DENİZ FENERİ'NDE 136 SOMUT DELİL! SAVCI'NIN SORULARINA KANAL 7 YÖNETİCİLERİ NE YANIT VERDİ?
Deniz Feneri'nin muhasebesini 'çözen' savcılar, beş şüpheliyi yardım paralarıyla gemi ve mülk alındığına ilişkin belgelerle terletti.
Ankara Başsavcılığı’nın Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği soruşturması kapsamında, aralarında eski RTÜK Başkanı Zahid Akman ve Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ın da bulunduğu beş şüpheli tutuklama istemiyle mahkeme önüne çıktı. Şüphelilerin 50 saatlik sorguda çelişkiye düştükleri ve sorumluluğu Almanya’daki davada tutuklanan Mehmet Gürhan’a attıkları öğrenildi. Çözülen muhasebe kayıtlarında, şüphelilerin yardım parasıyla Almanya’da taşınmaz edindikleri, paraları kendi şirketlerinde kullandıkları ve Atlas 1 isimli gemiyi satın aldıkları belgelendi. Zanlılar 136 delil dosyasıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Savcılardan özel uygulama
Eski RTÜK Başkanı Zahid Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Kanal 7’nin Genel Yayın Yönetmeni İsmail Karahan, Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çelik ve Finans Müdürü Erdoğan Kara geçen çarşamba günü gözaltına alınmıştı. Farklı bir uygulamaya imza atan soruşturma savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz, şüphelilerin Emniyet’te sorgulanmasına izin vermeyip, sorgulamaları bizzat yaptı. Şüpheliler üç savcı tarafından dört gün boyunca yaklaşık 50 saat sorgulandı. Son olarak Kanal 7 Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çelik’in sorgusu önceki gece bitirildi.
Somut deliller
Sorgunun tamamlanmasının ardından savcılar durum değerlendirmesi yaptı. Savcılar, ortaya çıkan delilerin ‘somut’ olduğunu dikkate alarak, şüphelileri ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurmak’, ‘birden fazla nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘birden fazla belgede sahtecilik’ suçlamasıyla tutuklanma talebiyle nöbetçi 13. Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk etti. Mahkemeye 136 delil dosyası sunulurken, savcılık kaynakları, delillerin tamamen somut belgelere dayandığını vurguladı.
Ermiş’i bırakıp Gürhan’ı suçladılar
Yaklaşık 50 saat süren sorguda, savcılar şüphelilere yüzlerce soru yöneltti. Savcıların belgelere dayanarak yönelttiği sorular karşısında şüpheliler suçu Almanya’da tutuklanan Deniz Feneri e.V’nin yöneticilerinden Mehmet Gürhan’a attı. Şüpheliler şimdiye kadar muhasebeci Firdevsi Ermiş’i suçluyordu. Savcılar sundukları belgeler kapsamında yapılan işlemlerin Gürhan’ın tek başına yapamayacağı işlemler olduğuna dikkat çekti ve zanlıların bu yöndeki savunmalarına itibar etmedi. Savcıların detaylı soruları karşısında bunalan şüpheliler, sorulara zaman zaman “Mehmet Gürhan’a sorun” yanıtını verdi.
Gürhan susma hakkını kullanmış
Soruşturma kapsamında savcıların geçen ocak ayında Almanya’ya yaptıkları ziyaret sırasında Gürhan’ın ifadesini almaya çalıştıkları da ortaya çıktı. Ancak Gürhan’ın “Susma hakkımı kullanıyorum” diyerek konuşmadığı belirtildi. Aynı davada tutuklanan Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş’in de savcılara ifade verdiği ancak bütün soruları yanıtlamadıkları ifade edildi.
‘Çok kâr edeceğiz’
Ankara’da sorgulanan şüpheliler, yardım paralarıyla Letonya’dan 2007 yılında alınan Atlas 1 isimli geminin Gürhan’ın “Çok kâr edeceğiz” şeklindeki yönlendirmesi sonucu alındığını ileri sürdü. Zanlılardan Zekeriya Karaman, Atlas 1 isimli geminin banka kredisiyle alındığı şeklindeki iddiasını sorgu sırasında da tekrarladı. Ancak savcılar, geminin yardım parasıyla alındığına ilişkin belgeyi sununca, Karaman’ın bu kez geminin alımı için Türkiye’den Almanya’daki derneğe para gönderildiğini, daha sonra bu paranın tekrar kendilerine gönderildiğini öne sürdüğü öğrenildi.
Muhabese belgeleri terletti
Almanya’daki soruşturmada savcılar muhasebe kayıtlarının bir bölümüne ulaşabilmişti. Alman savcılar ön muhasebe kayıtlarını dayanak alarak iddianameyi hazırlamıştı. Ancak Türkiye’deki soruşturmayı sürdüren savcılar, ayrı bir uyum programıyla hazırlanan muhasebe kayıtlarını da çözmeyi başardı. Bu kayıtların, yardım paralarının amaca uygun olarak kullanılmadığını net olarak ortaya koyduğunu savunan savcılık kaynakları, zanlıların sunulan belgeler karşısında güç anlar yaşadığını söyledi.
Kuryelik delili biletler
Zahid Akman kuryelik yaptığı iddiasını yalanlarken savcılar, yardım paralarının Almanya’dan Türkiye getirildiğine ilişkin olarak şüphelilerin yurda giriş çıkış yaptıkları tarihleri ve uçak biletlerine ilişkin kayıtları delil olarak gösterdi. Yardımların Kanal 7 binasında toplandığına ilişkin irsaliyeler de delil olarak şüphelilere gösterildi. Kanal 7 yöneticileri “Yapılan yardımlara karışamayız” demekle yetindi. Ayrıca ortaya çıkan muhasebe kayıtlarından yardım parasıyla Almanya’da zanlıların kendi şirketlerine taşınmazlar aldıkları da belirlendi.
Savcılardan özel uygulama
Eski RTÜK Başkanı Zahid Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Kanal 7’nin Genel Yayın Yönetmeni İsmail Karahan, Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çelik ve Finans Müdürü Erdoğan Kara geçen çarşamba günü gözaltına alınmıştı. Farklı bir uygulamaya imza atan soruşturma savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz, şüphelilerin Emniyet’te sorgulanmasına izin vermeyip, sorgulamaları bizzat yaptı. Şüpheliler üç savcı tarafından dört gün boyunca yaklaşık 50 saat sorgulandı. Son olarak Kanal 7 Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çelik’in sorgusu önceki gece bitirildi.
Somut deliller
Sorgunun tamamlanmasının ardından savcılar durum değerlendirmesi yaptı. Savcılar, ortaya çıkan delilerin ‘somut’ olduğunu dikkate alarak, şüphelileri ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurmak’, ‘birden fazla nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘birden fazla belgede sahtecilik’ suçlamasıyla tutuklanma talebiyle nöbetçi 13. Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk etti. Mahkemeye 136 delil dosyası sunulurken, savcılık kaynakları, delillerin tamamen somut belgelere dayandığını vurguladı.
Ermiş’i bırakıp Gürhan’ı suçladılar
Yaklaşık 50 saat süren sorguda, savcılar şüphelilere yüzlerce soru yöneltti. Savcıların belgelere dayanarak yönelttiği sorular karşısında şüpheliler suçu Almanya’da tutuklanan Deniz Feneri e.V’nin yöneticilerinden Mehmet Gürhan’a attı. Şüpheliler şimdiye kadar muhasebeci Firdevsi Ermiş’i suçluyordu. Savcılar sundukları belgeler kapsamında yapılan işlemlerin Gürhan’ın tek başına yapamayacağı işlemler olduğuna dikkat çekti ve zanlıların bu yöndeki savunmalarına itibar etmedi. Savcıların detaylı soruları karşısında bunalan şüpheliler, sorulara zaman zaman “Mehmet Gürhan’a sorun” yanıtını verdi.
Gürhan susma hakkını kullanmış
Soruşturma kapsamında savcıların geçen ocak ayında Almanya’ya yaptıkları ziyaret sırasında Gürhan’ın ifadesini almaya çalıştıkları da ortaya çıktı. Ancak Gürhan’ın “Susma hakkımı kullanıyorum” diyerek konuşmadığı belirtildi. Aynı davada tutuklanan Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş’in de savcılara ifade verdiği ancak bütün soruları yanıtlamadıkları ifade edildi.
‘Çok kâr edeceğiz’
Ankara’da sorgulanan şüpheliler, yardım paralarıyla Letonya’dan 2007 yılında alınan Atlas 1 isimli geminin Gürhan’ın “Çok kâr edeceğiz” şeklindeki yönlendirmesi sonucu alındığını ileri sürdü. Zanlılardan Zekeriya Karaman, Atlas 1 isimli geminin banka kredisiyle alındığı şeklindeki iddiasını sorgu sırasında da tekrarladı. Ancak savcılar, geminin yardım parasıyla alındığına ilişkin belgeyi sununca, Karaman’ın bu kez geminin alımı için Türkiye’den Almanya’daki derneğe para gönderildiğini, daha sonra bu paranın tekrar kendilerine gönderildiğini öne sürdüğü öğrenildi.
Muhabese belgeleri terletti
Almanya’daki soruşturmada savcılar muhasebe kayıtlarının bir bölümüne ulaşabilmişti. Alman savcılar ön muhasebe kayıtlarını dayanak alarak iddianameyi hazırlamıştı. Ancak Türkiye’deki soruşturmayı sürdüren savcılar, ayrı bir uyum programıyla hazırlanan muhasebe kayıtlarını da çözmeyi başardı. Bu kayıtların, yardım paralarının amaca uygun olarak kullanılmadığını net olarak ortaya koyduğunu savunan savcılık kaynakları, zanlıların sunulan belgeler karşısında güç anlar yaşadığını söyledi.
Kuryelik delili biletler
Zahid Akman kuryelik yaptığı iddiasını yalanlarken savcılar, yardım paralarının Almanya’dan Türkiye getirildiğine ilişkin olarak şüphelilerin yurda giriş çıkış yaptıkları tarihleri ve uçak biletlerine ilişkin kayıtları delil olarak gösterdi. Yardımların Kanal 7 binasında toplandığına ilişkin irsaliyeler de delil olarak şüphelilere gösterildi. Kanal 7 yöneticileri “Yapılan yardımlara karışamayız” demekle yetindi. Ayrıca ortaya çıkan muhasebe kayıtlarından yardım parasıyla Almanya’da zanlıların kendi şirketlerine taşınmazlar aldıkları da belirlendi.