DENİZ FENERİ DAVASINDA CEZA PAZARLIĞI YAPILDI MI?
Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma sonucunda 20 sanık hakkında açılan davanın dördüncü duruşması başladı.
Deniz Feneri davası sanıklarından Zekeriya Karaman, Almanya'daki sanıkların mahkeme ile daha az ceza almak için pazarlık yaptığını ve kendilerinin asıl fail ilan edildiğini söyledi.
Almanya'daki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma sonucunda 20 sanık hakkında açılan davanın dördüncü duruşması başladı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, aralarında Zahid Akman ve Zekeriya Karaman'ın da bulunduğu 14 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı İsmail Hakkı Yolmaz, sanık Zekeriya Karaman'ı kürsüye çağırarak hakkındaki iddiaları sordu.
Karaman, hakkındaki iddiaları iki başlık altında cevaplayacağını belirterek, ilk olarak genel değerlendirme yapacağını ardından madde madde hakkındaki iddialara cevap vereceğini söyledi.
Sanık Karaman, 36 yıldır ticaretle uğraştığını, 93 yılında ortaklarıyla beraber Kanal 7 televizyonunu kurduğunu ifade ederek, televizyona bağlı birçok yan şirketler de kurduklarını anlattı. Daha sonra değişik sektörlerde de şirketler kurduklarını ifade eden sanık Zekeriya Karaman, "Bu şirketleri anlatmamın sebebi iddianamede çok sayıda şirketin şüpheli gibi gösteriliyor olmasındandır" dedi.
"Dava pazarlıklar sonucu bitiriliyor"
Şu an grup olarak 4 bin çalışanının olduğunu söyleyen Karaman, bunun yanı sıra Avrupa'daki bazı ülkelerde Kanal 7 televizyonunun temsilciliklerini kurduklarını belirtti. Karaman, şunları söyledi:
"Avrupa'da da bazı şirketler kurduk. İddianamede, bu şirketlerin Deniz Feneri e.V'nin kaynaklarını kullandığı iddia ediliyor. Halbuki Almanya'daki şirketimiz söz konusu dönemde 2,5 milyon Euro ciro yapmıştır. Buradaki iddianame de aslında Almanya'daki iddianameye dayanmaktadır. Almanya'da soruşturma isimsiz ihbarlar sonucu başlamıştır. Bir sabah baskınında şirketlerin bütün evraklarına el konuluyor, 2 kişi de gözaltına alınıyor ve her şey medyaya servis ediliyor. Soruşturma sonucu Alman polisinin hazırladığı fezlekede rahmetli eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan hocadan, milli görüşün faaliyetlerinden aynı zamanda Başbakan Erdoğan'dan bahsediliyor. Bu fezleke savcılığa sunuluyor. Dava pazarlıklar sonucu bitiriliyor. Orada mahkeme ile anlaşmalar yapılıyor burası gibi değil. Mahkeme yargılananlara bazı şartları kabul ederseniz daha az hapis cezası vereceğini söylüyor. Netice olarak Mehmet Gülhan ile birlikte yargılanan 3 kişi az hapis cezaları alıyor. Ancak dava sonucunda yargıç asıl failler Türkiye'dedir diyerek bizleri suçlu ilan ediyor ve hakkımızda dava açılıyor."
25 şüpheliye ek takipsizlik kararı
Duruşma, sanık Zekeriya Karaman'ın savunma yapmasıyla devam ediyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 20 sanığa "özel belgede sahtecilik", "kamu görevlisinin sahtecilik suçuna iştiraki" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlamaları yöneltildi, 25 şüpheli hakkında ise "ek takipsizlik kararı" verildi.
Hazırlanan iddianame, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ancak suçlama konusu eylemlere ilişkin yargılama yerinin İstanbul olduğuna kanaat getirilerek, "yetkisizlik" kararıyla dava dosyası, görevli ve yetkili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Dosyaya bakmakla görevlendirilen İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi de Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nin "yetkisizlik" kararını yerinde bularak, davanın kendi mahkemelerinde görülmesine karar verdi.