"DEPREM 2013'TEN SONRA!..." SERDAR TURGUT DEPREMİN TARİHİNİ VERDİ!... PEKİ AMA NEYE DAYANARAK?...

Geçen pazar günü Hürriyet gazetesinin birinci sayfasında `NASA: Depremleri tahmin etmeye çok yaklaştık´ başlıklı bir haber vardı


Deprem 2013´ten sonra

Geçen pazar günü Hürriyet gazetesinin birinci sayfasında `NASA: Depremleri tahmin etmeye çok yaklaştık´ başlıklı bir haber vardı. Haberde özetle şöyle deniliyordu: Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi´nin (NASA) yaptığı açıklamaya göre dünyanın atmosferindeki elektrik hareketliliği ile yerküredeki sarsıntılar arasında yakın bir ilişki saptanmış.

Şimdi lütfen izin verin de biraz övüneyim. İzin vermeseniz de övüneceğim nasıl olsa. Tevazu göstermek gibi bir adetim yok Allah´tan. Fazla tevazulu olanların aptal olduklarını da düşünürüm.

Mutlaka hatırlamıyorsunuzdur bu köşede 22 Mayıs tarihinde `Salgının nedeni´ başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazıda bir süredir genel çerçevesini çizdiğim bir teorinin açılımını yapıyordum. Yazıda şöyle cümleler vardı: Bugüne kadar birden patlayıveren problemlerin çözüm yolunu aramak için bakmaya alışık olduğumuz muhtemel neden kaynaklarını tamamen unutup kafamızı biraz gökyüzüne kaldırmamız gerekecek. Yani nedenleri yerde ararken bir anlamda gökte bulacağız. Deprem, volkanik patlama ve çeşitli fırtınaların ve hatta birden patlayıveren virütik salgınların gökyüzünden kaynaklandığını ortaya koyuyordum o yazıda.

NASA´daki bilim insanlarını atlatmayı başardığımı iddia edecek kadar henüz delirmedim. Sadece yıllardır süren bir merak ve öğrenme arzusunun sonucuydu benim yaptığım. Uzaydaki elektromagnetik alanların ve güneş patlamalarının dünyaya etkisini çok uzun zamandır araştırıyor bilim insanları. Ben de onların raporlarını okuyorum bir süredir.

İşte bu nedenden dolayı gökyüzü incelenerek depremlerin tahmin edilebileceği haberi benim için yeni değil. Haber de değil. Sadece bu bilimsel bağlantı nedeniyle işini bilimsel yapan astrologlara yeni bir saygım oluştu. Onların yaptığı işi bir tür falcılık olarak görenler hem yanlış yapıyorlar hem de büyük bir bilgi kaynağından yoksun kalıyorlar. Bakılan tarihte dünyanın evrendeki tam yeri, bulunulan yerdeki elektromagnetik akımların gücü ve yine o tarihte güneşte yaşanılacaklar (örneğin patlamalar) bilindiği takdirde -ki astrologlar bunu bile biliyorlar- ve yine o gün ilgilendiğiniz ülkenin dünyanın yeri dolayısıyla güneşe göre ve elektromagnetik alana karşı nasıl konuşlandığını hesapladıktan sonra o ülke hakkında bazı şeyler söyleyebiliyorsunuz. Gazetemize yazan astrolog Oğuzhan Ceyhan bilimsel çalıştığı için ben onun tahminlerine değer veririm. Onun yaptığı hesaplamalara göre bu yılın 16 Ağustos´undan itibaren Türkiye´de bir dizi deprem hareketliliği olacak. Bunlar büyük depremler değil, bir hareketlilik bekleniyor. 2010 tarihinden sonra Türkiye´de 3 adet büyük deprem olması muhtemel. İstanbul´daki deprem ise 2013 yılından sonra olacak.

Bu bir tahmin ama bilimsel bir tahmin. Sadece yere bakarak değil göğe bakılarak yapılıyor bu. Doğru çıkıp çıkmayacağını hep birlikte göreceğiz.

Gökyüzündeki değişimler yeryüzünden fırtına, deprem, volkanik aktivite yanı sıra nasıl virütik salgınlara da yol açıyorsa sosyal sorunların temelinde de güneş ve gökyüzü olabiliyor. Büyük bir medeniyet kurmuş olan Çin de kültüründe hiç yokken geçici bir cannibalism (insan yemek) salgını olabilmesini de gökyüzündeki değişimlere bağlayan bilim adamları var. Bu kadar uç noktada olmasa da önümüzdeki yıllarda Türkiye´de önemli sosyal sorunların yaşanabileceği y