"DENİZ FENERİ VE GAZETECİ KELİMELERİNİ YAN YANA İŞİTİNCE TUHAF OLDUM!.."

WAN-IFRA'nın basın özgürlüğü toplantısına katılan Ertuğrul Özkök, Türkiye'deki basın özgürlüğünün kaygı verici bulunmasını ve gözlemlerini aktardı.

Gazeteci deniz feneri olur mu

Haydarabad
DÜN Dünya gazetecilik örgütleri açısından çok önemli bir gündü.

WAN´ın (Dünya Gazete Yayıncıları Birliği) 62´nci Kongresi Hindistan´ın Haydarabad şehrinde başladı.


WAN bu yıl temmuz ayında dünyanın ikinci büyük gazetecilik örgütü olan IFRA ile birleşti.


Böylece basın tarihinin en güçlü gazetecilik örgütü ortaya çıktı.


Örgütün adı artık WAN-IFRA oldu.


Dünyanın önde gelen 18 bin gazetesi bu çatı altında bir araya geldi.


Ayrıca Birleşmiş Milletler´in tanıdığı tek gazetecilik örgütü de WAN-IFRA.


BORÇ DENİZİNDE YÜZEN DUBAİ EMİRİ MANŞETİ


Haydarabad´a Dubai üzerinden geldim.


Uçağımız Dubai´ye inerken, aşağıda krizin en küçük işareti görünmüyordu.


Son olarak 4 yıl önce geldiğim Dubai, daha da büyümüş.


Şehir ışıl ışıl parlıyor.


Havalimanı her zamankinden daha kalabalık.


Havalimanından Birleşik Arap Emirlikleri´nin üç büyük gazetesini alıyorum.


Birinci sayfalarında ekonomik krizden tek haber yok.


Emir ve ailesinin bayram kutlamalarına ayrılmış.


O gün İngiliz Sunday Times gazetesinin Dubai´de satışı yasaklanmış.


Çünkü birinci sayfasında Dubai emirini borç denizinde yüzerken gösteren bir desen yayımlanmış.


HAYDARABAD´DA MANŞETTE HANGİ HABERLER VARDI


Haydarabad, Hindistan´ın beşinci büyük şehri.


İnternet alanında Hindistan´ın Bengalor şehri ile birlikte en büyük teknoloji merkezi.


Havalimanı yeni.


Ama emek yoğun bir servis sistemi var.


Nüfusu 1 milyarın üzerindeki ülkede başka ne yapılabilir ki diye düşünüyorsunuz.


Ama çok az insanla çalışan İstanbul Atatürk Havalimanı´nın hizmet, altyapı ve modern görüntüsünden burada eser yok.


Hindistan´da insanlar yoksul.


Ama çok iyi çalışan bir demokrasisi var.


Gazetecilik sektörü büyük hızla gelişiyor.


Gazete tirajları artıyor.


Dünyada basılan gazetenin yüzde 20´si bu ülkede satılıyor.


Dün Haydarabad´da öğrenci gösterileri vardı.


Gazetelerin hepsinin birinci sayfalarında hem Dubai haberleri hem de öğrenci gösterileri yer alıyordu.


DUBAİ´DE EKONOMİK KRİZ, HİNDİSTAN´DA YÜZDE 8 BÜYÜME


Bir karşılaştırma daha.


Basın özgürlüğü olmayan Dubai´de ekonomik kriz büyüyor.


Basın özgürlüğü olan Hindistan ise dün yılın ikinci çeyreğindeki büyüme rakamını açıkladı.


Yüzde 8...


Türkiye dahil birçok ülke için bugün hayal sayılabilecek bir büyüme hızı.


Sanayideki büyüme yüzde 9.2.


Hizmetler sektörü ise yüzde 12.7 büyümüş.


BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ FİLMİ TÜRKİYE İLE BAŞLIYOR


Dünyanın bu en güçlü gazetecilik örgütünün açılışında, bir film sunuldu.


Konusu "dünyada basın özgürlüklerinin durumu" idi.


Film, bir Türk televizyon ekibinin Gürcistan´da uğradığı saldırının görüntüleri ile başlıyordu.


Daha sonra çeşitli ülkelerde gazetecilerin uğradığı saldırıların raporu verildi.


Son 10 yılda 770 gazeteci öldürülmüş. Geçen yıl öldürülen gazeteci sayısı 88.


Bu arada WAN-IFRA Başkanı O´Reilly, herkesi öldürülen gazeteciler ve aileleri anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet etti.


Rusya, Afganistan, Pakistan ve Azerbaycan gazeteciler için tehlikeli ülkeler olarak sayılıyor.


Afrika´da ise Uganda, Zimbabve, Gabon gibi ülkeler basın özgürlüğünün tehlikede olduğu ülkeler olarak geçiyor.


BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE TÜRKİYE´NİN KOMŞULARI


Bu yılki raporda Türkiye açısından da üzüntü verici bir bölüm vardı.


Türkiye, basın özgürlüğüne yöneltilen tehditler açısından yine WAN yıllık raporuna girdi.


Maliye´nin Doğan Grubu´na kestiği vergi cezaları, basın özgürlüğüne ağır tehdit olarak değerlendirildi.


Filmde, Aydın Doğan´la Başbakan Tayyip Erdoğan´ın yan yana bir fotoğrafı kullanılmış.


Ayrıca Hürriyet, Kanal D, Star TV ve CNN Türk binaları da gösterilmiş.


Türkiye, 12 Eylül sonrasında bozulan basın özgürlüğü sicilini düzeltmişti.


Şimdi yeniden WAN listesine girmesi Türk basını açısından üzüntü verici bir durum.


Umarım ileriki yıllarda bu sicilimiz yeniden düzelir.


Çünkü, basın özgürlükleri ülke sicilleri açısından en önemli göstergelerden biri kabul ediliyor.


GAZETECİ DENİZ FENERİ OLUR MU


Toplantının yapıldığı ev sahibi ülkenin en efsane lideri Mahatma Gandi´ydi.


Gandi, siyasete girmeden önce gazeteciydi.


Bir konuşmacı onun hakkında şunu söyledi:


"O bize, şiddete başvurmadan haklarımızı korumayı öğretti."


Bu yıl Dünya Editörler Forumu´nun basın özgürlüğü ödülü Pakistan´ın "Friday Times" ve "Daily Times" gazetelerinin Genel Yayın Yönetmeni Naajam Sathi´ye verildi.


Sathi konuşmasında, "Gazeteciler, toplumların deniz feneri olmalıdır" dedi.


Deniz feneri ve gazeteci kelimelerini yan yana işitince tuhaf oldum.


Türkiye´de gazeteciler için "deniz feneri" olmanın ne anlama gelebileceğini düşününce, içimdeki munzır kahkahalar atmaya başladı.


Yıllardır WAN toplantılarını izliyorum.


Her defasında çok şey öğrenerek döndüm.


Ama bu yıl, buradan içim burkularak ayrılıyorum.


Türkiye´nin adını o ülkelerle yan yana görmek istemezdim.


ONLAR NELER SORDU BEN NELER ANLATTIM


Karşılaştığım bütün meslektaşlarım bana "Orada neler oluyor" diye, bize yazılan vergi cezalarını sordu.


Bense onlara olumlu şeyleri anlatmaya çalıştım.


Kürt açılımını, Ermeni açılımını, Ergenekon davasındaki olumlu ve olumsuz gelişmeleri...


Son sözüm şu:


Bu basın sicili, açılımlar ülkesi Türkiye´ye yakışmıyor.


Ülkemde bir yandan çok güzel şeyler olurken, basın özgürlüğü konusunda gerilememizin nedeni üzerinde hepimiz durmalıyız diye düşündüm.



Ertuğrul Özkök/Hürriyet