Milletin sırtından doyan doyana, doyan doyana
Gönül bu oyuna nasıl dayana, nasıl dayana?
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi, söylemesem mi
Bilmem söylesem mi, söylemesem mi
Evet yolumun yoldaşları…
Sırrımın sırdaşları…
Canımın candaşları…
Sonunda o günler geldi çattı.
Keskin Kalem’iniz yıllardır medyada emekçi kuru soğana muhtaç olacak dedi.
Ve o günler artık geldi.
Kapımızda.
Bana yazıyorsunuz, derdinizi emanet ediyorsunuz.
Yaşadıklarınızı ifşa ediyorum belki utanırlar diye.
Patronlara sesleniyoruz belki ar ederler diye.
Yetkililere sesleniyoruz belki bir el verirler diye.
Amma yok…
Ölüm sessizliği.
Ve bu sessizliğin ardından gelen öncü depremler…
Medya aleminin en etkili ve yetkili sitesi Medyaradar’ı okuyanlar, sosyal medyayı takip edenler son birkaç günde yaşananları takip ediyor.
Sosyalizmin anavatanı Rus devletinin medyasının Türk gazetecilere muamelesini gördü.
Lenin mezarında ters döndü.
Bir diğer deprem merkez üssüyse, Demirören Medya.
İzninizle Demirören’in düğmesine bastığı tenkisat dalgasını daha derinlemesine yazacağım.
Malumunuz sırdaşlar, Milliyet, Posta gibi gazetelerin internetinden pek çok kişi işten çıkarıldı.
Şimdilik sayı 15’e yakın.
Ama ben bu satırları kaleme alırken sayı çoktan artmış olabilir.
Kötü haber şu: Tenkisat dalgası çok büyük ve çok daha fazla kişi dalgalar halinde işten çıkarılacak.
Diyeceksiniz ki, neden internetten çıkarıyorlar, o kadar zarar eden gazete var.
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, Demirören aslında çoğu gazetesinin basılı olarak çıkmasına karşıymış,
Basılı kısımları maliyet yükü ve satışların yerlerde sürünmesi nedeniyle kapatmak istiyormuş.
Fakaaaat gelin görün ki, Ankara’dan bu konuda onay alamıyormuş.
Gazetelerin yükünü üzerinden atamayan Demirören de çareyi, internet ve gazeteler dahil tüm birimlerde, çok büyük bir tenkisat yapmakta bulmuş!
Çok dahiyane değil mi?!
İyi de o kadar gazeteyi, internet sitesini neyle çevireceksiniz?
Düşünün Posta internet sitesinin tüm gece ekibini kovmuşlar.
Demek ki ne demişler?
Akşam ne olursa olsun haber girmemize gerek yok!
Böyle medya patronluğu mu olur?
Yöneticiliği mi olur?
İşte medyayı bitiriyorlar derken tam da kastettiğim buydu!
Daha durun…
Bu tenkisat daha başlangıç.
Hürriyet de dahil hemen hemen her yerden çok fazla emekçiyi kovacakları Demirören patron katında konuşuluyor.
Her yerde sadece işi çevirecek kadar gazeteci bırakmak gibi bir plan söz konusu.
Yani 5-10 kişiyle siteleri, gazeteleri döndürecekler.
Tüm yük kalan emekçilerin omuzlarına binecek.
Ammaaaa asıl skandal bu değil,
Demirören’in oynadığı tazminat oyunu.
Onu da başka bir başlıkla siz sırdaşlarımın dikkatine sunayım.
ZAMLARIN ERTELENMESİNİN ARKASINDAKİ HİNLİK
Yine medyamızın en derin, en bilgili insanı olan Medyaradar editörünün, diğer emekçi arkadaşlarla beraber sitemize girdiği haberleri okuyanlar bilir.
Demirören bu ay yapması gereken zammı, bir ay erteledi.
Çalışanlara da şu gerekçe sunuldu: Yönetim zam oranlarını ve ödemelerini yetiştiremedi.
Tabii ki işin aslı bu değildi.
Tenkisat hesaplarını yapan Demirören yöneticileri, belli ki tazminat yükünü hafifletmek için,
zamları erteleme planı yapmış.
Yani kovulan emekçiler zamsız maaş üzerinden tazminat alacak.
Zaten maaşı kuş kadar kalan gazeteciler,
bir de kuş kadar tazminatla yolcu edilecek.
Yazıklar olsun!
İŞTEN ÇIKARMA BAŞKA MEDYA GRUPLARINA SIÇRAR MI?
Bu yazıyı okurken eminim yoldaşlar,
hepinizin aklına yukarıda başlıktaki soru geldi.
Aynı akıbet gelir bizi de bulur mu?
Siz sırdaşlarıma iyi bir haber vermek isterdim ama maalesef, keskin kulaklarıma gelenlere göre diğer medya grupları da, irili ufaklı tenkisat yapmaya hazırlanıyor.
Bunlardan biri de Doğuş Yayın Grubu.
NTV ve web sitesinde, bazı işten çıkarmaların yolda olduğu iddia ediliyor.
Ama asıl büyük dalganın Halk TV’de yaşanması bekleniyor.
Emekçi düşmanı olmakla nam salan Halk TV’de kadroda çok büyük bir daralmaya gidileceği konuşuluyor.
Bakalım, krizin faturası daha ne kadar emekçiye kesilecek?