İbrahim Kiras, Taha Akyol, Mustafa Karaalioğlu, Ahmet Taşgetiren, Mehmet Ocaktan, Yusuf Ziya Cömert, Hakan Albayrak, Elif Çakır, Akif Beki, Hüseyin Hatemi, Ali Bayramoğlu, İskender Öksüz, Beşir Ayvazoğlu, Yıldıray Oğur, İbrahim Kahveci, Figen Çalıkuşu, Mehmet Ali Verçin, Hasan Kösebalaban, Galip Dalay, Mensur Akgün, Hakan Erdem, Mustafa Öztürk, Lütfü Şahsuvaroğlu, Bekir Fuat, Mustafa Çağrıcı, Mevlana İdris…
Bu isimlerin ortak özelliği Karar Gazetesi’nin yazarı olmaları…
Birçoğunun bir başka ortak özelliği ise bundan yedi yıl öncesine kadar AKP’nin ateşli savunucusu olup son yıllarda muhalif Halk TV’de boy göstermeleri ve iktidara ağır eleştiriler yöneltmeleri…
Örneğin Taha Akyol; uzun yıllar boyunca AKP’ye en yakın isimlerin başında geliyordu. Bugün kendisinin eleştirdiği Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirenleri yerden yere vuruyordu.
*
Star Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu ise Recep Tayyip Erdoğan’a o kadar yakındı ki; “Erdoğan’ın manevi evladı” olarak biliniyordu.
*
Akif Beki’yi tarife hacet yok… Erdoğan’ın sözcüsüydü. Adı Akif De Ki’ye çıkmıştı. Onun emirlerini gazetelere ve televizyonlara iletmekle görevliydi. Sık sık genel yayın müdürlerini arar ve Erdoğan’ın hangi yazarın hangi yazısından memnun olmadığını (!) bildirir ve gerekli önlemlerin alınmasını (!) rica ederdi.
*
Ve elbette Elif Çakır… Hani şu meşhur Kabataş yalanının mucidi gazeteci… Gezi Parkı direnişi sırasında Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini Zehra Develioğlu’yla bir röportaj yapmış ve gelin hanımın 100 kişilik yarıçıplak bir erkek grubunun saldırısına uğradığını yazmıştı.
Gelin hanım, saldırganların elindeki çocuk arabasını tekmelediğini, kendisini yere düşürüp üzerine işediklerini iddia ediyordu. Erdoğan da o dönemde manevi oğlu Mustafa Karaalioğlu’nun yönettiği Star Gazetesi’nin manşetten yayınladığı bu iddiayı anında gündeme getirip Gezi’yi sona erdirecek adımı atmıştı.
*
Bana göre yazarların çoğunun bir ortak özelliği daha var:
O da AKP’nin FETÖ’yle ilişkilerinin iyi olduğu dönemde Fethullah Gülen’le yakınlıkları…
Ancak nasıl başardılarsa, hiçbirinin adı FETÖ yargılamalarında geçmedi.
*
Karar, 2015’te Akşam ve Star gazetelerinden ayrılan bir ekip tarafından önce e-gazete olarak yayımlanmaya başladı
7 Mart 2016’da günlük basılı gazeteye dönüştü.
Sahibi Mehmet Aydın, Gelecek Partisi Genel Başkanı ve eski EKP Genel Başkanı ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakın bir isim.
O kadar yakın ki gazetenin finansmanını bile Ahmet Davutoğlu’nun sağladığı iddia ediliyor.
*
“Çağdaş, muhâfazakâr ve Müslüman bir çizgide yayım yapan Türkçe günlük gazete” olma iddiasındaki Karar, bugünlerde büyük bir “boşluk” yaşıyor.
Bu boşluğun nedeni Ahmet Davutoğlu’nun ve Gelecek Partisi’nden bazı isimlerin siyasette aradıklarını bulamayınca tekrar AKP’ye göz kırptıklarına ve yuvaya dönüş için nabız yokladıklarına dair iddialar…
*
İşte bu iddialar; son yıllarda özellikle “sosyal demokrat” Halk TV ekranlarının vazgeçilmez muhalif isimleri haline gelen Karar yazarlarını şaşkına döndürdü.
Bir kısmı AKP’ye eleştiri dozunu düşürdü ve “Ne olur ne olmaz” diyerek gelişmeleri beklemeye başladı.
Peki; Davutoğlu ile Erdoğan arasındaki buzlar erirse, Karar’a ve yazarlarına ne olur?
Bugünün muhalif Karar’ı bir gecede yandaş olur. Sonra da paraya para demez. Kamu bankalarının ilan ve reklam listelerine girer.
Yazarların en azından bir bölümü tekrar “yandaş” olur ve AKP’yi desteklemeye kaldığı yerden devam eder.
*
Lanet olası para, insanda ne ilke bırakıyor, ne kimlik!
Ben böyle bir durumda en çok Halk TV’nin yaşayacağı krizi kahkahalarla izleyeceğim:
Sen Atatürkçü ve solcu isimlere ekran yasağı uygulayıp eski iktidar yandaşlarından medet umarsan, elbet bir gün madara olman da kaçınılmazdır!