Denizolgun'dan Süleymancıları deşifre eden sözler: Vakit; her şeyi itiraf etme vakti!
27. Dönem İstanbul Milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun, Süleymancıların lideri Ali Erhan Kurişii ile ilgili dikkat çeken uzun bir açıklama yaptı. Açıklamada Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’le ilgili de detaylar yer aldı.
Süleymancılar cemaatinin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan'ın torunu, Arif Ahmet Denizolgun'un yeğeni, Mehmet Beyazıt Denizolgun'un oğlu Fatih Süleyman Denizolgun, “Küçük kuzenim Hilmi Tuna Kuriş kardeşimin sadece nesep yönünden abisi olan, Ali Erhan Kurişii'ye gösterilmek ve çıktısı önüne koyulmak üzere” başlığıyla yayınladığı mesajda, “Artık vakit çok yaklaştı… Vakit; her şeyi itiraf etme ve samimice derin bir tevbe etme vakti… Vakit; tam dönüş yapma vaktidir. Aksi halde; hiçbir şey için hiçbir vaktin kalmayacak” ifadelerine yer verdi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
"Tüm etrafın da seni yalnız bırakmak zorunda kaldı.
Artık "a" desen, herkes duyar oldu.
Acep, sen nasıl bir çukurun içine düşer oldun?''
“BİRİLERİNE ÖZEL MESAJLAR”
''Eskiden sinemalara gider, dinleme cihazları seni çözemesin diye orada birtakım görüşmeler yapardın!
Dahası, kapalı odalar içindeki muslukları açar, su sesi gürültüsüyle birilerine özel mesajlar verirdin!
Açık alanlara, ormanlara gider; kritik meseleler için gürültülü veya yine su sesi olan noktaları tercih ederdin!
Artık vakit; tüm tedbirlerinin çaresiz kalıp, suç örgütü tüm sisteminin çöktüğü vakit, bu vakittir!
Artık, 2 kişi ne konuşursan, herkes bilir oldu.
Artık, nereye gidersen, herkes görür oldu.
Artık, kimse sana inanamaz ve güvenemez oldu.
Artık, sana tek çıkar yol; denizlerin çok derinlerine tek başına dalıp, kimse olmadan, tek başına suya konuşmak oldu.''
"MEHMET GÖRMEZ'E İTİRAF ETTİĞİN GİBİ..."
''Ama niyetini halis olarak düzeltebilirsen eğer; uzun, ince sarp bir gerçek yokuş yolu daha var!
Her şeyi itiraf et!
Daha önceden Diyanet Reisliği yapan Mehmet Görmez Beye yapmış olduğun itirafları daha da derinlemesine yap.
Herkes duysun ve bilsin tüm gerçekleri!
Nüans ve detaylarıyla, tüm ana hatlarıyla her şeyi itiraf et ve sonra tevbe et!''
"KUKLA OLDUĞUNU İTİRAF ET"
''Şahsi günahlarını itiraf etmene gerek yok!
Ama cemaate, millete, kamuya, devlete, tüm insanlığa ve tüm dünyaya karşı işlediğin suçları sadece dil tevbesiyle temizleyemezsin!
Önce aleni itiraf, pişmanlık ve deklarasyon gerekir!
Kandırıldım de! Kullanıldım de! Kukla olduğunu ve oynatıldığını itiraf et!
Haber, dedikodu, duyum olarak kim ne getirirse inandığını, manipüle edildiğini, safdilliğini, yönetildiğini itiraf et!
Korkak olduğunu, yıllardan beri eziklik kompleksiyle yaşadığını itiraf et!
Liderlik vasıfları taşımadığını, şahsın hakkında manevi olarak söyletilen her şeyin palavra olduğunu, amcamın senin için yakın dostlarına söylediği gibi; her zaman yoğurdunun bol olduğunu, yani her şeye emeksiz, zahmetsiz şekilde hazır konduğunu, eğitim hayatının hep özel okullarda olduğunu, hayatının hiçbir döneminde, cemaat fanusu dışına Kemal BeyAğabey ve amcamın çıktığı gibi hiç çıkamayıp; hayatı, dünyayı, ülkeleri, ülkemizi, halkları, milletimizi, insanları tanımadığını, ticareti, ilmi siyaseti, tarihi, devleti, strateji kurmasını bilmediğini, zamanın ruhunu ve dünyanın gidişatını okumasını yapamadığını itiraf et!
İnsan sarraflığı gibi önemli olan her konudan bihaber olduğun için kukla olarak getirildiğini itiraf et!''
“TÜM SUÇLARI İTİRAF ET”
''Sesini değiştirmeye çalışarak, gırtlak hileleriyle yalandan ruhani bir hava vermeye çalıştığın vaazu nasihatlarındaki! çoğu konuya, yaşantının ve ahlakının uymadığını; birçok haksızlık, hukuksuzluk, kanunsuzluk yaparak bireylerin, kamunun ve cemaatin haklarına girdiğini, maddi ve manevi işlediğin tüm suçlarını itiraf et!''
“AMCAMIN ŞAİBELİ VEFATI”
''Diyanet Reisi Mehmet Görmez Beye kısmen açıkladığın gibi; manevi konulardaki tüm manipülasyonları, tüm yalanları, tüm dolapları itiraf et!
Amcamın şaibeli vefatı konusundaki ve önceki aylardaki amcam aleyhine girmiş olduğun diyalogları, dahlini, etkini, bildiklerini, yaptıklarını, ihmallerini ve anlaşmalarını itiraf et!
Sadece amcamın şaibeli vefatını itiraf etsen bile, tüm cemaatimizin midesi için ve herkesin her şeyi idrak etmesi için kâfi olur!
İtiraflarını kamuoyuna açıktan yaptıktan sonra; bu aralar herkese talimatlarla zorla kıldırmaya çalıştığın tespih namazları, tevbe-i istiğfarlar ve zikirler yerini bulabilir.
Önce halis niyetle; Tevbe-i Nasuh tevbesiyle, fiili tevbe yani aleni itiraf lazım gelir!
Kul-kamu-cemaat hakları haricindeki; nefsi emmarenin işlettiği şahsi günahların için itirafa gerek olmadan, gizli gizli tevbe edebilir, bol bol tespih namazı kılabilirsin!''