''DARBECİLERİ YARGILAMAK YETMEZ, DESTEKÇİLER DE YARGILANMALI''
Pusula yazarı Ahmet Tezcan 12 Eylül Darbesini yapanların nasıl yargılanması gerektiğini yazdı.
Darbeciler ve destekçilerinin ismi silinmeli!
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, TBMM’nin de müdahil olduğu 12 Eylül Darbe Davası için şöyle diyor:
"12 Eylül davasına TSK da müdahil olmalı. Darbeciler ’emir komuta zinciri’ni kullanarak Ordu’ya görevi dışında görev vermiştir. Her darbe ile TSK’nın çağdaş ordu olma niteliği gaspedilmiş, ordu içinde çetelerin oluşumuna olanak saglanmıştır. TSK, darbecilerden ’TSK’nın anayasal sınırlar içinde görev yapmasını engelledikleri için’ şikayetci olmalıdır.”
Hatırlayacaksınız 12 Eylül Referandumu Kenan Evren Cuntası için yargılama yolunu açtığında karsı çıkanlar "Bunlar kandırmaca, darbeciler yargılanmaz" demişlerdi.
Bugün de 28 Şubat Postmodern Darbecileri için üstüne basa basa "yar-gı-la-na-maz" diyenler var.
AkPartili 3 Çelik’ten diğeri Milli Eğitim eski Bakanı Hüseyin Çelik Pusula’ya darbecilerin ve darbe destekçilerinin sadece yargılanmakla kalmayıp isimlerinin Türkiye’den kazınması gerektiğini söylemişti.
Bu dava yargılanır diyenlerin de yargılanmaz diyenlerin de garabet fikirler ile birbirlerine saldırdıkları güler misin ağlar mısın parodisine dönüşmüş durumda.
Cunta avukatları mahkeme heyetine Anayasa kitapçığını göstererek "Bu Anayasa’yı yargılayamazsınız" diye bağırıyor. Kenan Evren ise; "Darbeyi yapamasaydım o zaman yargılayabilirdiniz" gibi kolu kanadı kırık savunmalar yapıyor.
O günlerde neler oldu? 12 Eylül kaç kisiyi suçsuz yere hapse attı, kaç insan işkenceden sakat kaldı, kaç delikanlı "bir sağdan bir soldan" idam edildi, kaç insanın öğrenim ve öğretim hakkı elinden alındı, kaç kisi işinden, eşinden, aşından oldu, kaç ocak söndü, kaç hayat karardı?
Anayasa Referandumu kampanyası sürerken televizyonlarda Kenan Evren’in sözleri yayınlanıyordu:
"Bir sağdan astıysak denge olsun diye bir de soldan astık!"
Bu nedir?
Açık bir "cinayet itirafı" değil midir?
Peki bu ülkede cinayet işleyenler, teammüden adam öldürenler yargılanmıyor mu?
Cinayet, bütün insanlığı öldürmeye denk bir suç değil midir?
12 Eylül Cuntası bu suçu kaç defa işlemiştir?
Ya işkenceler...
Talimatla gerçekleştirilmiş fiziksel ve manevi işkenceler de yargılanmayacak mı? O işkenceler için emir verenler, emri yerine getiren görevliler ile bir tutulmayacak mı?
Kenan Evren yaşı ilerlemiş olduğu için duruşma salonuna getirilir mi getirilmez mi tartismaları yapılıyor. Daha önce yargılanması halinde intihar edeceğini açıklamış olan Evren, bugün duruşmaya gitmemek için türlü numaralar yapıyor.
Denge olsun yahut yüreklere korku salınsın veya ibret için yaşı 18’e bile varmamış, kiminin bıyıkları terlememiş gencleri bir sağdan bir soldan darağaçlarında sallandıracak kadar habis bir ruh, bugün 95 yaşında diye mahkeme salonuna gitmeyecek öyle mi?
Öldürdüğü gençleri ipte sallandırırken yaşlarının kaç olduğunu düşünmüş mü idi kendisi?
"Darbeciler yargılanmaz, destekçileri olan gazeteciler ancak etik açıdan ayıplanabilir" diyenlere bir tavsiyem olacak. Tavana bir çengel çakıp urgan bağlasınlar, ucunu imek yapıp kendi boyunlarını yahut cocuklarının kardeşlerinin boyunlarını o ilmeğe geçirip sandalyeye tekme atsınlar ve çok değil 10 saniye yaşasınlar yahut seyretsinler.
O zaman da darbeciler ve destekçileri yargılanamaz diyebilecekler ise ben de aynı fikri destekleyeceğim!
AkPartili Çelik’lerden ikincisi haklı;
Maddi manevi cinayetler işlemiş olan darbecilerin ve onların haysiyetsiz destekçilerinin isimleri bu memleketten silinmelidir!
Yoksa bu sancılı yürek soğumaz!
Ahmet TEZCAN / PUSULA
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, TBMM’nin de müdahil olduğu 12 Eylül Darbe Davası için şöyle diyor:
"12 Eylül davasına TSK da müdahil olmalı. Darbeciler ’emir komuta zinciri’ni kullanarak Ordu’ya görevi dışında görev vermiştir. Her darbe ile TSK’nın çağdaş ordu olma niteliği gaspedilmiş, ordu içinde çetelerin oluşumuna olanak saglanmıştır. TSK, darbecilerden ’TSK’nın anayasal sınırlar içinde görev yapmasını engelledikleri için’ şikayetci olmalıdır.”
Hatırlayacaksınız 12 Eylül Referandumu Kenan Evren Cuntası için yargılama yolunu açtığında karsı çıkanlar "Bunlar kandırmaca, darbeciler yargılanmaz" demişlerdi.
Bugün de 28 Şubat Postmodern Darbecileri için üstüne basa basa "yar-gı-la-na-maz" diyenler var.
AkPartili 3 Çelik’ten diğeri Milli Eğitim eski Bakanı Hüseyin Çelik Pusula’ya darbecilerin ve darbe destekçilerinin sadece yargılanmakla kalmayıp isimlerinin Türkiye’den kazınması gerektiğini söylemişti.
Bu dava yargılanır diyenlerin de yargılanmaz diyenlerin de garabet fikirler ile birbirlerine saldırdıkları güler misin ağlar mısın parodisine dönüşmüş durumda.
Cunta avukatları mahkeme heyetine Anayasa kitapçığını göstererek "Bu Anayasa’yı yargılayamazsınız" diye bağırıyor. Kenan Evren ise; "Darbeyi yapamasaydım o zaman yargılayabilirdiniz" gibi kolu kanadı kırık savunmalar yapıyor.
O günlerde neler oldu? 12 Eylül kaç kisiyi suçsuz yere hapse attı, kaç insan işkenceden sakat kaldı, kaç delikanlı "bir sağdan bir soldan" idam edildi, kaç insanın öğrenim ve öğretim hakkı elinden alındı, kaç kisi işinden, eşinden, aşından oldu, kaç ocak söndü, kaç hayat karardı?
Anayasa Referandumu kampanyası sürerken televizyonlarda Kenan Evren’in sözleri yayınlanıyordu:
"Bir sağdan astıysak denge olsun diye bir de soldan astık!"
Bu nedir?
Açık bir "cinayet itirafı" değil midir?
Peki bu ülkede cinayet işleyenler, teammüden adam öldürenler yargılanmıyor mu?
Cinayet, bütün insanlığı öldürmeye denk bir suç değil midir?
12 Eylül Cuntası bu suçu kaç defa işlemiştir?
Ya işkenceler...
Talimatla gerçekleştirilmiş fiziksel ve manevi işkenceler de yargılanmayacak mı? O işkenceler için emir verenler, emri yerine getiren görevliler ile bir tutulmayacak mı?
Kenan Evren yaşı ilerlemiş olduğu için duruşma salonuna getirilir mi getirilmez mi tartismaları yapılıyor. Daha önce yargılanması halinde intihar edeceğini açıklamış olan Evren, bugün duruşmaya gitmemek için türlü numaralar yapıyor.
Denge olsun yahut yüreklere korku salınsın veya ibret için yaşı 18’e bile varmamış, kiminin bıyıkları terlememiş gencleri bir sağdan bir soldan darağaçlarında sallandıracak kadar habis bir ruh, bugün 95 yaşında diye mahkeme salonuna gitmeyecek öyle mi?
Öldürdüğü gençleri ipte sallandırırken yaşlarının kaç olduğunu düşünmüş mü idi kendisi?
"Darbeciler yargılanmaz, destekçileri olan gazeteciler ancak etik açıdan ayıplanabilir" diyenlere bir tavsiyem olacak. Tavana bir çengel çakıp urgan bağlasınlar, ucunu imek yapıp kendi boyunlarını yahut cocuklarının kardeşlerinin boyunlarını o ilmeğe geçirip sandalyeye tekme atsınlar ve çok değil 10 saniye yaşasınlar yahut seyretsinler.
O zaman da darbeciler ve destekçileri yargılanamaz diyebilecekler ise ben de aynı fikri destekleyeceğim!
AkPartili Çelik’lerden ikincisi haklı;
Maddi manevi cinayetler işlemiş olan darbecilerin ve onların haysiyetsiz destekçilerinin isimleri bu memleketten silinmelidir!
Yoksa bu sancılı yürek soğumaz!
Ahmet TEZCAN / PUSULA