DEM ve AK Parti kulislerinden ‘sabırlı olun’ mesajı! ‘İki üç gün daha bekleyin…’

Sözcü yazarı Aytunç Erkin, Yeni "çözüm süreci" iddiaları için DEM ve AK Parti kulislerinden "Sabırlı olun" mesajları aldığını aktardı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yeni yasama yılı açılışında DEM Parti sıralarına giderek milletvekilleri ile selamlaşmasının ardından gündeme gelen "Yeni çözüm süreci mi geliyor?" sorusuna dair açıklamalar devam ediyor.

Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, konu hakkında DEM Parti'den konuşmak istediği bir ismin "İki üç gün daha bekleyin ve sabırlı olun. O zaman sağlıklı konuşabiliriz" dediğini aktardı. Erkin, iktidar kanadının da aynı tavır içinde olduğunu ve konuştuğu isimlerden "Devletin bazı işleri kaplumbağa yürüyüşü gibi ilerler" yanıtını aldığını köşesine taşıdı.

Erkin, "Önümüzdeki iki üç gün içinde yeni gelişmeler yaşanabilir" dedi.

Aytunç Erkin’in ‘İki-üç gün daha bekleyin, sabırlı olun’ başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:

Geçen haftadan bu yana gündem, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin DEM’e “uzattığı el” ve arka arkaya yapılan açıklamalar.

Dün... DEM kanadını yokladığımda aldığım yanıt çarpıcıydı:

“İki üç gün daha bekleyin ve sabırlı olun. O zaman sağlıklı konuşabiliriz.”

İktidar cenahında da tavır aynıydı ve “Devletin bazı işleri kaplumbağa yürüyüşü gibi ilerler” oldu.

Peki Öcalan’a, Bahçeli’nin çağrısından sonra neler oldu?

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın önceki gün yaptığı açıklamada CHP’ye yaptığı çağrı dikkat çekti:

“Gelin, bugün ilk Meclis’in ruhunu, 1921 Anayasası’nı aşacak bir çaba içinde olalım. Demokratik, laik, adil bir cumhuriyet çağrısını biz de yineliyoruz. Ana muhalefet partisine büyük görev düşüyor. CHP, statükoya sığınmayan, çözüm karşıtı bir yere savrulmadan Kürt sorunu başta olmak üzere ülkenin temel meselelerinin demokratik bir şekilde çözülmesi için bir yerde durmalıdır. Çözümün yanında yer almalıdır.”

Bu açıklamanın ardından dün gece yarısı PKK terör örgütü yöneticilerinden Mustafa Karasu, “sol-sosyalist” kamuoyuna çağrıda bulundu:

“Aslında bu süreçte ne tutum takınılacağı önemlidir. CHP’nin politikalarının yönünün ne olacağını da ortaya koyacaktır. CHP, açıkça ‘Kürt sorununda bir çözüm olursa biz destek veririz’ diyerek inisiyatif koyabilir. Bu, Kürt sorununda inisiyatifi ele almak anlamına gelir. CHP’yi gerçek demokratik çizgiye oturtur. Böylece bir daha CHP’ye ‘bölücülerin yanındasınız, şunun yanındasınız’ diyerek bir suçlama içine giremezler. CHP, AKP-MHP’nin, DEM Parti’ye verdiği mesajları fırsat bilerek bu durumu aşabilir ve gerçek bir sosyal demokrat parti haline gelebilir. MHP ve AKP’nin Kürt sorunu konusunu araçsallaştırmalarının önemli bir nedeni de, Türkiye’de gerçek bir demokrat ya da sosyal demokrat duruş ve programın ortaya konulmamasıdır. Bilindiği gibi, dünyanın her yerinde bu tür sorunlarda sol güçler ve kendisine sosyal demokratlar diyenler, olumlu yaklaşım gösterirler.”