Darbeci askerleri "şehadet"le motive etmeye çalışmışlar

- FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Kartal Köprüsü ve Samandıra gişelerinin kontrol altına alınmaya çalışılması ve bu sırada 11 kişinin yaralanmasına ilişkin, 30'u tutuklu, 117 askerle ilgili hazırlanan iddianamede, darbeci askerlerin "şehadet"le motive edilmeye çalışıldığı...

İSTANBUL (AA) - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Kartal Köprüsü ve Samandıra gişelerine çıkarak burayı kontrol altına alınması girişimi ve bu sırada 11 kişinin yaralanmasına ilişkin 30'u tutuklu, 117 askere ilişkin hazırlanan iddianamede, Kara Harp Akademilerinden gelen bir yüzbaşının Samandıra gişelerindeki askerleri "şehadet"le motive etmeye çalıştığı ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, darbe kalkışması kapsamında 23.18 - 23.28 saatleri arasında 23.Motorlu Piyade Alay Komutanlığından 2 subay, 3 yedek subay, 4 astsubay, 10 uzman erbaş ve 53 erle erbaşın askeri araçlarla TEM Otoyolu Samandıra gişelerine gittikleri, burada tedbir alan şüphelilerin yolun her iki tarafındaki gişeleri tek şeride düşürerek buradan geçen sürücülere "terör olayları var, evlerinize dönün” şeklinde uyarılarda bulundukları belirtildi.

Vatandaşların tepki göstermesi ve güvenlik kuvvetlerinin olaya müdahale etmesi sonucu şüphelilerin 02.30 sıralarında buradan ayrılarak kışlalarına geri döndükleri ifade edilen iddianamede, hakkında başka bir darbe dosyası üzerinden soruşturma yürütülen Alay Komutanı Ömer Faruk Özköse tarafından Samandıra gişelerine, Harp Akademileri öğrenci subaylardan yüzbaşılar Serdar Erdoğan, Serkan Kocapınar ve Suat Can'ın da aralarında bulunduğu şüphelileri görevlendirdiği anlatıldı.

Askeri araçla Samandıra gişeler bölgesine geçen şüphelilerden Suat Can'ın olay yerinde askeri birliğe konuşma yaparak "emir komuta bende" şeklinde sözler söylediği aktarılan iddianamede, Harp Akademisi öğrencisi olan üç şüphelinin bu aşamadan sonra gişeler bölgesindeki faaliyetleri sevk ve idare ettikleri, toplanan kalabalığa sıkıyönetim ilan edildiğini söyledikleri ve onlardan evlerine dönmelerini istedikleri ifade edildi.

Şüphelilerden Oğuz Gündoğdu'nun emniyetteki ifadesine de yer verilen iddianamede, şüphelinin, darbe girişiminden 2-3 gün önce KOKTOD faaliyeti için 10 bin G3 mermisi geldiğini, bunu nöbete giden askerlere mühimmat vermekle görevli olduğu için bildiğini anlattığı belirtildi.

Olay günü saat 21.00 sıralarında Bölük Komutanı Eyüp Cenker'in "alarm verildi" mesajı göndermesi üzerine birliğe gittiklerini dile getiren Gündoğdu'nun, bölük komutanının içtima alanında "Son zamanlardaki terör olaylarını biliyorsunuz, hafta sonu için terör saldırıları duyumları aldık, bu gece muhtemelen KOKTOD görevi için dışarı çıkabiliriz." dedikten 5 dakika sonra çıkış yaptıklarını anlattığı aktarıldı.

Gündoğdu'nun, Harp Akademilerinden gelen subaylardan birinin, "Alay komutanının emri ile emir komuta bizde, şehitlik herkese nasip olmaz en güzel şehitlik göğüs göğüse çarpışarak olmaktır, bazen de kahpece sırtından vurularak olursun" dediğini, söz konusu kişinin bu cümlesini bitirir bitirmez gişelerin yanında bulunan ormanlık alandan kendilerine taciz ateşi açılmaya başladığını söylediği kaydedildi.

İddianamede, olay yerinde yaklaşık 60 askerin bulunduğunu belirten Gündoğdu'nun, "Ateş gelince askerleri beton blokların arkasına geçirdik, taciz ateşi 10 dakika ara ile 02.30’a kadar devam etti. Bazı vatandaşlar küfür ediyordu, bazı vatandaşlar 'helal olsun' diyordu, ben bu sırada amcamın oğluyla telefonla konuştuğumda 'darbe oldu neredesin, kendine dikkat et' deyince internete baktığımda darbeye teşebbüs olayı olduğunu öğrendim, gelen rütbeliler 'şarjör tak' emri vermişti. Ben de darbeye teşebbüs olduğunu öğrenince askerlere, gelen üç rütbeliye çaktırmadan çıkarmalarını söyledim." dediği yer aldı.

Gündoğdu'nun, 150-200 kişilik bir vatandaş grubunun gelerek aleyhlerinde slogan attığını dile getirerek, kalabalığın artması üzerine kışlaya döndüklerini söylediği belirtildi.



- Askerlere "Nişan al" emri

Şüphelilerden Hakan Dündar'ın da emniyetteki ifadesinde, Samandıra gişelerine gittikten sonra üsteğmen Mustafa Özkula'nın yönlendirmesiyle askerlerin belirli noktalara yerleştirildiğini, kısa bir süre sonra yanlarına gelen ve daha önce görmediği 4 subaydan birinin megafonu alarak emir komutanın kendisinde olduğunu söylediğini anlattığı kaydedildi.

Dündar'ın, halkın birikmesiyle bu subaylardan birinin tellerin üzerine çıkarak halka bağırmaya başladığını, halkın daha fazla slogan atmasıyla bu kişinin halka silah doğrulttuğunu belirterek, "Halk geri çekilmeyince 'asker nişan al' emri verdi. Ne bizim rütbeliler ne de askerler bu emri uyguladı, bölük komutanımız Gökhan Mengeç 'araç bin' emri verdi ve kışlaya geri döndük. Televizyon izlemeye başlayınca darbe teşebbüsü olduğunu anladık." şeklinde beyanda bulunduğu iddianamede yer aldı.

Şüphelilerden Mesut Kama'nın da emniyetteki ifadesine yer verildi. Kama'nın, olay yerinde bölük komutanı Gökhan Mengeç'in askerlere hitaben "Kesinlikle şarjörleri silaha takmayın, halka namlu doğrultmayın" dediğini anlatarak, halen ne olduğunu anlayamadıklarını söylediği belirtildi.



- "Gerekirse polislere ateş edebilirsiniz"

Tepki gösteren halkın artmasıyla kendilerini komuta eden yüzbaşının "Polis gelirse onların emrine uymayın, gerekirse polislere ateş edebilirsiniz" şeklinde talimat verdiğini anlatan Kama'nın, ancak bölüklerindeki rütbeliler ve bölük komutanı Gökhan Mengeç'le konuşarak bu emirlere uymama kararı aldıklarını savunduğu aktarıldı.

Şüpheli Kama'nın, Mengeç'in, söz konusu yüzbaşının talimatlarına uyulmayacağı emri verdiğini dile getirerek, şunları anlattığı iddianamede yer aldı:

"Daha sonra Gökhan Mengeç, komuta eden yüzbaşıya gişelerden ayrılmamız gerektiğini söyledi. Yüzbaşı da bizleri oyalayarak emir beklendiğini ifade etti. Halk bize tepkileri iyice artırmış, yanı başımızda bulunan tel örgülere kadar geldiler. Komuta eden yüzbaşı ile bir vatandaş arasında tartışma başladı, yüzbaşı beylik tabancası ile vatandaşa doğru hamle yaptı, ateş edeceğini düşündük. Bölük komutanımız Gökhan Mengeç yüzbaşıyı arkasından tutarak tel örgülerden aşağıya indirdi ve halka zarar vermemesini söyledi. Yüzbaşı bize hitaben 'namlu doğrultun' şeklinde talimat verdi ancak bizden kimse silahını halka doğru çevirmedi. Sonra da bölük komutanımız Gökhan Mengeç bize 'buradan ayrılıyoruz, araçlara binin' diye emir verdi."