

Hazır Türkiye´nin en önemli gündemi haline gelmişken, aslında çok eşliliğin bu topraklarda hep yeşerdiğini; beyaz yakalıların metres, partner gibi isimlerle bu işi yaptığını, ama anadolu insanının da ikinci eş olarak çok eşliliği benimsediğini ve beğensek de beğenmesek de bunun hayatın bir gerçeği olduğunu söyleseydi daha iyi etmez miydi? Ederdi elbette.

Ama o bu yürekliliği gösteremedi. Ne eşinin onuruna, ne kadın arkadaşına ne de koltuğuna sahip çıkabildi.

Şimdi bu olaydan sonra hangi evli çapkının, hangi evli kadınla yakalanacağını ve olayın yansımalarının nasıl olacağını içten içe merak etmeye başladım.

Haydi beyler...Kucakta hatun dereyi geçin ama dikkat edin de kıyıda boğulmayın. Hele de beyaz ırktan değilseniz.

MEHMET ALİ ÖNEL


Medyaradar olarak hayırlı olsun diyoruz.

http://www.hdadwcd.co